29 Kasım 2013 Cuma

EKİM AYINDA TARIM İHRACATI, İTHALATI İKİYE KATLADI...

Detay:



-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
-“Ekim ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre 
yüzde 5,3 artışla 1 milyar 374,2 milyon dolardan 
1 milyar 447,7 milyon dolara yükseldi; ithalat yüzde 
8 azalışla 811,5 milyon dolardan 747 milyon dolara indi”
-“Ocak-Ekim döneminde tarım ve gıda ihracatı
13,4 milyar doları aşarken, ithalat 9,2 milyar dolarda kaldı”
-“Tarım ve gıda, sadece Ekim ayında 701, 10 aylık dönemde 
ise 4 milyar 247 milyon dolar dış ticaret fazlası verildi”
-“Son bir yıllık dönemde dış ticaret fazlası 5,4 milyar doları aştı”
-“10 aylık dönemde ihracattaki artış yüzde 10,1’yi bulurken,
ithalattaki artış yüzde 3,5’de kaldı”

Ankara – 29.11.2013 -  Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıdada Ekim ayında ihracatın, ithalatı ikiye katladığını bildirerek, “Ekim ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,3 artışla 1 milyar 374,2 milyon dolardan 1 milyar 447,7 milyon dolara yükseldi; ithalat yüzde 8 azalışla 811,5 milyon dolardan 747 milyon dolara indi” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarım ve gıdada ihracatın, Ocak-Ekim döneminde ise bu yıl, 2012 yılı aynı dönemine göre yüzde 10,1 artışla 12 milyar 170,6 milyon dolardan 13 milyar 402,7 milyon dolara çıktığını belirtti. 
Ocak-Ekim döneminde fasıllar arasında en fazla ihracatın 2 milyar 942 milyon 919 bin dolarla meyve, turunçgiller, kavun ve karpuzda görüldüğünü, bunu, 1 milyar 416 milyon 961 bin dolarla sebze, meyvelerden elde edilen ürünler faslının takip ettiğini bildiren Bayraktar, Ocak-Ekim döneminde hayvansal ve bitkisel yağlarda 1 milyar 178 milyon 391 bin, hububat, un, pastacılık ürünlerinde 1 milyar 223 milyon 502 bin dolarlık ihracat yapıldığına dikkati çekti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarım ve gıdada ithalatın, Ocak-Eylül döneminde ise 2013 yılında, 2012 yılı aynı dönemine göre yüzde 3,5 artışla 8 milyar 842,8 milyon dolardan 9 milyar 156,2 milyon dolara çıktığı bilgisini verdi. 
Ocak-Ekim döneminde tarım ve gıda ihracatının 13,4 milyar doları aştığını,  ithalatın 8,8 milyar dolarda kaldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tarım ve gıda, sadece Ekim ayında 701 milyon dolarlık, 10 aylık dönemde ise 4 milyar 247 milyon dolar dış ticaret fazlası verildi. 10 aylık dönemde ihracattaki artış yüzde 10,1’i bulurken, ithalattaki artış yüzde 3,5’de kaldı. Ekim ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde ihracat 16 milyar 486 milyon 153 bin dolara çıkarken, ithalat 11 milyar 47 milyon 342 bin dolar oldu. Son bir yıllık dönemdeki dış ticaret fazlası 5 milyar 438 milyon 811 bin dolara çıktı.”
Bayraktar, Türk çiftçisinin emekle, gece gündüz çalışmayla ürettiği ürünlerin dünya pazarlarında yer bulduğunu ve tarım ve gıdada ihracatın, genel ihracatın çok üzerinde arttığını bildirerek, “Ekim ayında genel ihracat yüzde 8,2 düşerken tarım ve gıdada artış yüzde 5,3’ü buldu. İthalat genelde yüzde 3,7 arttı, tarım ve gıdada yüzde 8 düştü. 12 ayda 5,3 milyar dolardan daha fazla dış ticaret fazlası veren kaç sektör var?” dedi.
18 Kasım 2013 Pazartesi

TARIMDA 17 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPILACAK...

