14 Ekim 2017 Cumartesi

KIRSAL KALKINMA DESTEĞİ”NDE SON BAŞVURU TARİHİ 11 ARALIK!

Detay:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın "Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı 12. Etap Başvuruları" çerçevesinde belirlenen illerde ekonomi yatırımları, sulama, turizm ve teknoloji proje konularına %50 hibe verecek. Başvurular 11 Aralık 2017 tarihine kadar devam edecektir.

                Desteklemeden faydalanmak isteyen yatırımcıların 11 Aralık 2017 tarihine kadar www.tarim.gov.tr internet adresindeki "KKYDP Online Başvuru" alanından başvuru yapması gerekmektedir.   

Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Hatay, Isparta, Mersin, Kars, Kastamonu, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Nevşehir, Ordu, Samsun, Sivas, Tokat, Trabzon, Şanlıurfa, Uşak, Van, Yozgat, Aksaray, Karaman, Ardahan illerinde; 
a. Yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları hariç bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,,
b. Hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması konusunda sadece ham derinin işlenmesi ve günlük en fazla 20 baş hayvan kesim kapasiteli mezbaha,
c. Soğuk hava deposu,
d. Çelik silo,
e. Hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması 
f. Yenilenebilir enerji kullanan yeni sera,
g. Yenilenebilir enerji üretim tesisleri,
h. Kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları.

Adana, Adıyaman, Antalya, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Muğla, Niğde, Rize, Sakarya, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce illerinde ise;
a. Bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
b. Hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
c. Su ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
d. Soğuk hava deposu,
e. Çelik silo,
f. Hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
g. Yenilenebilir enerji kullanan yeni sera,
h. Yenilenebilir enerji üretim tesisleri,
i. Tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar,
j. Kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; kırsal turizm, çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, el sanatları ve katma değerli ürünler, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları, hibe desteği kapsamında değerlendirilecek.

Hibe detaylarını içeren Uygulama Rehberi ve belgelere http://www.tarim.gov.tr/Duyuru/551/Kkydp-12-Etap-Teblig-Ve-Uygulama-Rehberi-Yayinlandi adresinden ulaşabilirsiniz.

KIRSAL KALKINMA DESTEĞİ”NDE SON BAŞVURU TARİHİ 11 ARALIK!

Detay:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın "Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı 12. Etap Başvuruları" çerçevesinde belirlenen illerde ekonomi yatırımları, sulama, turizm ve teknoloji proje konularına %50 hibe verecek. Başvurular 11 Aralık 2017 tarihine kadar devam edecektir.

                Desteklemeden faydalanmak isteyen yatırımcıların 11 Aralık 2017 tarihine kadar www.tarim.gov.tr internet adresindeki "KKYDP Online Başvuru" alanından başvuru yapması gerekmektedir.   

Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Hatay, Isparta, Mersin, Kars, Kastamonu, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Nevşehir, Ordu, Samsun, Sivas, Tokat, Trabzon, Şanlıurfa, Uşak, Van, Yozgat, Aksaray, Karaman, Ardahan illerinde; 
a. Yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları hariç bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,,
b. Hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması konusunda sadece ham derinin işlenmesi ve günlük en fazla 20 baş hayvan kesim kapasiteli mezbaha,
c. Soğuk hava deposu,
d. Çelik silo,
e. Hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması 
f. Yenilenebilir enerji kullanan yeni sera,
g. Yenilenebilir enerji üretim tesisleri,
h. Kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları.

Adana, Adıyaman, Antalya, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Muğla, Niğde, Rize, Sakarya, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce illerinde ise;
a. Bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
b. Hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
c. Su ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
d. Soğuk hava deposu,
e. Çelik silo,
f. Hayvansal ve bitkisel orijinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
g. Yenilenebilir enerji kullanan yeni sera,
h. Yenilenebilir enerji üretim tesisleri,
i. Tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar,
j. Kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; kırsal turizm, çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, el sanatları ve katma değerli ürünler, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları, hibe desteği kapsamında değerlendirilecek.

Hibe detaylarını içeren Uygulama Rehberi ve belgelere http://www.tarim.gov.tr/Duyuru/551/Kkydp-12-Etap-Teblig-Ve-Uygulama-Rehberi-Yayinlandi adresinden ulaşabilirsiniz.
28 Eylül 2017 Perşembe

Başkan Köse; 2018 Üretim Yılı ( Çiftçi Kayıt Sistemi ) Çks Başvuruları Başladı

Detay:

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse 2018 Üretim Yılı ( Çiftçi Kayıt Sistemi ) Çks başvurularının başladığını belirtti.

Başkan Köse,Çiftçilerin 2018 yılı üretim yılına ilişkin ÇKS başvuruları başlamış olup başvuruların 30 Haziran 2018 tarihinde sona ereceğini belirterek "Bu doğrultuda çiftçiler, 2018 yılına ilişkin ÇKS başvurularını Eylül 2017 - 30 Haziran 2018 tarihleri arasında yapacaklardır.

Üreticilerin, Çiftçi Kayıt Sistemi başvurularını veya kayıt güncellemelerini yapabilmeleri için, istenilen belgelerle birlikte 30 Haziran 2018 tarihine kadar bağlı bulundukları İlçe Müdürlügüne şahsen müracaat etmeleri gerekmektedir. ÇKS başvurusu bulunmayan üreticilerimizin yıl içerisinde mazot, kimyevi gübre, yem bitkileri, fark ödemesi… vb. gibi tarımsal faaliyetlere ilişkin desteklemelerden yararlanmaları mümkün değildir.

ÇKS başvurularında, üreticilerin ziraat odalarından "Çiftçi Belgesi" alma zorunluluğu bulunmaktadır. Üreticilerin 2018 yılı ÇKS başvurusu için il ve ilçe müdürlüklerine ibraz edecekleri çiftçi belgelerinde '2018 ÇKS başvurusu için geçerlidir' ibaresinin yer almasına dikkat edilmelidir.

Üreticilerimiz Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS )başvurularını veya kayıt güncellemelerini yapabilmeleri için istenilen belgeleri İlçe Müdürlüğünden temin edeceklerdir.

Çiftçilerimizin mağdur olmamaları için başvurularını ve belgelerini zamanında teslim etmeleri önemle duyurulur" dedi.
25 Eylül 2017 Pazartesi

Tzob:İç Anadolu’yu suyla buluştursak yeter

Detay:

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Tarım alanlarının üçte birinden, nadas alanlarının beşte üçü, sebze bahçelerinin beşte birden fazlası İç Anadolu Bölgemizde"

-"Hollanda'nın toplam alanının iki katından fazla, 80 milyon dekarın üzerinde tarım alanı olan İç Anadolu, susuzluktan bu alanın yüzde 29,5'u olan 23,6 milyon dekarını nadasa bırakmak zorunda kalıyor. Bu sorun çözülmeli, toprak suyla kavuşturulmalı"

-"İç Anadolu'yu suyla buluşturmak, ülkemize 23,6 milyon dekar tarım alanı kazandırır"

-"Tarım alanlarında İç Anadolu Bölgesi'ni 28,4 milyon dekarla Güneydoğu Anadolu, 27,8 milyon dekarla Karadeniz, 27,7 milyon dekarla Ege, 25,2 milyon dekarla Doğu Anadolu, 24,1 milyon dekarla Akdeniz, 23,8 milyon dekarla Marmara bölgeleri izliyor"

-"Başta GAP, KOP, DAP gibi büyük sulama projeleri olmak üzere sulama yatırımlarının hızla tamamlanması, nadas alanlarının en aza indirilmesi gerekir. İşlenebilecek araziyi sulama yatırımları tamamlanamadığı için işleyememek büyük bir israftır"

 

Ankara – 24.09.2017 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, İç Anadolu'nun büyük tarım alanları barındırdığını ama su sorunu nedeniyle potansiyelini kullanamadığını belirterek, "tarım alanlarının üçte birinden, nadas alanlarının beşte üçü, sebze bahçelerinin beşte birden fazlası İç Anadolu Bölgesi'nde. Hollanda'nın toplam alanının iki katından fazla, 80 milyon dekarın üzerinde tarım alanı olan İç Anadolu, susuzluktan bu alanın yüzde 29,5'u olan 23,6 milyon dekarını nadasa bırakmak zorunda kalıyor. Bu sorun çözülmeli, toprak suyla kavuşturulmalı" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, İç Anadolu Bölgesi'nin 237,1 milyon dekar olan Türkiye tarım alanlarının 80,1 milyon dekarını barındırdığını ama bunun 52,6 milyon dekarının tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekimi, 1,8 milyon dekarının sebze bahçeleri, 2,1 milyon dekarının meyveler, içecekler ve baharat bitkileri için ayrılabildiğini, sulama yapılamadığı için her yıl 23,6 milyon dekarının nadas nedeniyle kullanılamadığını, İç Anadolu'yu suyla buluşturmanın, ülkemize 23,6 milyon dekar tarım alanı kazandıracağını bildirdi.

Şemsi Bayraktar, tarım alanlarında İç Anadolu Bölgesi'ni 28,4 milyon dekarla Güneydoğu Anadolu, 27,8 milyon dekarla Karadeniz, 27,7 milyon dekarla Ege, 25,2 milyon dekarla Doğu Anadolu, 24,1 milyon dekarla Akdeniz, 23,8 milyon dekarla Marmara bölgelerinin izlediği bilgisini verdi.

 

-Nadas alanlarında İç Anadolu'yu Doğu Anadolu ve Karadeniz takip etti-

 Bayraktar, şunları kaydetti:

"Nadas alanlarında İç Anadolu'yu 5,8 milyon dekarla Doğu Anadolu, 4,2 milyon dekarla Karadeniz, 1,9 milyon dekarla Güneydoğu, 1,9 milyon dekarla Ege, 1,7 milyon dekarla Akdeniz, 0,9 milyon dekarla Marmara bölgeleri takip etti. Bu açıdan Karadeniz Bölgesi'nin ilginç bir durumu var. Bölge, ülkemizde en çok yağışı alan bölge ama nadas alanlarında İç Anadolu ve Doğu Anadolu'nun ardından üçüncü sırada. Türkiye'de nadasa alan bırakılmayan 4 il de Karadeniz Bölgesi'nde. Bunlar, Trabzon, Düzce, Rize ve Bartın. Buna karşın su sıkıntısı çeken ve nadasa 1,6 milyon dekar alan ayıran Çorum, 355 bin dekar alan bırakan Tokat ve 332 bin dekar alan bırakan Amasya'yı da içinde barındırdığı için Karadeniz Bölgesi hatırı sayılır bir alanı nadasa ayırmış durumda bulunuyor.

