30 Mayıs 2017 Salı

Dünya Arı Günü

Detay:

-Dünya Arı Günü…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Arıcılık ülkemizde dev bir sektör haline geldi. Çin'in

ardından bal üretiminde dünyada ikinciyiz. Toplam 84 binden

fazla işletme, 7,9 milyonu aşkın kovanda 105 bin 727 ton

bal üretiliyor"

-"Bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 278 tonla Ordu alırken,

Muğla 15 bin 875 tonla ikinci, Adana 9 bin 477 tonla üçüncü,

Aydın 3 bin 958 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 252 tonla beşinci,

Balıkesir 3 bin 105 tonla altıncı, Sivas 2 bin 861 yedinci,

İzmir 2 bin 742 tonla sekizinci, Van 2 bin 408 tonla dokuzuncu,

Antalya 2 bin 394 tonla onuncu sırada bulunuyor.

-"Bal arıları, bitkiden bitkiye konarak yaptığı tozlaşma ile

ekosistemin devamlılığını sağlıyor. Arılar olmadan

ekosistem olmaz"

-"Son yıllarda önlenemeyen kırsaldan kente göçü önleyecek

faaliyetler içinde arıcılık da bulunmaktadır"

-"Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden farklı bir özelliği de

yatırım tutarının düşük kalması ve yatırım için gerekli

tüm ekipmanların yurt içinden karşılanabiliyor olmasıdır"

-"Ülkemizde bakir denilebilecek uygun floraların bulunması

organik bal üretimi için de büyük avantajlar sağlıyor"

-"Arı üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler şeklinde gelişmiş

ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de

yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden olmaktadır"

 

Ankara – 29.05.2017 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, arıcılığın Türkiye'de dev bir sektör haline geldiğini bildirerek, "Çin'in ardından bal üretimde dünyada ikinciyiz. Toplam 84 binden fazla işletme, 7,9 milyonu aşkın kovanda 105 bin 727 ton bal üretiyor" dedi.

Bayraktar, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bal arılarının bitkiden bitkiye konarak yaptığı tozlaşma ile ekosistemin devamlılığını sağladığını, arılar olmadan ekosistemin olamayacağını belirtti. Ülkemizde arıcılığın, çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerimizin yanı sıra, köylerimizde kalan yaşlı nüfusun da uğraşı alanı olabilecek bir faaliyet alanı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Son yıllarda önlenemeyen kırsaldan kente göçü önleyecek faaliyetler içinde arıcılık da bulunmaktadır. Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden farklı bir özelliği de yatırım tutarı düşük kalması ve yatırım için gerekli tüm ekipmanların yurt içinden karşılanabiliyor olmasıdır. Bundan dolayı, arıcılıkta dışa bağımlılık bulunmamaktadır.

Arıcılık aynı zamanda insanımıza bal, polen gibi sağlıklı ürünler sağlayan bunun yanı sıra ihracatta da önemli getirisi olabilecek potansiyeli bulunan bir faaliyettir.

Ülkemiz doğal yapı ve nektar kaynakları bakımından çok zengindir. Büyük bir arıcılık potansiyeline sahiptir. Ülkemizin topoğrafik yapısından kaynaklanan farklı yükseltilerin bulunması, değişik iklim bölgelerine sahip olması, sanayi ve yerleşim yerlerinde uzak, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının olmadığı işlenmeyen tarım alanlarının, mera ve çayırlıkların fazlalığı Türkiye'ye arıcılık bakımından büyük avantajlar sağlamaktadır.

Türkiye, bitki çeşitliği bakımından da çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Çeşitlilik içinde arıcılık açısından önem arz eden bir diğer olay da ülkemiz bitki örtüsünde, yalnızca belirli bölgede yetişebilen, yöreye özgü, endemik bitkilerin oranının yüzde 30'un üzerinde olmasıdır."

 

-Dünya bal üretiminde ikinci sıradayız-

 Bayraktar, 1,5 milyon tondan fazla dünya bal üretiminin yüzde 30,6'sını Çin'in ürettiğini, Türkiye'nin, Çin'in ardından yüzde 6,85'lik pay ile ikinci sırada bulunduğunu, ülkemizi yüzde 5,35 ile ABD, yüzde 5,03 ile İran, yüzde 4,96 ile de Rusya'nın izlediğini bildirdi.

 

-Kovan başı verim çok düşük-

 2016 verilerine göre ülkemizde arıcılıkla uğraşan işletme sayısının 84 bin 47 olduğunu, 7 milyon 900 bin 364 kovanda 105 bin 727 ton bal üretildiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'nin arıcılığa her yönden uygun olması, arıcılığın gelişimini olumlu yönde etkilemiş, 2000-2016 döneminde kovan sayısı 4,3 milyondan 7,9 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 106 bin tona yükselmiştir. Buna karşın, hala kovan başına bal verimi ortalama 13,4 kilogramla düşük kalmaktadır. Çin'de bu rakamın, 50,1 kilogram olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik net olarak görülmektedir.