Detay:


-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
-“2014 yılında 7 milyar 845 milyon lirası kamu, 9 milyar
129 milyon lirası özel sektör olmak üzere tarıma 16 milyar
975 milyon liralık yatırım yapılacak”
-“Gelecek yıl, kamu sabit sermaye yatırımlarının yüzde 10,4’ü, 
özel sektör yatırımlarının yüzde 3,4’ü, toplam yatırımların 
yüzde 4,9’u tarıma ayrılacak”
-“Yatırımlarda aslan payını yüzde 32,4 ile imalat, yüzde
21,1 ile ulaştırma, yüzde 11,3 ile konut alacak. Turizm
yatırımları yüzde 5,7 ile dördüncü, eğitim yatırımları 
yüzde 5,4 ile beşinci, tarım yatırımları yüzde 4,9 ile altıncı
sırada bulunacak”
-“Özel sektör yatırımlarında tarımın payının yüzde 3,4’te 
kalması fevkalade yetersizdir”
-“Rusya, Kafkasya, Orta Asya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, 
Balkanlar gibi çok büyük bir coğrafyanın tam ortasında 
yer alıyoruz ve bu bölgede bir gıda açığı var”
-“Bu açığı kapatabilecek ender ülkelerden biri de Türkiye’dir. 
Bütün bunlar ancak yatırımla olur”
-“Tarıma yatırım artıkça, verimlilik, üretim, kalite artacak. 
Bu da tarımsal hasılanın ve ihracatın artmasına neden olacak”
-“Uluslararası piyasada vahşi bir rekabet yaşanıyor. Tarımsal
alanlarının sınırına gelmiş Türkiye’nin kaliteyi, verimliliği 
artırmaktan başka bir çaresi yok”

Ankara – 18.11.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2012 yılında 14,8 milyar lira olan tarıma yatırımın gelecek yıl 17 milyar liraya dayanacağını bildirerek, “2014 yılında 7 milyar 845 milyon lirası kamu, 9 milyar 129 milyon lirası özel sektör olmak üzere tarıma 16 milyar 975 milyon liralık yatırım yapılacak” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2012 yılında 6 milyar 429 milyon liralık kamunun tarıma yönelik sabit sermaye yatırımın, 2013 yılında yüzde 10,6 artışla 7 milyar 113 milyon liraya çıkmasının beklendiğini, bu rakamın 2014 Programı’nda, 2014 yılında yüzde 10,3 artışla 7 milyar 845 milyon lira olmasının öngörüldüğünü belirtti. 
Özel sektörün tarıma yönelik sabit sermaye yatırımlarının 2012 yılında 8 milyar 360 milyon lira olduğunu vurgulayan Bayraktar, bu rakamın 2013 yılında yüzde 1 artışla 8 milyar 444 milyon liraya çıkacağının tahmin edildiğini bildirdi. Bayraktar, 2014 Programı’na göre 2014 yılında özel sektörün tarıma yönelik sabit sermaye yatırımlarının yüzde 8,1 artışla 9 milyar 129 milyon lira olacağı tahmininde bulunulduğunu kaydetti.

2014 yılında tarıma yönelik sabit sermaye yatırımları yüzde 9,1 artacak

Şemsi Bayraktar, 2012 yılında tarıma yönelik sabit sermaye yatırım toplamının 14 milyar 789 milyon lira olduğunu, bu rakamın 2013 yılında yüzde 5,2 artarak 15 milyar 557 milyon liraya, 2014 yılında ise yüzde 9,1 artarak 16 milyar 975 milyon liraya ulaşacağının tahmin edildiğine dikkati çekti.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Gelecek yıl, kamu sabit sermaye yatırımlarının yüzde 10,4’ü, özel sektör yatırımlarının yüzde 3,4’ü, toplam yatırımların yüzde 4,9’u tarıma ayrılacak. Yatırımlarda aslan payını yüzde 32,4 ile imalat, yüzde 21,1 ile ulaştırma, yüzde 11,3 ile konut alacak. Turizm yatırımları yüzde 5,7 ile dördüncü, eğitim yatırımları yüzde 5,4 ile beşinci, tarım yatırımları yüzde 4,9 ile altıncı sırada bulunacak. Enerji yatırımları yüzde 4,7, sağlık yatırımları yüzde 3,2, madencilik yatırımları yüzde 2,1 ile tarımı izleyecek. Diğer hizmetlere de yüzde 9,1 oranında pay ayrılacak.”