 

-"21,5 milyon dekar alanın sulamaya açılmamasının izahı yoktur"-

 Başta GAP, KOP, DAP gibi büyük sulama projeleri olmak üzere sulama yatırımlarının hızla tamamlanması, nadas alanlarının en aza indirilmesi gerekir. İşlenebilecek araziyi sulama yatırımları tamamlanamadığı için işleyememek büyük bir israftır. Gelişmiş ülkeler toprağın metrekaresini bile değerlendirmeye çalışırken, Türkiye'nin hala 21,5 milyon dekar alanı sulamaya açılamamasının izahı yoktur."

 

-Sebze bahçelerinde de ilk sırayı İç Anadolu alıyor-

 Sebze bahçelerinde de ilk sırayı 1,8 milyon dekarla İç Anadolu Bölgesi'nin aldığını belirten Bayraktar, "İç Anadolu'yu, bu alanda, 1,7 milyon dekarla Akdeniz, 1,4 milyon dekarla Ege, 1,3 milyon dekarla Marmara, 0,9 milyon dekarla Karadeniz, 0,6 milyon dekarla Güneydoğu, 0,35 milyon dekarla Doğu Anadolu Bölgesi izliyor" dedi.

 

-Meyve alanlarında birinci Ege, ikinci Karadeniz-

 Meyveler içecek ve baharat bitkileri alanında birinciliği büyük zeytin alanlarına sahip Ege Bölgesi'nin, ikinci sırayı fındık alanlarından dolayı Karadeniz Bölgesi'nin aldığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"33,3 milyon dekar olan meyvelik alanların 8,1 milyon dekarı Ege, 7,5 milyon dekarı Karadeniz Bölgesi'nde. İki bölge meyveliklerin yüzde 46,8'ine sahip durumdalar. Bu bölgelerimizi, 5,4 milyon dekarla Akdeniz, 4,9 milyon dekarla büyük Antep fıstığı alanlarına sahip Güneydoğu Anadolu, 3,8 milyon dekarla Marmara, 1,5 milyon dekarla Doğu Anadolu bölgeleri takip ediyor.

 

-Süs bitkilerinde Marmara ve Ege başı çekiyor-

 Süs bitkileri alanında ise Marmara ve Ege bölgeleri başı çekiyor. Türkiye'deki süs bitkileri alanının yüzde 42,4'ü bu alanın yarıdan fazlası Sakarya'da olmak üzere Marmara, yüzde 36,4'ü, bu alanın yüzde 92'si İzmir'de olmak üzere Ege bölgelerinde bulunuyor."

 

-Tarım alanlarında ilk 10 il-

 Bayraktar, iller arasında ilk 10 sıranın, toplam tarım alanında Konya, Ankara, Şanlıurfa, Sivas, Yozgat, Kayseri, Diyarbakır, Eskişehir, Çorum ve Manisa'dan, toplam tahıl ve diğer bitkisel ürün ekilen alanda Konya, Şanlıurfa, Ankara, Diyarbakır, Sivas, Yozgat, Tekirdağ, Adana, Afyonkarahisar, Eskişehir'den, toplam nadas alanında Konya, Sivas, Ankara, Eskişehir, Kayseri, Çorum, Kırşehir, Şanlıurfa, Yozgat ve Aksaray'ın, sebze bahçeleri alanında Antalya, Bursa, Ankara, İzmir, Manisa, Kayseri, Mersin, Adana, Samsun, Hatay'dan, meyve, içecek ve baharat bitkileri alanında Ordu, Aydın, Manisa, Gaziantep, İzmir, Şanlıurfa, Mersin, Muğla, Giresun ve Samsun'dan, süs bitkileri alanında İzmir, Sakarya, Antalya, Bursa, Yalova, Edirne, Konya, Manisa, Kocaeli ve Samsun'dan oluştuğunu bildirdi.
19 Eylül 2017 Salı

KOP Başkanı, Bozkır'da arıcıları ziyaret etti

Detay:

KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı İhsan Bostancı, Bozkır'da kovan desteklemesi yapılan arıcıları ziyaret etti.

KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı İhsan Bostancı, Kalkınma Bakanlığı Tarım Dairesi Başkanı Taylan Kıymaz ve beraberindeki heyet, Bozkır'da 2016 yılında başlayan 'Bozkır Balı Projesi' kapsamında bal üretimi yapan arıcıları ziyaret etti. Bu projenin amacının da yüksek oranda göç veren ilçelerde göçü yavaşlatmak ve kırsal kesimi yerinde kaldırmak amaçlı olduğu belirttildi. 

Arıcılara kovan desteği yapıldığını hatırlatan Bostancı, bal üretimin hangi aşamada olduğu üreticilerin sorun ve sıkıntalarının olup olmadığını yerinde tespit etmek için ziyarette bulunduklarını belirtti.  
15 Eylül 2017 Cuma

Tarım, istihdamda sanayiyle arasındaki farkı 374 bine çıkardı…

Detay:

-Tarım, istihdamda sanayiyle arasındaki farkı 374 bine çıkardı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Tarım, Mayıs ayında 191 bin olan sanayiyle arasındaki istihdam farkını Haziran ayında 374 bine yükseltti"

-"Mayıs ayında 5 milyon 577 bin olan tarım istihdamı, Haziran'da 180 bin kişi artarak 5 milyon 757 bine çıkarken, sanayinin istihdamı 3 bin kişi azalarak 5 milyon 383 bine indi"

-"Tarım, Haziran'da işsizliği 2 puan düşürerek yüzde 12,2'den yüzde 10,2'ye çekti"

Ankara – 15.09.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bu yıl Mayıs ayında istihdamda sanayiyi geride bırakan tarım, Mayıs ayında 191 bin olan sanayiyle arasındaki istihdam farkını Haziran ayında 374 bine yükselttiğini bildirdi.

Bayraktar, "Mayıs ayında 5 milyon 577 bin olan tarım istihdamı, Haziran'da 180 bin kişi artarak 5 milyon 757 bine çıkarken, sanayinin istihdamı 3 bin kişi azalarak 5 milyon 383 bine indi" dedi.

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2016 Haziran ayında ve 2017 Mayıs ayında 5 milyon 577 bin olan tarımda istihdamın 2017 Haziran ayında 5 milyon 757 bine yükseldiğini belirtti. Tarımdaki istihdamın Haziran ayında hem Mayıs ayına göre arttığını hem de geçen yılın Haziran ayının üzerine çıktığını bildiren Bayraktar, "Haziran ayında tarımdaki istihdamda olumlu gelişmeler oldu. Tarımda istihdam Haziran'da hem geçen yılın Haziran hem de bu yılın Mayıs ayına göre 180 bin kişi arttı" dedi.

 

-Tarımın istihdamdaki payı yüzde 20,1, sanayininki yüzde 18,8-

 

Haziran ayında 28 milyon 703 bin olan toplam istihdamın yüzde 20,1'ini tarımın karşıladığına, bu rakamın geçen yılın Haziran ayında yüzde 20,2, bu yılın Mayıs ayında ise yüzde 19,6 olduğunu bildiren Bayraktar, tarımın istihdam içindeki payının geçen yıl Haziran ayına göre gerilemesinde temel sebebin, 2016 Haziran ayında 27 milyon 651 bin olan toplam istihdamın bir yıllık sürede 1 milyon 52 bin artmasından kaynaklandığını vurguladı.

Bayraktar, tarımın istihdamda yüzde 20,1 pay almasına karşın, sanayinin payının yüzde 18,8'da, inşaatın payının yüzde 7,6'da kaldığını, istihdamda en büyük payın yüzde 53,6 payla hizmetlerde olduğunu belirtti.

 

-3 milyon 79 bin erkek, 2 milyon 678 kadın tarımda çalışıyor-

 

Şemsi Bayraktar, 2017 Haziran ayında tarımda 3 milyon 79 bin erkek ve 2 milyon 678 bin kadının istihdam edildiğini bildirdi. Erkeklerin yüzde 15,6'sının, kadınların yüzde 30'unun tarımda çalıştığını, tarımın işsizliği aşağıya çeken en önemli sektörlerden biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, Haziran ayında tarımın kadınlarda işsizliği 4,5 puan düşürerek yüzde 18'den yüzde 13,5'e, erkeklerde 1,3 puan düşürerek yüzde 9,9'dan yüzde 8,6'ya, toplamda işsizliği 2 puan düşürerek yüzde 12,2'den yüzde 10,2'ye indirdiğini belirtti.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarımda istihdamın Temmuz ve Ağustos aylarında en üst noktaya ulaştığını hatırlattı.i
31 Ağustos 2017 Perşembe

Başkan Köse, Bozkır Kurban Pazarını Ziyaret etti.

Detay:

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse Kurban Bayramı nedeniyle Bozkır kurbanlık pazarında satışı yapan çiftçileri ziyaret etti.

Başkan Köse Kurban Pazarı ziyaretinde çiftçilerden bilgi aldı ve hayvan üreticisi çiftçilerinin sorunlarını yerinde dinledi. 

Köse çiftçilerin kurbanlık hayvan satışlarının bereketli olmasını diledi ve kurbanlık satın alan tüm  halkımızında Cenab-ı Allah kurbanlıklarını kabul  edilmesini diledi.

Başkan Köse Pazar yeri ziyaretleri sırasında bir çiftçimizle bir vatandaşımızın kurbanlık pazarlığına da yardımcı oldu.


24 Ağustos 2017 Perşembe

Toroslar’da İlk Karpuz ve Kavunlar 1.800 rakımda hasat edilmeye başlandı.