 -2,2 milyar dolarlık dünya bal ihraç pazarından yüzde 1,1 pay alıyoruz-

 Dünya bal ihraç pazarının 2,2 milyar dolar olduğunu belirten Bayraktar, dünya üretiminde ikinci sırada yer alan bir ülkenin bu pazardan yüzde 1,1 pay almasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bayraktar, "ihracat bakıldığında yüzde 12,9 ile Çin ilk sırayı alıyor, bunu yüzde 8,95 ile Yeni Zelanda, yüzde 7,31 ile de Arjantin izliyor. Biz ürettiğimizin sadece yüzde 3,4'ünü ihraç ediyoruz. Bunu mutlaka artırmamız, ihracatta da ilk sıralarda yer almamız lazım" dedi.

 

-Dünya'da 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz-

 Bu kadar büyük üretimimize rağmen bal ihracatımızın 3 bin 623 tonda (14,9 milyon dolar) kalmasının potansiyelimize göre çok az olduğunu ifade eden Bayraktar; açıklamasında, "dünyada 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz ama bu ihracatın yüzde 81'ini ABD, Almanya ve Suudi Arabistan'a yapıyoruz. Diğer ülkelerdeki pazar paylarımızı artırmamız elzemdir. Bal ihracatımızda ilk sırayı yüzde 36,75 ile ABD almakta, bunu yüzde 36,5 ile Almanya, yüzde 7,73 ile de Suudi Arabistan izlemektedir" bilgisini verdi.

 

-İller arasında Ordu birinci, Muğla ikinci, Adana üçüncü sırada-

 Bayraktar, şunları kaydetti:

"İller arasında bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 278 tonla Ordu alırken, Muğla 15 bin 875 tonla ikinci, Adana 9 bin 477 tonla üçüncü, Aydın 3 bin 958 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 252 tonla beşinci, Balıkesir 3 bin 105 tonla altıncı, Sivas 2 bin 861 yedinci, İzmir 2 bin 742 tonla sekizinci, Van 2 bin 408 tonla dokuzuncu, Antalya 2 bin 394 tonla onuncu sırada bulunuyor. Toplam bal üretiminin yüzde 39,7'si Ordu, Muğla ve Adana'da üretildi.

Ülkemizde çoğunlukla gezginci olarak yapılan arıcılıkta, arıcılarımızın büyük bir kısmı arılarını Akdeniz ve Ege bölgelerinde kışlatmakta ardından Mayıs ayında İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya götürmektedirler. Arıcılarımızın bir kısım çiçek balı için Sivas, Erzurum, Muş, Bingöl ve Bitlis'e, ayçiçeği balı için Trakya ve Ege Bölgelerine gitmektedirler."

Ülkemizde bakir denilebilecek uygun floraların bulunmasının organik bal üretimi için de büyük avantajlar sağladığını vurgulayan Bayraktar, "kimyasal katkı maddelerinden ve şeker katkısından uzak, tarımsal ilaçlama ve kimyasal gübrelemenin yapılmadığı ortam zorunluluğu şartı, ülkemizin pek çok yöresinde organik bal üretiminin yapılabileceğini göstermektedir" dedi.

 

-Sorunlar ve yapılması gerekenler-

 Bu olumlu göstergelere rağmen arıcılığın eğitim, pazarlama, örgütlenme, damızlık, kalite kontrol başta olmak üzere sorunları bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Arı üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler şeklinde gelişmiş ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden olmaktadır.

Hastalık ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımının balda kalıntıya neden olması,

Merdivenaltı üretilen sahte balların denetimlerinin tam anlamıyla yapılamaması,

Kaçak bal girişlerinin önlenememesi sorunlardan bazılarıdır.

Arıcıların, ürettiği balın yanı sıra katma değer sağlayan polen, arı sütü, propolis gibi diğer ürünlerin de üretebilmesi için teşvik edilmesi,

Arıcılar modern arıcılık konusunda eğitilmeli, yeni arıcılığa başlayanlar için kurslar açılması, genç çiftçilerin desteklenmeye devam edilmesi,

Bal, polen, propolis, arı sütü, tüketiminin yaygınlaştırılması için tüketicilere yönelik çalışmaların yapılması,

Bölge şartlarına uygun ana arıların üretilerek arıcılara dağıtımının sağlanması,

Organik bal üretiminin artırılması için üreticiye verilen desteklerin artarak devam etmesi gerekiyor."