Potansiyelin hareket geçirilmesi için yatırımların artması gerekiyor

Tarıma yönelik özel sektör yatırımlarının artması gerektiğini, özel sektör yatırımlarında tarımın payının yüzde 3,4’de kalmasının fevkalade yetersiz olduğunu belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Türkiye, tarımda olağanüstü potansiyelleri barındıran bir ülke, ama bu potansiyelin harekete geçirilmesi için yatırımların artması gerekiyor. Ülkemizde 8,5 milyon hektar teknik ve ekonomik olarak sulanabilir alan var. Ancak bu alanın hala 2,89 milyon hektar alanını, altyapı yatırımları tamamlanmadığı için sulayamıyoruz. Bu Belçika büyüklüğünde bir alan demektir. 
Ayrıca, sulanabilir alanlarda da modern tekniklere dönülmesi gerekiyor. Bu da büyük yatırım demektir. Erozyon çalışmaları yapılması, kırsal kalkınma yatırımları yapılması da önemli miktarda kaynağa ihtiyaç gösteriyor. Bundan dolayı tarıma yönelik sabit sermaye yatırımlarının artarak devamı, ülkemizin gıda güvencesi ve güvenliği için önemli. 
Tarımda 2023 hedeflerimiz var. 150 milyar dolarlık tarımsal hasıla, 40 milyar dolarlık tarım ve gıda ihracatı hedeflerimiz bulunuyor. O tarihte 85 milyona ulaşacak ülke nüfusunun, 50 milyona ulaşacak turistin doyurulması gerekiyor. Rusya, Kafkasya, Orta Asya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar gibi çok büyük bir coğrafyanın tam ortasında yer alıyoruz ve bu bölgede bir gıda açığı var. Bu açığı kapatabilecek ender ülkelerden biri de Türkiye’dir. Bütün bunlar ancak yatırımla olur. Tarıma yönelik yatırımları hızla artırmalıyız.” 

Tarıma yönelik kamu yatırımlarının dağılımı
 
Merkezi yönetim yatırım işçiliği hariç, 2014 yılında tarıma 7 milyar 77 milyon liralık sabit sermaye yatırımı yapılacağını, bu tutarın kamu sabit sermaye yatırımlarındaki payının yüzde 10 olduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Bu yatırımın 5 milyar 695 milyon lirasını merkezi yönetim, 381 milyon lirasını işletmeci kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT), 223 milyon lirasını döner sermaye ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 2 milyon lirasını ise özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar yapacak. İller Bankası’nın 2014 yılında tarıma yönelik sabit yatırımı olmayacak. Mahalli idareler hariç kamu sabit sermaye yatırımlarında tarıma yapılanların payı yüzde 13,3’ü buluyor. 
Mahalli idareler de 776 milyon liralık tarım sabit sermaye yatırımı yapacak. Tarıma yatırımın mahalli idarelerin toplam yatırımları içindeki payının yüzde 3,34’te kalması nedeniyle toplam kamu yatırımlarında tarımın payı yüzde 10’a düşüyor.”   

Örgütlenme ve pazarlama en önemli konulardan biri

Bayraktar, tarıma yatırım artıkça, verimliliğin, üretimin, kalitenin artacağını, bunun da tarımsal hasılanın ve ihracatın artmasına neden olacağını bildirdi. Şemsi Bayraktar, uluslararası piyasada vahşi bir rekabetin yaşandığını, tarımsal alanlarının sınırına gelmiş Türkiye’nin kaliteyi, verimliliği artırmaktan başka bir çaresinin olmadığını belirterek, “Örgütlenme ve pazarlamanın da en önemli konulardan biri olduğunu unutmamak gerekir. Pazarlayamadıktan sonra üretmenin bir anlamı da yok” dedi. 
17 Kasım 2013 Pazar

YUMURTA ÜRETİMİ 9 AYDA 2010 YILLIK ÜRETİMİNİ GEÇTİ...