Detay:


Konya ili Bozkır ilçesine bağlı Dereköy Sarıot yaylasında yılın ilk karpuz ve kavunları hasat edilmeye başlandı.



Dereköy Sarıot yaylasında Şahin ailesine ait olan 100 dekar araziye dikimi gerçekleştirilen Bozkır Yayla Karpuz ve kavunlarının ilk hasat edilmesine başlandı.

Toros yaylalarında iki yıldır Karpuz ve kavun ekimi yaptıklarını belirten Mustafa Şahin "Bizlere dedelerimizden kalma 1800 rakımlı Konya il sınırları içerisinde ki ve Antalya il sınırına komşu olan Dereköy Sarıot yaylasında Karpuz ve Kavun birinci hasadını yapıyoruz.


Burası yöresel olarak Bıyıklının çiftçiliği olarak bilinen ve Rahmetli babamızın evlatları olarak 3 kardeş olarak 100 dekar alanı ekiyoruz. Yaylamız Toros dağlarının doruklarında olmasından dolayı yüksek rakımda sezonun ileriki dönemlerinde anca hasada geçiyor ve geç dönemde özellikle Antalya bölgesinde satışa sunuluyor.

Bölgemizde son yıllarda Karpuz üretimi ve üretilen karpuzların kalitesi dolayısıyla büyük ilgi uyandırmaktadır. Tarımsal anlamda da destekleme yapılırsa bölgesel alanda daha fazla üretim ve bölge halkına ekonomik katkı sağlayacaktır.

Birde bizim yaylamızda Koski'nin yapmış olduğu bir çalışma sonrasında damlama sulama yöntemiyle kullandığımız suyumuz azaldı. Koski'nin zamanında vermiş olduğu sözleri yerine getirerek bizim gibi Sarıot yaylasında ki bahçe sahiplerinin mağduriyetlerini gidermesi gerekmektedir" dedi.



 

 

Toroslar’da İlk Karpuz ve Kavunlar 1.800 rakımda hasat edilmeye başlandı.

Detay:


Konya ili Bozkır ilçesine bağlı Dereköy Sarıot yaylasında yılın ilk karpuz ve kavunları hasat edilmeye başlandı.



Dereköy Sarıot yaylasında Şahin ailesine ait olan 100 dekar araziye dikimi gerçekleştirilen Bozkır Yayla Karpuz ve kavunlarının ilk hasat edilmesine başlandı.

Toros yaylalarında iki yıldır Karpuz ve kavun ekimi yaptıklarını belirten Mustafa Şahin "Bizlere dedelerimizden kalma 1800 rakımlı Konya il sınırları içerisinde ki ve Antalya il sınırına komşu olan Dereköy Sarıot yaylasında Karpuz ve Kavun birinci hasadını yapıyoruz.


Burası yöresel olarak Bıyıklının çiftçiliği olarak bilinen ve Rahmetli babamızın evlatları olarak 3 kardeş olarak 100 dekar alanı ekiyoruz. Yaylamız Toros dağlarının doruklarında olmasından dolayı yüksek rakımda sezonun ileriki dönemlerinde anca hasada geçiyor ve geç dönemde özellikle Antalya bölgesinde satışa sunuluyor.

Bölgemizde son yıllarda Karpuz üretimi ve üretilen karpuzların kalitesi dolayısıyla büyük ilgi uyandırmaktadır. Tarımsal anlamda da destekleme yapılırsa bölgesel alanda daha fazla üretim ve bölge halkına ekonomik katkı sağlayacaktır.

Birde bizim yaylamızda Koski'nin yapmış olduğu bir çalışma sonrasında damlama sulama yöntemiyle kullandığımız suyumuz azaldı. Koski'nin zamanında vermiş olduğu sözleri yerine getirerek bizim gibi Sarıot yaylasında ki bahçe sahiplerinin mağduriyetlerini gidermesi gerekmektedir" dedi.



 

 
21 Ağustos 2017 Pazartesi

Kurban sayısı, ülkelerin hayvan varlığıyla yarışıyor…

Detay:

-Kurban sayısı, ülkelerin hayvan varlığıyla yarışıyor…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Ülkemizde 4 günlük bayram döneminde kesilecek

büyükbaş hayvan sayısı 102 ülkenin sığır, küçükbaş hayvan

sayısı ise 136 ülkenin koyun varlığından daha fazla olacak"

-"Nüfusu 86 milyonu geçen Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde

949 bin sığır varken, Türkiye'de Kurban Bayramı'nda 950 bin

büyükbaş hayvan kesilecek"

-"83 milyonluk Almanya'da 1,6 milyon koyun var. Türkiye'de

3 milyon küçükbaş Kurban Bayramı'nda kesilecek"

-"Türkiye'de kesilecek büyükbaş hayvan sayısından daha az

sığırı olan ülkeler arasında 86 milyon nüfuslu Demokratik

Kongo Cumhuriyeti'nin yanı sıra, 32 milyon nüfuslu Suudi Arabistan,

32 milyon nüfuslu Malezya, 24 milyon nüfuslu Tayvan, 26 milyon

nüfuslu Kuzey Kore gibi kalabalık ülkeler bulunuyor"

-"Kesilecek büyükbaş hayvan sayısından daha az sığırı olan

ülkeler arasında, Yunanistan, Bulgaristan, Ermenistan gibi

komşu ülkeler, Sırbistan, Finlandiya, Norveç, Macaristan,

İsviçre, Slovakya, İsrail, Slovenya, Bosna Hersek, Hırvatistan,

Letonya gibi tarım ve hayvancılıkta gelişmiş ülkeler, Tunus,

Arnavutluk, Umman, Makedonya, Libya, Moldova, Lübnan,

Birleşik Arap Emirlikleri,  Ürdün gibi bölge ülkeleri de yer alıyor"

-"Türkiye'de kesilecek küçükbaş hayvan sayısından daha az koyunu

olan ülkeler içinde, nüfusu 163 milyonu aşan Bangladeş, 83 milyonluk

Almanya, 52 milyonluk Myanmar, 86 milyonluk Demokratik Kongo

Cumhuriyeti, 37 milyonluk Kanada, 42 milyonluk Ukrayna,

20 milyonluk Romanya, 49 milyonluk Kolombiya, 31 milyonluk

Venezüella, 38 milyonluk Polonya var"

-"Kesilecek küçükbaş hayvan sayısından daha az koyunu olan

ülkeler arasında Ürdün, Norveç, Küba, Birleşik Arap Emirlikleri,

Portekiz, Uganda, Arnavutluk, Sırbistan, Bulgaristan, Macaristan,

Angola, Hollanda, Bosna Hersek, Makedonya, Filistin, Ermenistan,

Kuveyt, Hırvatistan, İsveç, İsrail, Umman, Katar, Lübnan, İsviçre,

Slovakya, Avusturya, Çekya, Danimarka, Finlandiya, Belçika da

bulunuyor"

 

Ankara – 20.08.2017 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 80 milyon nüfusu, 5 milyonu aşkın sığınmacısı ve yabancısıyla çok büyük bir ülke olan Türkiye'nin hemen her alanda olduğu gibi Kurban Bayramı'nda kesilecek kurban sayısının da olağanüstü rakamlara ulaştığını bildirerek, "4 günlük bayram döneminde kesilecek büyükbaş hayvan sayısı 102 ülkenin sığır, küçükbaş hayvan sayısı ise 136 ülkenin koyun varlığından daha fazla olacak" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye'de 2014 yılı Kurban Bayramı'nda 880 bin büyükbaş, 2 milyon 500 bin küçükbaş, 2015 yılı Kurban Bayramı'nda 867 bin büyükbaş, 2 milyon 700 bin küçükbaş, 2016 yılında ise 920 bin büyükbaş, 2 milyon 950 bin küçükbaş hayvanın kurban olarak kesildiğini hatırlattı.

Bu Kurban Bayramı'nda da yaklaşık 950 bini büyükbaş, 3 milyonu küçükbaş olmak üzere 3 milyon 950 bin baş hayvan kesileceğini tahmin ettikleri bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Ülkemizde 4 günlük bayram döneminde kesilecek 950 bin büyükbaş hayvan, dünyadaki 102 ülkenin her birinin sığır sayısından daha fazladır.

Bayramda kesilmesi beklenen 950 bin büyükbaş hayvan sayısından fazla sığır sayısı bulunan ülke sayısı 106'yı ancak buluyor.

Nüfusu 86 milyonu geçen Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde 949 bin sığır varken, Türkiye'de Kurban Bayramı'nda 950 bin büyükbaş hayvan kesilecek. Türkiye'de kesilecek büyükbaş hayvan sayısından daha az sığırı olan ülkeler arasında 86 milyon nüfuslu Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin yanı sıra, 32 milyon nüfuslu Suudi Arabistan, 32 milyon nüfuslu Malezya, 24 milyon nüfuslu Tayvan, 26 milyon nüfuslu Kuzey Kore gibi kalabalık ülkeler bulunuyor. Kesilecek büyükbaş hayvan sayısından daha az sığırı olan ülkeler arasında, Yunanistan, Bulgaristan, Ermenistan gibi komşu ülkeler, Sırbistan, Finlandiya, Norveç, Macaristan, İsviçre, Slovakya, İsrail, Slovenya, Bosna Hersek, Hırvatistan, Letonya gibi tarım ve hayvancılıkta gelişmiş ülkeler, Tunus, Arnavutluk, Umman, Makedonya, Libya, Moldova, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gibi bölge ülkeleri de yer alıyor.

Türkiye'de 950 bin büyükbaş hayvan kesilecekken, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde 949 bin baş, Sırbistan'da 920,  Finlandiya'da 914, Norveç'te 840, Macaristan'da 782, Malezya'da 746, Letonya'da 713, Sierra Leone'de 692, Ermenistan'da 677, Tunus'ta 671, Yunanistan'da 659, İsviçre'de 618, Bulgaristan'da 575, Kuzey Kore'de 575, İsrail'de 461, Umman'da 365, Suudi Arabistan'da 354, Libya'da 200, Tayvan'da 144, Lübnan'da 87, Birleşik Arap Emirlikleri'nde 87, Ürdün'de 69 bin büyükbaş hayvan varlığı bulunuyor. Kurban Bayramı'nda kesilecek büyükbaş hayvan sayısı Suudi Arabistan'ın sığır varlığının 2,7 katına ulaşıyor."