 
8 Mayıs 2017 Pazartesi

Çiftçiler Ankara’da buluşuyor

Detay:

-Çiftçiler Ankara'da buluşuyor…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Çiftçilerimizle, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde Ankara'da buluşuyoruz"

-"Ülkemizin her noktasından, 81 ilinden gelecek onbinlerce çiftçimizin katılımıyla, Pazar günü saat 12'de, Ankara'da Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda olacağız, çiftçimizin taleplerini dile getireceğiz"

-TZOB tarafından düzenlenecek etkinlikte, Mustafa Ceceli ile Sevcan Orhan da konser verecek

 

Ankara – 08.05.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde, çiftçiler olarak Ankara'da bulaşacaklarını bildirerek, "ülkemizin her noktasından, 81 ilinden gelecek onbinlerce çiftçimizin katılımıyla, Pazar günü saat 12'de, Ankara'da Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda olacağız, çiftçimizin taleplerini dile getireceğiz" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin Türkiye'nin en çok üyeli meslek örgütü olduğunu, üye sayının 5 milyona yaklaştığını, ülke çapında 766 ilçede Ziraat Odası bulunduğunu, bu odalara bağlı ilçelerle birlikte ülke sathında her noktada hizmet verdiklerini belirtti.

Bu yıl farklı bir 14 Mayıs etkinliği düzenleyeceklerini vurgulayan Bayraktar, "çiftçilerimizle, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde Ankara'da buluşuyoruz. Ülkemizin her noktasından, 81 ilinden gelecek onbinlerce çiftçimizin katılımıyla, Pazar günü saat 12'de, Ankara'da Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda olacağız, çiftçimizin taleplerini dile getireceğiz. Bir bayram havasında 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü etkinliği gerçekleştireceğiz" dedi.

TZOB tarafından düzenlenen, geniş kampanyayla duyurulan, bütün çiftçilerin ve halkın davetli olduğu etkinlikte, Mustafa Ceceli ile Sevcan Orhan da birer konser verecek.
2 Mayıs 2017 Salı

Genç çiftçi desteğinde son gün 5 mayıs

Detay:


TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"10 Nisan 2017 tarihinde başlayan genç çiftçi projeleri

desteği başvuruları, 5 Mayıs 2017'de sona erecek"

-"Genç çiftçi projelerinin desteklenmesi kapsamında;

kırsal alanda yaşayan genç çiftçilerin mahallinde

uygulayacağı bitkisel, hayvansal, yöresel tarım ürünleri,

tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması

ve paketlenmesine yönelik projelere 30 bin liraya kadar

hibe ödenmesinde bulunulacak"

 

Ankara – 02.05.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 10 Nisan 2017 tarihinde başlayan kırsal kalkınma destekleri kapsamındaki genç çiftçi projeleri desteği başvuruları, 5 Mayıs 2017 Cuma günü mesai saati bitiminde sona ereceğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, genç çiftçi projelerinin desteklenmesi kapsamında; kırsal alanda yaşayan genç çiftçilerin mahallinde uygulayacağı bitkisel, hayvansal, yöresel tarım ürünleri, tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik projelere 30 bin liraya kadar hibe ödenmesinde bulunulacağını belirtti.

Genç çiftçi desteğinin nüfusu yirmi binden az olan yerleşim birimlerinde uygulanacağını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Destekten yararlanmak isteyen genç çiftçilerimiz, ön başvurularını, 'https://gencciftci.tarim.gov.tr' uzantılı yazılım üzerinden, kesin başvurularını da, genç çiftçilerin proje uygulayacağı kırsal alanda ikamet ettiği veya ikamet etmeyi taahhüt ettiği yerleşim biriminin bağlı olduğu İl/İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine şahsen yapmaları gerekmektedir.

Tebliğin yayımlandığı tarih olan 31 Mart 2017 itibarıyla 18 yaşını doldurmuş, 41 yaşından gün almamış genç çiftçilerimizden, kesin başvuru aşamasında; nüfus cüzdanı fotokopisi, ücretli çalışmadığına dair kendisine ve eşine ait Sosyal Güvenlik Kurumu belgesi, başvuru dilekçesi, proje tanıtım formu, taahhütname, diploma sureti veya okur-yazarlık belgesi istenmektedir."

Genç çiftçi desteği için proje konuları şöyle belirlendi:

"Hayvansal üretime yönelik; büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, tesis yapımı ve hayvan alımı, arı ve arı ürünleri yetiştiriciliği, kanatlı yetiştiriciliği ve tesis yapımı, ipekböceği yetiştiriciliği ve tesis yapımı,

Bitkisel üretime yönelik; kapama meyve bahçesi tesisi, fide, fidan, iç ve dış mekân süs bitkisi yetiştiriciliği, kontrollü örtü altı yetiştiriciliği, kültür mantarı üretimi,

Yöresel ürünleri ile tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik; çok yıllık tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesi, coğrafi işaretli, organik veya iyi tarım uygulamalı bitkisel ve hayvansal üretim, coğrafi işareti olan gıdaların üretimi."