Detay:



-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
-“Ocak-Eylül döneminde tavuk yumurtası üretimi 2012 
yılının aynı dönemine göre yüzde 11,23 artarak 
12,2 milyar adede ulaşarak, 2010 yılının 11,8 milyarlık 
yıllık üretimini geçti”
-“Aylık üretim rakamı 1,4 milyara yaklaşmış durumda”
-“9 aylık dönemdeki artış oranı, yılın son çeyreğinde de 
gerçekleştirilirse 2013 yılı üretimi 16,6 milyar adede 
ulaşacak”
-“Yumurta ihracatı 9 aylık dönemde yüzde 11,7 artışla
273,3 milyon dolara yükseldi. Bu hızla artarsa 2013 ihracatı
391,6 milyon doları aşacak”
-“2010 yılında 162 iken, 2011 yılında 175’e, 2012’de 199’a 
yükseldi. 2013 yılında kişi başına tavuk yumurtası üretimi 
200’ü aşarak 218’e yükselecek”
-“Yıllık 175-180 adet olan kişi başına yumurta tüketimini
yüzde 20-30 dolaylarında bir artırmak mümkün”
-“Üretim kapasite artışlarının, yumurta tüketimi ve ihracat 
miktarlarına paralel bir seyir izlemesine, arz fazlası 
oluşmaması için üretim planlaması yapılmasına, yurt dışı 
damızlık girişlerinin de buna uygun hale getirilmesine 
ihtiyaç var”

Ankara – 17.11.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ocak-Eylül döneminde tavuk yumurtası üretiminin 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 11,23, 2010 yılının aynı dönemine göre ise yüzde 41,2 artışla 12,2 milyar adede ulaşarak, 2010 yılının 11,8 milyarlık yılık üretimini geçtiğini bildirdi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 9 aylık dönemler itibarıyla 2010 yılında 8 milyar 614 milyon 670 bin olan tavuk yumurtası üretiminin 2011 yılında yüzde 11,18 artışla 9 milyar 577 milyon 775 bine, 2012 yılında yüzde 14,18 artışla 10 milyar 935 milyon 713 bine, 2013 yılında ise yüzde 11,23 artışla 12 milyar 164 milyon 334 bin adede yükseldiğini belirtti. 
Aylık üretim rakamlarına bakıldığında,  2010 yılının Eylül ayında 1 milyar 17 milyon 14 binle aylık 1 milyarlık rakamı aşan tavuk yumurtası üretimi bir daha aylık 1 milyarlık üretim rakamının altına inmediğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Aylık üretim rakamı 2011 yılının Ocak ayında 1,1 milyar adedi geçerek 1 milyar 100 milyon 827 bin adet oldu. Daha sonraki aylarda bazı aylar düşen bazı aylar yükselen üretim 2012 yılının Mart ayında 1 milyar 235 milyon 833 bin adetle aylık 1,2 milyar adet rakamını geçti. 2012 yılının Ekim ayında 1 milyar 324 milyon 309 bin adetle aylık 1,3 milyar adetlik üretim rakamını aştı. 2013 yılının Ağustos ayında 1 milyar 394 milyon 912 bin adetle aylık 1,4 milyar adetlik üretim rakamına oldukça yaklaşan tavuk yumurtası üretimi, Eylül ayında yüzde 0,69 düşerek 1 milyar 385 milyon 329 bin adede indi. Aylık üretim rakamı 1,4 milyara yaklaşmış durumda. Önümüzdeki aylarda büyük olasılıkla aylık 1,4 milyarlık üretim rakamı geçilecek.”
2010 yılında 11 milyar 840 milyon 396 bin adet olan tavuk yumurtası üretiminin 2011 yılında yüzde 9,14 artışla 12 milyar 954 milyon 686 bin, 2012 yılında yüzde 15,1 artışla 14 milyar 910 milyon 774 bin adede yükseldiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Eylül ayı itibarıyla son 12 aylık üretim rakamlarına baktığımızda 16 milyar 139 milyon 395 bin adetlik üretim görüyoruz. Bu rakam, 2012 yıllık rakamından yüzde 8,24 daha fazla. 2013 yılı 9 aylık dönemdeki üretim artışı yüzde 11,23. 9 aylık dönemdeki artış oranı, yılın son çeyreğinde de gerçekleştirilirse, 2013 yılı üretimi 16 milyar 585 milyon 254 bin adede ulaşacak. Bu da 2010 yılı rakamına göre yüzde 40,07’lik bir artış demek.”