 

-Kesilecek küçükbaş sayısı ve bazı ülkelerin koyun varlığı-

 

Kurban Bayramı'nda 4 günde kesileceğini tahmin ettikleri 3 milyon baş küçükbaş hayvanın, 136 ülkenin her birinin toplam koyun varlığından daha fazla olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Hayvancılıkta gelişmiş 83 milyonluk Almanya'da 1,6 milyon koyun var. Türkiye'de ise 3 milyon küçükbaş Kurban Bayramı'nda kesilecek. Yine aynı şekilde, Türkiye'de kesilecek küçükbaş hayvan sayısından daha az koyunu olan ülkeler içinde, nüfusu 163 milyonu aşan Bangladeş, 83 milyonluk Almanya, 52 milyonluk

Myanmar, 86 milyonluk Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 37 milyonluk Kanada, 42 milyonluk Ukrayna, 20 milyonluk Romanya, 49 milyonluk Kolombiya, 31 milyonluk Venezüella, 38 milyonluk Polonya var. Kesilecek küçükbaş hayvan sayısından daha az koyunu olan ülkeler arasında Ürdün, Norveç, Küba, Birleşik Arap Emirlikleri, Portekiz, Uganda, Arnavutluk, Sırbistan, Bulgaristan, Macaristan, Angola, Hollanda, Bosna Hersek, Makedonya, Filistin, Ermenistan, Kuveyt, Hırvatistan, İsveç, İsrail, Umman, Katar, Lübnan, İsviçre, Slovakya, Avusturya, Çekya, Danimarka, Finlandiya, Belçika da bulunuyor.

Türkiye'de Kurban Bayramı'nda 3 milyon küçükbaş hayvan kesilecekken Ürdün 2 milyon 818 bin, Norveç 2 milyon 287 bin, Küba 2 milyon 173 bin, Birleşik Arap Emirlikleri 2 milyon 150 bin, Portekiz 2 milyon 32 bin, nüfusu 163 milyon olan Bangladeş 1 milyon 925 bin, 83 milyonluk Almanya 1 milyon 600 bin, Bulgaristan 1 milyon 369 bin, Macaristan 1 milyon 214 bin, 52 milyonluk Myanmar 1 milyon 162 bin, Hollanda 1 milyon 76 bin, 86 milyonluk Demokratik Kongo Cumhuriyeti 909 bin, 37 milyonluk Kanada 874 bin, 42 milyonluk Ukrayna 859 bin, 20 milyonluk Romanya 796 bin, 49 milyonluk Kolombiya 725 bin, 31 milyonluk Venezüella 601 bin, 38 milyonluk Polonya 222 bin koyun varlığına sahip durumda.

Kurban Bayramı'nda kesilmesi beklenen küçükbaş hayvan sayısından fazla koyun varlığına sahip ülke sayısı sadece 57'de kalıyor."


18 Ağustos 2017 Cuma

Köse; Çiftçilere ödenecek tarımsal destekler belli oldu

Detay:

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) dahil olan çiftçilere bu yıl için ödenecek tarımsal desteklerin belli olduğunu duyurdu. Bu yıl Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için dekar başına 13 lira mazot, 4 lirası gübre olmak üzere 17 lira destek verilecektir dedi. 

Başkan Köse, "2017 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar"ı Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında Bakanlar Kurulu'nun onayıyla yayımlandğını belirtti. Bu bilgiler ışığında, ÇKS'ye dahil olan çiftçilere bu yıl için ödenecek tarımsal desteklerde belli oldu dedi. 

Bakanlık Kararı ile resmi gazetede yayınlanan bilgiler ise şu şekildedir; 

Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamında buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için dekar başına 13 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere toplam 17 lira, çeltik, pamuk için dekar başına 36 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere 40 lira, yağlık ayçiçeği, soya, dane mısır, patates için dekar başına 17 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere 21 lira, aspir, nohut, mercimek, kuru fasulye için dekar başına 11 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere toplam 15 lira, fındık, yem bitkileri, çay, kuru soğan, kanola ve diğer ürünler için dekar başına 9 lirası mazot, 4 lirası gübre olmak üzere 13 lira, nadas için de 5 liralık mazot desteği verilecek.

Toprak Analizi Desteği olarak asgari 50 dekar ve üzeri tarım arazilerinde, her 50 dekar araziye kadar analiz başına yetkili Toprak Analiz Laboratuvarlarına 40 lira destek sunulacak.

Organik Tarım Desteği için kategorilerine göre dekara 10 - 100 lira ve arıcılığa da kovan başına 10 lira destek sağlanacak.

İyi Tarım Uygulamaları desteklemesi çeltik, örtüaltı, süs bitkileri, tıbbi aromatik bitkiler, meyve ve sebzeler için dekara 10-150 lira arasında destek verilecek ve ayrıca bu sene alabalık, çipura, levrek için kilogram başı 25 kuruş olarak iyi tarım uygulamaları kapsamında üreticiler desteklenecek.


Su kısıtı olan bölgelerde nohut, mercimek ekenlere verilen fark ödemesine ilave yüzde 50 destek ödenecek. Damlama sulama ile sulanan alanlar hariç dane mısıra destekleme ödemesi yapılmayacak.

Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeline göre yem bitkileri desteği, yapay çayır mera ve yonca için 4 yıl, korunga için 3 yıl süreyle, tek yıllık yem bitkileri ekilişlerinde ise üretim yaptıkları yıl için ürünü hasat etmeleri kaydıyla dekar başına verilecek destekler de belirlendi.

Bu kapsamda, kuru yoncaya yıllık dekar başına 40 lira, sulu yonca ve korungaya yılda dekara 60 lira, tek yıllıklar, silajlık tek yıllıklar, silajlık kuru mısır için dekar başına 40 lira, yapay çayır mera yılda dekar başına 60 lira, silajlık sulu mısır dekar başına 90 lira olarak belirlendi.

Yeraltı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun Bakanlıkça tespit edildiği havzalarda 2017 yılında ekilen fiğ, macar fiği, burçak ve mürdümük için yem bitkisi desteğine ilave yüzde 50 destek verilecek.

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse Desteklemelerin çiftçilerimize hayırlı olması temennisini iletti. 


 

13 Ağustos 2017 Pazar

Yarım milyon ton karpuz, 200 bin tondan fazla kavun çöpe gidiyor

Detay:


-Yarım milyon ton karpuz, 200 bin tondan fazla kavun çöpe gidiyor…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Kavun karpuz üretiminde Çin'in ardından dünya ikincisiyiz. Her yıl 4 milyon ton dolaylarında karpuz, 1,7-1,8 milyon ton civarında kavun üretiyoruz ama karpuzda yarım milyon tona yakınını, kavunda 200 bin tondan fazlasını çöpe atıyoruz"

-"Üretimimiz 5,6 milyon tonu bulurken, tüketimimiz 4,9 milyon tonda kalıyor, 55 bin tonluk ihracata karşın, 23,2 bin ton da ithalat yapıyoruz"

-"Kilogramı 3 liraya yakın bir fiyatla tüketiciyesatılan ithalkarpuzun ardından Haziran ayında yerli üretim devreyegirince fiyatlarhızla geriliyor"

-"Üreticimiz, karpuzunu 15-18 kuruştan satıyor.Bu fiyatla maliyetini karşılaması mümkün değildir"

-"Üreticilerimizin ürettiği ürünün hak ettiği değeri görebilmesi için hasat döneminde ithalatın durdurulması şarttır"

-"Bu yıl karpuz üretiminin üçte birini karşılayan Adana ve Antalya'da  aşırı sıcak ve şiddetli poyraz nedeniyle binlerce dönüm alanda hasadıgelmiş karpuz tarlada sarardı, üreticinin elinde kaldı"

-"Çiftçimizin mağduriyet yaşamaması için, başta karpuz olmak üzere sebze ve meyvelerde aşırı sıcakların da tarım sigortası kapsamına alınması gerekir"

 Ankara – 13.08.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kavun karpuz üretiminde Çin'in ardından dünya ikincisi olan Türkiye'nin, üretiminin önemli bir bölümünü israf ettiğini bildirerek, "Her yıl 4 milyon ton dolaylarında karpuz, 1,7-1,8 milyon ton civarında kavun üretiyoruz ama karpuzda yarım milyon tona yakınını, kavunda 200 bin tondan fazlasını çöpe atıyoruz" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, ürün denge tablolarına göre, 2015-2016 üretim döneminde Türkiye'nin 3 milyon 919 bin tonu karpuz, 1 milyon 720 bin tonu kavun olmak üzere üretilen 5 milyon 639 bin ton kavun karpuz üretmesine rağmen, karpuzda 3 milyon 410 bin ton, kavunda 1,5 milyon ton olmak üzere 4 milyon 910 bin tonunu tüketebildiğini belirtti.

Üretilen karpuzun 105 bin 801 tonunun üretimde, 378 bin 790 tonunun ise kullanımda kaybedildiğini vurgulayan Bayraktar, kavunda üretimde kayıpların 46 bin 430 ton, kullanımda kayıpların ise 166 bin 619 ton olduğu bilgisini verdi.

Buna göre, üretim ve kullanımda 484 bin 591 ton karpuz, 213 bin 49 ton kavun israf edildiğini belirten Bayraktar, "üretilen karpuzun yüzde 12,37'sini, kavunun yüzde 12,39'unu üretim ve tüketimde kaybediyoruz. Bu büyük bir israftır" dedi.

Bayraktar, 2002 yılında karpuzda 4,2, kavunda 2,2 milyon ton düzeyinde olan üretim miktarının, son yıllarda çok fazla değişmediğini, karpuzda 3,7 milyon ton ile 4 milyon ton arasında, kavunda 1,6-1,75 milyon ton arasında seyrettiğini bildirdi. Buna karşın, nüfus artışı nedeniyle kişi başına tüketim miktarında bir azalma olduğuna dikkati çeken Bayraktar, kişi başına tüketim miktarının, 2002-2003 döneminden bu yana karpuzda 53,3 kilogramdan 43,3 kilograma, kavunda 27,5 kilogramdan 19 kilograma gerilediğini belirtti.

 -Adana hem karpuz hem kavun üretiminde ilk sırada-

 İller arasında karpuz üretiminde ilk sırayı 797 bin tonla Adana'nın aldığını, bu ili 458 bin tonla Antalya, 202 bin tonla İzmir, 168 bin tonla Diyarbakır, 142 bin tonla Bursa, 140 bin tonla Mersin, 139 bin tonla Samsun, 137 bin tonla Şanlıurfa, 131 bin tonla Ankara, 107 bin tonla Manisa, 106 bin tonla Mardin, 103 bin tonla Muğla'nın izlediğini vurgulayan Bayraktar, kavunda da Adana'nın 199 bin ton üretimle ilk sırayı aldığını, bu ili 178 bin tonla Ankara'nın, 148 bin tonla Konya'nın, 108 bin tonla Manisa'nın, 101 bin tonla Antalya'nın takip ettiği bildirdi.

 -Bu yıl karpuz üretimi artacak, kavun üretimi düşecek-

 Bu yıl, karpuz üretimin yüzde 3,3 artışla 4 milyon 60 bin tona çıkmasının, bu karşın kavun üretimin yüzde 1,2 azalmayla 1 milyon 832 bin tona gerilemesinin beklendiği bilgisini veren Bayraktar, "aynı şekilde israfa devam edersek, bu, 2017 yılında da 502 bin ton karpuzu, 227 bin ton kavunu çöpe atacağız demektir. Bu kadar zengin bir ülke değiliz. Tarım alanlarımızın 920 bin dekar karpuz, 787 bin dekarını kavun üretmek için ayırıyoruz. Binbir emekle üretim yapıyoruz. Emeğimizi ziyan etmeyelim. İsrafı önleyip, ürünümüzü en iyi şekilde değerlendirelim" dedi.

 -Bu yılın Mart-Nisan-Mayıs aylarındaki ithalatın tamamı İran'dan-

 Türkiye'nin 2015-2016 üretim sezonunda 47 bin 603 ton karpuz, 7 bin 446 ton kavun ihraç ettiğini, üretimde dünya ikincisi olmasına rağmen, yine de 22 bin 744 ton karpuz, 447 ton da kavun ithalatı yaptığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Kavun karpuzda toplam ihracatımız 55 bin 49 tonu, ithalatımız ise 23 bin 191 tonu buluyor. İthalatımızın yüzde 90'a yakınını İran'dan yaparken, ihracatımızın yarıya yakını Avrupa Birliği ülkelerine yöneliktir.

Karpuzda özellikle Mart-Nisan-Mayıs aylarında tamamı İran'dan yapılan turfanda karpuz ithalatı, üreticilerimizin kazancının İranlı çiftçilerine vermek demektir. Bu yıl tamamı İran'dan olmak üzere, Mart ayında 2 bin 106 ton, Nisan ayında 7 bin 676 ton, Mayıs ayında 10 bin 22 ton karpuz ithal edilmiştir. Haziran ayında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden 37 ton, İran'dan 796 ton karpuz alınmıştır. Üreticilerimizin ürettiği ürünün hak ettiği değeri görebilmesi için hasat döneminde ithalatın durdurulması şarttır. Sınır ticareti kapsamında ülkemize giren karpuz da sadece sınır illerimizde satılmamakta, zaman zaman yurdun diğer bölgelerinde de satışa sunulmakta, üreticimiz haksız rekabete uğramaktadır. Kontrol noktalarında, hallerde ve pazarlarda denetimler sıkılaştırılmalıdır.

Türkiye, üretim potansiyeliyle çok daha fazla ihracat yapabilecek bir ülkedir. İhracata önem verelim. İthalatı durduralım. Bütün pazarları ihracat için zorlayalım."

 -Sorunlar-

 Kavun karpuz üreticisinin başta pazarlama olmak üzere, maliyetlerin yüksekliği, fiyat istikrarsızlığı gibi çözüm bekleyen sorunları bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Arz talep dengesizliğinden canı en fazla yanan kesim, kavun karpuz üreticilerimizdir. İlkbaharda kilogramı 3 liraya yakın bir fiyatla tüketiciye satılan ithal karpuzun ardından Haziran ayında yerli üretim devreye girince fiyatlar hızla geriliyor. Üreticimiz, karpuzunu 15-18 kuruştan satıyor. Bu fiyatla maliyetini karşılaması mümkün değildir.

Bu yıl karpuz üretiminin üçte birini karşılayan Adana ve Antalya'da aşırı sıcak ve şiddetli poyraz nedeniyle binlerce dönüm alanda hasadı gelmiş karpuz tarlada sarardı, üreticinin elinde kaldı. Karpuzdaki güneş yanıkları kalite ve verimde kayıplara neden oldu.

Çiftçimizin mağduriyet yaşamaması için, başta karpuz olmak üzere sebze ve meyvelerde aşırı sıcakların da tarım sigortası kapsamına alınması gerekir."

 -Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin borçlarının ertelenmesi-

 Bu sezon yaşanan afetlerin önemli boyuta ulaştığını bildiren Bayraktar, çiftçinin taleplerini şöyle sıraladı:

"2016 yılında yapılan borç ertelemesi 2017 yılı için çıkarılmadı. 2017 yılında yaşanan afetlerden zarar gören çiftçilerimizin her türlü vergi ve SGK prim borcu da en az 1 yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmelidir.

Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kaydına bakılmadan tüm çiftçilerimizin kamu bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçları faizsiz olarak ertelenmeli ve uzun vadeye yayılmalıdır. Özel bankaların da bu kapsama alınması sağlanmalıdır.

Üreticilerimize faizsiz yeni uzun vadeli kredi imkanları sunulmalıdır.

Ayrıca acilen, üretimde kullanılan araç, gereç, tohum, fide gibi girdilerin temini için gerekli nakdi destek sağlanmalıdır."

Bayraktar, doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin kamu bankalarına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi ve uzun vadeye yayılması için Tarım Bakanlığına başvurduklarını vurguladı.
2 Ağustos 2017 Çarşamba

Bölgemiz'de Sağanak Yağış ile Birlikte Kısa Süreli Dolu Yağışı Bekleniyor!

Detay:

Kuvvetli Rüzgar, Kuvvetli Sağanak ve Gök gürültülü Sağanak Yağış ile Birlikte Kısa Süreli Dolu Yağışı Bekleniyor!

Bugün (02/08/2017 Çarşamba) akşam saatlerinde Konya'nın batı kesimlerinde (Doğanhisar, Hüyük, Beyşehir, Derebucak, Seydişehir, Bozkır, Ahırlı, Yalıhüyük) görüleceği tahmin edilen sağanak ve yer yer gökgürültülü sağanak yağışların, 03.08.2017 Perşembe sabah saatlerinden 06.08.2017 Pazar günü akşam saatlerine kadarki periyotta Bölgemiz (Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde) genelinde aralıklarla devam edeceği ve yer yer etkili olacağı tahmin edilmektedir.

Yağışların 03.08.2017 Perşembe ve 04.08.2017 Cuma günlerinde Konya merkez ile Konya'nın batı, kuzeybatı ve güneybatı kesimleri (Konya merkez, Akşehir, Tuzlukçu, Yunak, Çeltik, Kadınhanı, Sarayönü, Ilgın, Beyşehir, Seydişehir, Hüyük, Doğanhisar, Derbent, Derebucak, Ahırlı, Bozkır, Hadim, Taşkent) ile Karaman çevresinde kuvvetli (21-50 mm) olacağı ve yağış anında yer yer kısa süreli dolu ile birlikte rüzgarın da kuvvetli (39-61 km/saat) olarak esebileceği tahmin edilmektedir.

Muhtemel dolu yağışı ve kuvvetli rüzgarın neden olabileceği olumsuz şartlara karşı ilgililerin, vatandaşların tedbirli ve dikkatli olmaları gerekmektedir.


Başlama – Bitiş Zamanı      

02/08/2017 18.00 Lokal  -  06/08/2017 20.00 Lokal

Bölgemiz'de Sağanak Yağış ile Birlikte Kısa Süreli Dolu Yağışı Bekleniyor!

Detay:

Kuvvetli Rüzgar, Kuvvetli Sağanak ve Gök gürültülü Sağanak Yağış ile Birlikte Kısa Süreli Dolu Yağışı Bekleniyor!

Bugün (02/08/2017 Çarşamba) akşam saatlerinde Konya'nın batı kesimlerinde (Doğanhisar, Hüyük, Beyşehir, Derebucak, Seydişehir, Bozkır, Ahırlı, Yalıhüyük) görüleceği tahmin edilen sağanak ve yer yer gökgürültülü sağanak yağışların, 03.08.2017 Perşembe sabah saatlerinden 06.08.2017 Pazar günü akşam saatlerine kadarki periyotta Bölgemiz (Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde) genelinde aralıklarla devam edeceği ve yer yer etkili olacağı tahmin edilmektedir.

Yağışların 03.08.2017 Perşembe ve 04.08.2017 Cuma günlerinde Konya merkez ile Konya'nın batı, kuzeybatı ve güneybatı kesimleri (Konya merkez, Akşehir, Tuzlukçu, Yunak, Çeltik, Kadınhanı, Sarayönü, Ilgın, Beyşehir, Seydişehir, Hüyük, Doğanhisar, Derbent, Derebucak, Ahırlı, Bozkır, Hadim, Taşkent) ile Karaman çevresinde kuvvetli (21-50 mm) olacağı ve yağış anında yer yer kısa süreli dolu ile birlikte rüzgarın da kuvvetli (39-61 km/saat) olarak esebileceği tahmin edilmektedir.

Muhtemel dolu yağışı ve kuvvetli rüzgarın neden olabileceği olumsuz şartlara karşı ilgililerin, vatandaşların tedbirli ve dikkatli olmaları gerekmektedir.