“Kişi başına yıllık tavuk yumurtası üretimi 218’e çıkacak”

Kişi başına tavuk yumurtası üretimi, 2010 yılında 162 iken, 2011 yılında 175’e, 2012’de 199’a yükseldiğini bildiren Bayraktar, “2013 yılında kişi başına tavuk yumurtası üretimi 200’ü aşarak 218’e yükselecek. Buna göre 2010-2013 döneminde kişi başına tavuk yumurtası üretimi, yüzde 34,6, bir diğer ifadeyle 56 adet artmış olacak. Aylık kişi başına tavuk yumurtası üretimi 2010 yılında 13,5 iken, 2013 yılında 18’i aşmış olacak. Buna karşın kişi başına aylık yumurta tüketimi 15’de kalmaktadır” dedi.

“2013 yılı yumurta ihracatı 400 milyon dolara dayanacak”

Yumurtada ihracat rakamlarının da arttığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yumurta ihracatı 2012 yılında 350 milyon 629 bin 601 dolardı. 2012 yılının Ocak-Eylül döneminde 244 milyon 676 bin 299 dolar yumurta ihracatı yapılmıştı. Bu yılın 9 aylık döneminde ihracat geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 11,7 artışla 273 milyon 278 bin 918 dolara yükseldi. Bu hızla artarsa 2013 ihracatı 391,6 milyon doları aşacak.”

“Yem fiyatları maliyetleri artırıyor”

Şemsi Bayraktar, Türkiye’de yumurta sektörünün sürekli gelişen sektörler içinde yer aldığını ancak sorunlarının da bulunduğunu bildirdi. Sektörde yemde dışa bağımlılığın ve yükselen yem fiyatlarının maliyetleri artırdığını belirten Bayraktar, bu durumun üreticileri sıkıntıya soktuğunu, üretimin sürdürülebilirliğine ve karlılığına etki ettiğine dikkati çekti.
Yumurta sektöründe tüketim azlığı ve fiyat istikrarsızlıkları nedeniyle üretim kapasitesinin tamamının kullanılamaması, başka bir değişle üretim planlaması yapılamamasının önemli bir sıkıntı kaynağı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Üretim kapasite artışlarının, yumurta tüketimi ve ihracat miktarlarına paralel bir seyir izlemesine, arz fazlası oluşmaması için üretim planlaması yapılmasına, yurt dışı damızlık girişlerinin de buna uygun hale getirilmesine ihtiyaç vardır.
Sektörde örgütlenme hızla gelişmektedir. Örgütlerin üreticilerin üretimden son aşamaya kadarki tüm süreçte üyelerine etkin hizmet vermesi için iç ve dış kaynaklarla desteklenmesi ve güçlendirilmelerine ihtiyaç vardır. Bu gelişim, üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkının da azalmasına, tüketicilerin daha uygun fiyatla yumurta tüketmesine neden olacaktır. Bu sayede halen yıllık 175-180 adet olan kişi başına yumurta tüketim rakamlarında da artışlar meydana gelebilecektir. Kişi başına yıllık yumurta tüketimi Çin’de 256, Avusturya’da 234, Avustralya’da 216, Almanya’da 212 adedi bulmaktadır. Bu da tüketimde yüzde 20-30 dolaylarında bir artışın mümkün olduğunu bize göstermektedir. Üretim ve tüketim arasındaki fark, ihracatla kapatılamazsa, bir arz fazlası sorunu yaşanır. Bundan dolayı son derece yararlı bir yiyecek olan yumurta tüketimi artırılmalıdır.
Tavukçuluk sektörü her zaman hastalıkların tehdidi altındadır. Yakın zamanda en çok baş ağrıtan hastalık kuş gribi olmuştur. Fakat bilindiği üzere Türkiye kuş gribiyle mücadelede önemli bir başarı göstermiştir. Ülkemiz için bu hastalığın her zaman risk oluşturduğu düşünülerek, mücadelenin taviz verilmeden sürdürülmesi gerekmektedir.”
15 Kasım 2013 Cuma

TARIM, İŞSİZLİĞİ 2,5 PUAN DÜŞÜRDÜ...