Başlama – Bitiş Zamanı      

02/08/2017 18.00 Lokal  -  06/08/2017 20.00 Lokal
21 Temmuz 2017 Cuma

Toprağın en büyük düşmanı anız yakma

Detay:


-Toprağın en büyük düşmanı anız yakma…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Anız yakma sırasında 250 dereceye ulaşan sıcaklık, toprakta

verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeleri

yok ediyor, toprağın biyoloji, fiziksel, kimyasal özelliklerine

zarar veriyor"

-"Anız yangınları nedeniyle komşu tarlaların ürünleri ile ormanlar da

tahrip olabiliyor. Doğrudan ve dolaylı etkileri yüzünden toprakla

birlikte birçok canlı türü de zarar görüyor"

-"Üreticilerimiz anız yakarak geçim kaynağı olan toprağı fakirleştirip

öldürmemeli ve anız yakmayı bırakmalıdır"

-"Üreticilerimiz alternatif uygulamaları tercih etmeli, toprak işlemesiz

tarıma yönlendirilmelidir"

 

Ankara – 21.07.2017 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, toprağın en büyük düşmanının anız yakma olduğunu bildirerek, "anız yakma sırasında 250 dereceye ulaşan sıcaklık, toprakta verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeleri yok ediyor, toprağın biyoloji, fiziksel, kimyasal özelliklerine zarar veriyor" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, her yıl hasattan sonra rutin bir tarımsal uygulama gibi gerçekleştirilen ve toprak verimliliğine uzun vadede ciddi zararlar veren anız yakma ve yanlış arazi kullanımının, verimli tarım alanlarının azalmasına ve toprak verimliliğinin zamanla kaybolmasına neden olduğunu belirtti. Anız yangınları sırasında sıcaklığın 250 santigrat dereceye ulaştığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"250 dereceye varan sıcaklık, verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeyi yok ediyor. Toprakta sürdürülebilirlik için önemli olan biyolojik, fiziksel ve kimyasal özelliklere zarar veriyor. Ayrıca anız yangınları nedeniyle komşu tarlaların ürünleri ile ormanlar da tahrip olabilmekte, doğrudan ve dolaylı etkileri yüzünden toprakla birlikte birçok canlı türü de zarar görmektedir.

Verimliliği düşen topraktan daha iyi ürün almak isteyen üreticilerimiz, daha fazla toprak işleme ve kimyasal kullanma yollarına başvuruyor. Dolayısıyla hem ekonomik hem de çevreyle ilgili sorunlar ortaya çıkıyor. Anız yakmayla geri dönüşümü mümkün olmayan kayıplar birikmeye başlıyor. Zamanla bu birikimler toprak verimliliğini önemli derecede etkiliyor ve toprak çoraklaşarak tarım yapılması mümkün olmayan bir materyale dönüşüyor. Anız yangınları konusunda yapılan araştırmalar, en fazla toprak kayıplarının anız yakılan tarlalarda olduğunu göstermiştir. Üreticilerimiz anız yakarak geçim kaynağı olan toprağı fakirleştirip öldürmemeli ve anız yakmayı bırakmalıdır."

-Anız yakmanın zararı-

Anız yakmanın sadece havaya, çevreye, meraya, ormana, toprağa ve topraktaki canlılara zarar vermediğini, kontrolden çıkan anız yangınlarının, köy, kasaba ve şehirlerdeki yerleşim yerlerini, tarım arazileri içinde bulunan enerji iletişim ve haberleşme hatlarını taşıyan direklere zarar vererek can ve mal kayıplarına neden olabildiğini vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Üreticilerimizin anız yakma sebebi, yabancı ot tohumlarının, bitki artıklarının kolayca temizlenmesi, sürümün kolaylaştırılması, bitki artıkları ve toprak yüzeyine yakın yerde barınan zararlıların yumurta, larva, pupa ve erginlerinin yok olmasıdır.

Toprak işleme uygulamaları, tarımsal üründe bir azalmaya neden olmadan toprağı koruyan ve aynı zamanda sürdürülebilir bir faaliyet olması gerekir. Üreticilerimiz anız yakmak yerine alternatif uygulamaları tercih etmeli, toprak işlemesiz tarıma yönlendirilmelidir. Bu yöntem, anız yakılmaması, erozyonun azalması, yakıttan tasarruf edilmesi, toprak yüzeyinden olan buharlaşmanın önlenmesi ve kuraklığa dayanıklı toprak oluşmasına kadar birçok faydası vardır."

20 Temmuz 2017 Perşembe

Başkan Köse Ahırlı ve Yalıhüyük İlçelerinde Tarımsal İncelemelerde bulundu.

Detay:
Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse tarım arazilerinin ürünleri hakkında başta Ahırlı ve Yalıhüyük ilçelerindeki Tarım Gıda ve Hayvancılık müdürlerini makamlarında ziyaret ederek bilgi aldı. 

Başkan Köse Ahırlı ve Yalıhüyükteki çiftçilerimizin tarım arazilerindeki Çekirgelerin istila ederek zarar verdikleri yönündeki şikayetler dolayısıyla Yalıhüyük Tarım ilçe müdürü Mevlüt Semerci ve Ahırlı Tarim İlçe Müdürü Şükrü Çimen'den bilgi alış verişinde bulundu. 

Köse, Çiftçilerimizin tarım arazilerinin büyük ölçüde zarar görmediklerini ve arazileri yerinde incelediklerini ifade etti. Köse, önümüzdeki yıl zararlı çekirgelerin ilçe tarım ile birlikte ilaçlama yapılarak önleneceğini ve gereken tedbirlerin alınacağını da söyledi. 

Başkan Köse Ahırlı ve Yalıhüyük Bölgesindeki Çiftçilerin Buğday hasadına da katıldı; 

Başkan Köse yaptığı açıklamada tüm ilçelerimizdeki çiftçilerimize 2017 yılı tarım hasadının hayırlı ve bereketli olmasını dileyerek bereketli ve bol kazançlı olmasını diledi,
17 Temmuz 2017 Pazartesi

Tarım istihdamı Nisan’da, Mart’a göre 235 bin arttı

Detay:

-Tarım istihdamı Nisan'da, Mart'a göre 235 bin arttı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Tarımda Mart ayında 5 milyon 85 bin olan istihdam,

Nisan ayında 235 bin artışla 5 milyon 320 bine yükseldi"

-"Tarım, Nisan'da işsizliği 1,9 puan düşürerek

yüzde 12,4'den yüzde 10,5'e çekti"

Ankara – 17.07.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda Mart ayında 5 milyon 85 bin olan istihdamın, Nisan ayında 235 bin artışla 5 milyon 320 bine yükseldiğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2016 Nisan ayında 5 milyon 352 bin, geçen ay 5 milyon 85 bin olan tarımda istihdamın 2017 Nisan ayında 5 milyon 320 bin olduğunu belirtti. Nisan ayında 28 milyon 157 bin olan toplam istihdamın yüzde 18,9'unu tarımın karşıladığına, bu rakamın geçen Mart ayında yüzde 18,5, geçen yıl Nisan ayında yüzde 19,4 olduğunu bildiren Bayraktar, tarım istihdam içindeki payının geçen yıl Nisan ayına göre gerilemesinde esas payın toplam istihdamın Nisan ayları itibarıyla son bir yılda 519 bin artarak 27 milyon 638 binden 28 milyon 157 bine  çıkmasından kaynaklandığını vurguladı.

Şemsi Bayraktar, 2017 Nisan ayında tarımda 2 milyon 914 bin erkek ve 2 milyon 406 bin kadının istihdam edildiğini bildirdi. Erkeklerin yüzde 15'inin, kadınların yüzde 27,5'inin tarımda çalıştığını, tarımın işsizliği önemli oranda aşağıya çektiğini vurgulayan Bayraktar, "Nisan ayında tarımın kadınlarda işsizliği 4,1 puan düşürerek yüzde 17,3'den yüzde 13,2'ye, erkeklerde 1,2 puan düşürerek yüzde 10,3'den yüzde 9,1'e, toplamda işsizliği 1,9 puan düşürerek yüzde 12,4'den yüzde 10,5'e indirdiğini belirtti.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, her yıl Ocak-Şubat aylarında en düşük düzeye indiğini, Mart ayının ikinci yarısından sonra tarımda istihdamın yoğunlaştığını, hasadın ardından azalmaya başladığını vurguladı.
14 Temmuz 2017 Cuma

Tavuk eti ve yumurta üretiminde ve ihracatında artış sürüyor…

Detay:

-Tavuk eti ve yumurta üretiminde ve ihracatında artış sürüyor…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:  "Aralık'ta başlayıp bu yılın ilk beş ayında da devam eden ihracat artışı sektörde üretim artışına neden oldu. Mayıs ayında, tavuk eti üretiminde yüzde 11, yumurta üretiminde yüzde 10,8 artış görüldü"

-"Yumurtada üretici fiyatları maliyetlerin altında seyrediyor. Tavuk etinde üretici 3-4 yıldır zam almadan hemen hemen aynı paralara firmalara üretim yapıyor. Hem tavuk etinde hem yumurtada üretici maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor, para kazanamıyor"

-"1-1,5 milyon lira yatırımla 24 bin başlık kümes kurmuş bir et tavuğu üreticisinin aylık kazancı da 3 bin lirayı geçmiyor"

-"Yumurta üreticisi 23 kuruşa mal ettiği yumurtayı 16 kuruşa satıyor"

-"İhracatçı Aralık 2016'da bin adedini 82 dolardan sattığı yumurtayı sırf ihracat pazarını kaybetmemek için Mayıs 2017'de 51 dolar civarında satıyor"

 

Ankara – 14.07.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlı sektöründe özellikle tavuk etinde geçen yılın genelinde yaşanan sıkıntının ardından, Aralık'ta başlayıp bu yılın ilk beş ayında da devam eden ihracat artışının sektörde üretim artışına neden olduğunu bildirerek, "Mayıs ayında, tavuk eti üretiminde yüzde 11, yumurta üretiminde yüzde 10,8 artış görüldü" dedi.

Üretim ve ihracat artışına karşın üreticideki sıkıntı devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, "Yumurtada üretici fiyatları maliyetlerin altında seyrediyor. Tavuk etinde üretici 3-4 yıldır zam almadan hemen hemen aynı paralara firmalara üretim yapıyor. Hem tavuk etinde hem yumurtada üretici maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor, para kazanamıyor" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada,  2017 yılının Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta üretiminin 1 milyar 415 milyon 651 bin adetten 1 milyar 568 milyon 391 bin adede, tavuk eti üretiminin ise 173 bin 187 tondan 192 bin 275 tona yükseldiğini vurguladı.

 

-İhracat rakamları-

 

Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, yumurta ve ürünleri ihracatının 14,3 milyon dolardan yüzde 63,3 artışla 23,3 milyon dolara, kanatlı eti ve ürünleri ihracatının 28,9 milyon dolardan yüzde 41,2 artışla 41 milyon dolara yükseldiğini belirten Bayraktar, süt ve süt ürünleri ihracatının ise 32,8 milyon dolardan yüzde 23,7 azalışla 25 milyon dolara gerilediğini bildirdi.

Bayraktar, kanatlı eti ve ürünlerinde ihracatın Ocak'ta yüzde 70,2, Şubat'ta yüzde 30,5, Mart'ta yüzde 29,5, Nisan'da yüzde 50,3, Mayıs'ta yüzde 41,2, yumurta ve ürünleri ihracatının ise Ocak'ta yüzde 40,7, Şubat'ta yüzde 100,3, Mart'ta yüzde 63,3, Nisan'da yüzde 26,7 ve Mayıs'ta yüzde 63,3 arttığını vurguladı.

Sektörün ihracat sıkıntısı yaşamaması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:

"Kanatlı eti ve ürünleri ihracatı, 2014 yılında 651 milyon dolar, yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 401,9 milyon dolar düzeyine kadar çıkmıştı. Başta Irak olmak üzere yakın pazarlardaki sıkıntılar, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan ekonomik sorunlar, Suriye ve Irak'ın neden olduğu ulaşım sıkıntıları ihracatı olumsuz etkiledi. 2015 yılında, kanatlı eti ve ürünleri ihracatı 436,8 milyon dolara, 2016 yılında ise 361,6 milyon dolara geriledi. Yine aynı sorunlar nedeniyle yumurta ve yumurta ürünleri ihracatı 2014 yılında 401,9 milyon dolarken, 2015 yılında 273,5 milyon dolara düştü. 2016 yılında ihracat 289,6 milyon dolara yükselse de 2014 yılı ihracat rakamları yakalanamadı. Bu rakamları yakalama yolunda, 2017 yılında toparlanma için ilk işaretler 5 aylık dönemde geldi.

İlk 5 aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre kanatlı eti ve ürünleri ihracatında yüzde 46,2, yumurta ve ürünlerinde yüzde 58,6, süt ve süt ürünlerinde yüzde 1,8 artış görüldü."

 

-"Yumurta üreticisi her yumurtadan 7 kuruş zarar ediyor"-

 

Üretim ve ihracat rakamları artmasına rağmen üreticinin para kazanamadığını belirten Bayraktar, "yumurta üreticisi 23 kuruşa mal ettiği yumurtayı 16 kuruşa satıyor. Yumurta başında 7 kuruş bir zarar söz konusu. Fiyatlar ihracatta da farklı değil. İhracatçı Aralık 2016'da bin adedini 82 dolardan sattığı yumurtayı sırf ihracat pazarını kaybetmemek için Mayıs 2017'de 51 dolar civarında satıyor" dedi.

Bayraktar, şunları kaydetti:

"Yumurta üreticiler bir yandan yem başta olmak üzere yüksek maliyetlerle boğuşurken diğer yandan bir kayıt dışı ve plansız üretim ile bunun yol açtığı haksız bir rekabet ve arz fazlasıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Her yer salma ve serbest tavuk tabir edilen, denetimsiz, vergisiz üretim yerleriyle dolmaya başladı. Bunlar aynı zamanda yumurtalarını normal kümeslere göre daha pahalıya pazarlıyorlar. Kayıtlı işletmeler ayda 2 defa aşı, antibiyotik kullanımı gibi hayvan sağlığı yönünden kontrole tabi tutulurken, bu işletmelerde bu tür kontroller de yapılmamakta, hem hastalık riski hem de haksız rekabet nedeniyle sektörde ciddi sorunlara neden olmaktadırlar. Buna bir an önce tedbir alınmalı, iç talep ve ihracat dikkate alınarak kayıt dışılık önlenerek üretim planlaması yapılmalı, yeni kurulacak işletmelerin ürününü nereye pazarlayacaklarını söyledikleri ve bunu garanti ettikleri takdirde kurulumuna izin verilmelidir."

Bayraktar, yumurtanın enflasyonun artma sebeplerinden biri olduğu yönündeki açıklamalarında piyasadaki gerçeklerle uyuşmadığını, üreticinin zararına satış yaptığı bir piyasada bunun mümkün olamayacağını söyledi.

 

-"Et tavuğu üreticisi de para kazanamıyor"-

 

Et tavuğu broiler üretiminde de ihracat ve üretim artarken üreticinin para kazanamadığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Haberlere bakıyorsunuz kanatlı eti firmaları artan talebe yetişemiyor. İhracat ve üretim rakamlarına bakıyorsunuz, önemli artışlar var. Ama üretici kazanıyor mu? Hayır. Benim üreticim 1-1,5 milyon lira yatırımla 24 bin başlık bir kümes kurmuş. İki aylık üretimden en iyi üretim yapan yani hayvan başı 2,6 kilogram ortalama canlı ağırlığa ulaşabilen üretici 19 bin 200 lira para kazanıyor. Bunun 4 bin lirası elektrik ve su, 1700 lirası yükleme bedeli, 2 bin 500 lirası veteriner ilaçları gibi çeşitli giderlere olmak üzere toplamda 8 bin 200 lira harcıyor, aylık 2 bin liradan 2 ayda 4 bin lirasını bakıcıya sigortası da dahil olmak üzere maaş olarak ödüyor, eline 2 ayda 7 bin lira kalıyor. Aylık bazda kazanç 3 bin 500 civarında. Ekstra bakım, arıza ve benzeri giderler mutlaka çıkıyor, bu durumda üreticinin eline tahmini olarak 3 bin lira kalıyor. Canlı kilo artışını bu seviyenin altında sağlayabilen üreticiler ise bahsedilen bu fiyatın daha da altında para kazanıyorlar. 2013 yılından 2017 yılına kadar hayvan başına masraflar 40-50 kuruşlardan 70-80 kuruşlara çıkmasına rağmen firmaların üreticilerimize ödedikleri para çok değişmedi, 90 kuruş ile 1 lira arasında seyrediyor. Üreticimiz, işçilerin sigortalarını bile ödemekte zorlanıyor.

Bu tablodan da görüleceği üzere kanatlı etinde birileri kazanıyor ama bu kesinlikle milyon liralık yatırım yapan, parasını buralara bağlayan, üretim yapmaya çalışan üretici değil. Bu şekilde nasıl üretim devam edecek? En kısa zamanda gerekli tedbirleri almalıdır."

 

-Sanayiye aktarılan sütte azalma-

 

Son aylarda sanayiye aktarılan sütte bir azalma yaşandığına dikkati çeken Bayraktar, "bir önceki yılın aynı ayına göre 2017 Mayıs ayında, sanayiye aktarılan inek sütü; yüzde 3,4 azalarak 837 bin 592 tondan, 808 bin 848 tona indi. Ocak'ta yüzde 0,6, Şubat'ta yüzde 6,6, Mart'ta yüzde 4,8, Nisan'da yüzde 5,6, Mayıs'ta ise yüzde 3,4 azaldı. Azalmada yem fiyatlarının yükselmesi ve çiğ süt fiyatlarının düşük seyretmesinin büyük bir etkisi var" dedi.
10 Temmuz 2017 Pazartesi

Tarımın lokomotifi buğday

Detay:

-Tarımın lokomotifi buğday…

-Üretimin 5,7 milyar, ihracatın 2,5 milyar doları buğdaydan…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Anadolu'nun en önemli ürünü buğdaydır. Hollanda'nın iki

katına yakın alanda, bu yıl 21,8 milyon ton buğday üreteceğiz"

-"2016 yılında üretim değeri dolar bazında 5,7 milyar doları

bulan buğdayda, ihracat gelirimiz de buğday ve buğday ürünleri

bazında 2,5 milyar doları aşıyor"

-"Ülkemiz, un, bulgur ihracatında dünya birincisi, makarna

ihracatında İtalya'nın ardından ikinci, kek, pasta ve bisküvi

ihracatında ise onuncu sırada"

-"Buğday kadar önemli bir ürün, kendi haline bırakılamaz.

TMO, acilen devreye girmeli, çiftçinin dostu olduğunu göstermeli,

enflasyon farkı, üretici karı ve refah payını dikkate alan bir müdahale

alım fiyatı açıklamalı, üreticinin alın terinin karşılığını vermelidir"

-"Hazine de TMO'nun finansman ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılamalı,

Ofis'in elini güçlendirmelidir"

-"1994 yılından bu yana yüzde 21,7 oranında azalarak

9,8 milyon hektardan 2016 yılında 7,7 milyon hektarın altına

inen buğday ekim alanlarını yeniden artırmalıyız"

-"Mevcut verimle 1994 yılındaki ekim alanı olan 9,8 milyon hektar

alanda üretim yapılsa, hasat edilen buğday en az 6 milyon ton

artacaktı"

-"ABD, Kanada, Rusya, Avustralya, Fransa buğday ihracatından

milyarlarca dolar kazanıyor. Türkiye de buğday üretimini verimi

artırarak 30 milyon tona rahatlıkla çıkarabilir. Büyük bir ihracatçı

olur"

 

Ankara – 10.07.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Anadolu'nun en önemli ürününün buğday olduğunu, Hollanda'nın iki katı alanda bu yıl 21,8 milyon ton buğday üretileceğini bildirerek, "2016 yılında üretim değeri dolar bazında 5,7 milyar doları bulan buğdayda, ihracat gelirimiz de buğday ve buğday ürünleri bazında 2,5 milyar doları aşıyor" dedi.

Bayraktar, buğday kadar önemli bir ürünün kendi haline bırakılamayacağını, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO), acilen devreye girmesi, çiftçinin dostu olduğunu göstermesi, enflasyon farkı, üretici karı ve refah payını dikkate alan bir müdahale alım fiyatı açıklaması ve üreticinin alın terinin karşılığını vermesi gerektiğini belirtti.

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, buğdayda hasadın ülke genelinde yoğunlaştığını, yörelere göre hasadın Ağustos ayının sonuna kadar devam edeceğini belirtti. Anavatanı Anadolu olan buğdayın, binlerce yıldır bu toprakların en önemli ürünü olmayı sürdürdüğünü vurgulayan Bayraktar, "öyle ki Anadolu'da buğday ile koyun, gerisi oyun" denildiğini hatırlattı.

Birinci tahmin verilerine göre buğday üretiminin 21,8 milyon tonu bulacağını bildiren Bayraktar, "geçen yıl 20,6 milyon ton buğday üretmiştik. Bu yıl yüzde 5,8'lik artışla 21,8 milyon tonluk üretim miktarını yakalayabiliriz" dedi.

 

-1,9 milyon ton buğday üretimde ve kullanımda kaybediliyor-

 Üreticinin yoğun bir şekilde hasat yaptığını bildiren Bayraktar, hasatta en önemli konunun fiyat ve dane kayıpları olduğunu vurguladı. 2015/2016 üretim döneminde, üretim aşamasında 1 milyon 243 bin ton, kullanım aşamasında ise 636 bin 836 ton olmak üzere toplamda 1 milyon 879 bin 836 ton ürünün kaybedildiğini, yitirilen ürün miktarının toplam üretimin yüzde 8,3'üne ulaştığını belirten Bayraktar, "kaybettiğimiz 1,9 milyon tonluk buğday 8-10 milyon nüfuslu bir ülkenin buğday ihtiyacını karşılar. Bu büyük bir israftır. Dane kaybını en aza indirmek için ekimden hasada kadar gerekli tüm önlemleri almalıyız, emeğimizi zayi etmemeliyiz" dedi.

 

-Müdahale alım fiyatı-

 Buğdayda diğer önemli bir konunun da müdahale alım fiyatı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Milyonlarca çiftçimiz, buğday ve arpadan geçimini sağlıyor. Üreticimiz yaptığı masrafın, verdiği emeğin, döktüğü alın terinin karşılığını almalıdır. Buğday kadar önemli bir ürün kendi haline bırakılamaz. TMO, acilen devreye girmeli, çiftçinin dostu olduğunu göstermeli, enflasyon farkı, üretici karı ve refah payını dikkate alan bir müdahale alım fiyatı açıklamalı, üreticinin alın terinin karşılığını vermelidirHazine de TMO'nun finansman ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılamalı, Ofis'in elini güçlendirmelidir.

 

-"Hedefimiz kaliteli buğday ve üretimi 30 milyon tona çıkarmaktır"-

 Hedefimiz kaliteli buğday üretmek ve üretimi 30 milyon tona çıkarmaktır. Buğdayda kalite ürün açığımızı kapatmak ve buğday ürünü ihraç edebilmek için 2016 yılında 4 milyon 226 bin ton buğday ithal ettik. Bu ithalata 892,4 milyon dolar ödedik. Buna karşın buğday ve buğday ürünleri ihracatımız 2,5 milyar doları aştı ama sadece buğday bazında rakamlara bakıldığında 11,4 milyon dolarlık 26,5 bin ton buğday ihracatı yapabildik. Artık buğday ithal etmek istemiyoruz. Üretimi 30 milyon tona çıkarmak, ihracat için gerekli buğdayı da biz karşılamak istiyoruz. Bunun için kaliteli ve sertifikalı tohuma ucuz fiyattan ulaşmalı, ucuz gübre ve ucuz mazot kullanmalıyız. Ürün fiyatları da alın terinin karşılığını alacak düzeyde olmalıdır. Bunları yaparsak buğdaydaki üretim hedeflerimize ulaşırız. Biz üreticimizin üretme hevesini kırmazsak üreticimiz tarlasında kalacak ve ülkemizin ihtiyacı olan hububat üretimini karşılayacaktır."

 

-1 milyondan fazla çiftçinin geçim kaynağı-

 Buğdayın, üretim hacimleriyle, üretim alanlarıyla, geçimini buğdaydan sağlayan çiftçi sayısıyla ülke tarımının en önemli ürünü olduğunu bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Tarım yapılabilir 23,8 milyon hektarlık alanın yarıya yakını tahıla, toplam tahıl alanlarının da üçte ikisi buğdaya ayrılıyor. Ülkemizde en yaygın ekilen ürün buğday ve arpadır. Buğday ekimi yapan çiftçi sayımız 1 milyonu aşıyor. 7,7 milyon hektar alanda buğday üretiyoruz. Bu alan Hollanda'nın iki katına yakın. Üretimimiz bu yıl 21,8 milyon tonu bulacak. 2016 yılında üretim değeri 17,2 milyar lirayı, 2016 dolar ortalama kuruyla dolar bazında 5,7 milyar doları bulan buğdayda, ihracat gelirimiz de buğday ve buğday ürünleri bazında 2,5 milyar doları aştı.

Ülkemiz, un, bulgur ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında İtalya'nın ardından ikinci, kek, pasta ve bisküvi ihracatında ise onuncu sırada. 2016 yılında 3,5 milyon ton un ihraç ettik 1 milyar 78,2 milyon dolar döviz geliri elde ettik. 111,8 milyon dolarlık 278 bin ton bulgur ihraç ediyoruz. 40 bin tonluk irmik ihracatından elde ettiğimiz döviz geliri 16,9 milyon doları buluyor. 831 bin tonluk makarna ihraç ediyor ve 422 milyon dolar gelir elde ediyoruz. Pasta, kek, bisküvi ihracatımız 408 bin tonu, ihracat gelirimiz 886,1 milyon doları buluyor. Toplam buğday mamulleri ihracatımız 5 milyon 90 bin ton, ihracat gelirimiz de 2 milyar 515 milyon dolar."

 

-"ABD 5,4, Kanada 4,5, Rusya 4,2 milyar dolarlık buğday ihraç ediyor"-

 Buğdayın öneminin bilincinde hareket edilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, "1994 yılından bu yana yüzde 21,7 oranında azalarak 9,8 milyon hektardan 2016 yılında 7,7 milyon hektarın altına inen buğday ekim alanlarını yeniden artırmalıyız. Mevcut verimle 1994 yılındaki ekim alanı olan 9,8 milyon hektar alanda üretim yapılsa, hasat edilen buğday en az 6 milyon ton artacaktı. 27,8 milyon ton dolaylarında bir ürün elde edilecekti. ABD, Kanada, Rusya, Avustralya, Fransa buğday ürünleri dışında sadece buğday ihracatından milyarlarca dolar kazanıyor. ABD 5,4, Kanada 4,5, Rusya 4,2, Avustralya 3,6, Fransa 3,4 milyar dolarlık buğday ihraç ediyor. Bu ülkelerin yıllık buğday ihracatları 16 milyon ile 25 milyon ton arasında değişiyor. Türkiye de buğday üretimini, verimi artırarak 30 milyon tona rahatlıkla çıkarabilir. Büyük bir ihracatçı olur" dedi.

Buğdayın sadece tarımda değil, gıda sanayinde de büyük bir ekonomik faaliyet yarattığını belirten Bayraktar, Türkiye'de 677 buğday unu, 103 bulgur, 30 bisküvi, 25 makarna, 15 irmik fabrikası bulunduğunu bilgisini verdi. Buradaki en büyük sorunun kapasite kullanım oranının düşük kalması olduğunu vurgulayan Bayraktar, un fabrikalarında kapasitenin sadece yüzde 48'inin, bisküvide yüzde 58'inin, bulgurda yüzde 68'inin, makarnada yüzde 71'inin, irmikte yüzde 78'inin kullanılabildiğini, bu alana yapılacak yatırımların kapasiteye göre düzenlenmesi ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti.

3 Temmuz 2017 Pazartesi

2018 Yılı Tarımsal Destek Başvuruları Başladı

Detay:

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya genelinde çiftçilere yönelik sürdüğü fidan ve fide desteklerinin 2018 yılı başvurularını 1 - 31 Temmuz tarihleri arasında alıyor.

Tarıma ve tarım projelerine desteklerini sürdüren Konya Büyükşehir Belediyesi, 2018 yılı için planladığı tarımsal destek başvurularını başlattı.

Yeni Büyükşehir Yasası ile Konya'nın bütün ilçelerinde çiftçilere tarımsal destek veren Konya Büyükşehir Belediyesi, 2018 yılında da fide ve fidan desteğini sürdürecek.

Konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, yarı bodur elma, yarı bodur kiraz, asma, vişne, ahududu, böğürtlen fidanları, çilek fidesi ve malç naylonu, yüksek sistem asma aparatı destekleme başvurularının 1 - 31 Temmuz tarihleri arasında yapılacağı bildirildi. Çiftçilerin fırsatı kaçırmaması istenen açıklamada dilekçelerin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı'na, ilçe belediyelerine ya da muhtarlıklara teslim edilebileceği vurgulandı.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi ve başvuru dilekçesine www.konya.bel.tr adresinden ulaşabiliyor.

2017'DE 3.6 MİLYON ÇİLEK FİDESİ, 145 BİN MEYVE FİDANI

Konya genelinde bölgeler arası gelişmişlik farkının giderilmesi ve kırsal alanlarda yaşayanların desteklenmesi için tarıma ve tarım projelerine destek veren Konya Büyükşehir Belediyesi, 2017 yılı destekleri kapsamında talepte bulunan çiftçilere 3 milyon 684 bin çilek fidesi, 145 bin adet meyve fidanı ve 250 takım yüksek sistem bağ aparatı dağıtımı yaptı. Büyükşehir, çilek fidesi ve elma, kiraz, vişne, asma fidanlarının yanı sıra ar-ge çalışması kapsamında ürün çeşitliliğini artırmak amacıyla bu yıl ilk kez ahududu, gojiberry ve böğürtlen fidanı dağıtımı yaptı.