Detay:


TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
“Tarımdaki istihdam, Ağustos ayında da 
6,5 milyonun üzerinde gerçekleşti”
“Nisan’da 6 milyon 58 bin, Mayıs’ta 6 milyon 283 bin,
Haziran’da 6 milyon 474 bin, Temmuz’da 6 milyon 557 bin
olan tarımdaki istihdam, Ağustos’ta 6 milyon 511 bine indi”
“Tarım, sanayiden 1 milyon 547 bin daha fazla istihdam 
sağladı”
“Toplam istihdam, Temmuz ayına göre 139 bin azalarak
25 milyon 960 bine inerken, istihdamda tarımın payı 
yüzde 25,1’de kaldı”
“İşsizliğin daha da artmasını önleyen tarım, kentlerde
işsizliği yüzde 12,4’ten yüzde 11,9’a, kırsalda yüzde 12,3’ten 
yüzde 5,5’e, toplamda 12,3’den yüzde 9,8 indirdi”
-“Tarımda çalışanların yüzde 47,5’i kadın. Çalışan kadınların
yüzde 40’ı tarımda”
 
Ankara – 15.11.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımdaki istihdamın Ağustos ayında da 6,5 milyonun üzerinde gerçekleştiğini belirterek, “”Tarım, yüzde 12,3 olan işsizlik oranını 2,5 puan düşürerek yüzde 9,8’e çekti” dedi.
Bayraktar, bir önceki aya göre Nisan’da 350 bin, Mayıs’ta 225 bin, Haziran’da 191 bin, Temmuz’da 83 bin artan tarımdaki istihdamın, Ağustos ayında da 46 bin azalarak 6 milyon 511 bine indiğini bildirdi.
Şemsi Bayraktar, Nisan’da 6 milyon 58 bin, Mayıs’ta 6 milyon 283 bin, Haziran’da 6 milyon 474 bin olan tarımdaki istihdamın, tarımsal faaliyetin zirveye çıktığı Temmuz’da 6 milyon 557 bine ulaştığını, Ağustos ayında 6 milyon 511 bine gerilediğini belirtti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ağustos ayında toplam istihdamın, 2012’nin aynı ayına göre, 593 bin artarak, 25 milyon 367 binden 25 milyon 960 bine çıktığını vurguladı. Toplam istihdamın, Temmuz ayına göre 139 bin azalarak 26 milyon 99 binden 25 milyon 960 bine indiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Geçen yılın Ağustos ayına göre, hizmetler sektöründe istihdamın 461 bin, sanayide 218 bin arttı. İnşaatta 34 bin, tarımda 53 bin azaldı. Ağustos ayında istihdam, Temmuz ayına göre, tarımda 46 bin, sanayide 27 bin, hizmetlerde 80 bin azalırken, inşaatta 14 bin arttı. İstihdamda tarımın payı, Temmuz ayında olduğu gibi Ağustos ayında da yüzde 25,1 oldu. Buna karşın geçen yıl Ağustos ayına göre tarımın istihdamdaki payı yüzde 25,9 iken bu yıl 0,8 puan azaldı.
Halen tarım, sanayiden 1 milyon 566 bin, inşaattan 4 milyon 714 bin daha fazla istihdam sağladı.”

Tarım işsizliği 2,5 puan düşürüyor

Türkiye’de işsiz sayısının Ağustos’ta 2 milyon 808 bin kişi, işsizlik oranının yüzde 9,8 olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Geçen yıl Ağustos ayında işsizlik oranı yüzde 8,8 düzeyindeydi. Tarım, 6 milyon 511 bin kişiye iş, aş sağlıyor, işsizliği önemli tek hanelere indiriyor. Tarım olmazsa işsizlik oranı çift haneli çıkacak. İşsizliğin daha da artmasını önleyen tarım, kentlerde işsizliği yüzde 12,4’ten yüzde 11,9’a, kırsalda yüzde 12,3’ten yüzde 5,5’e, toplamda 12,3’den yüzde 9,8 indirdi” dedi.
 
Tarımın istihdamdaki payı 
 
Son bir yıllık dönemde mevsimsel oynamalar nedeniyle tarımın istihdamdaki payının yüzde 22,4 ile yüzde 26 arasında değiştiğini belirten Bayraktar, Ağustos ayında hizmetler sektörünün 12 milyon 628 bin, tarımın 6 milyon 511 bin, sanayinin 4 milyon 964 bin, inşaat sektörünün ise 1 milyon 857 bin kişiye istihdam yarattığı bilgisini verdi. Bayraktar, 25 milyon 960 bin olan toplam istihdamın yüzde 25,1’ini tarımın karşıladığını ifade ederek, “Sanayide istihdam yüzde 19,1’de, inşaatta yüzde 7,2’de kalırken, tarımdaki istihdam en düşük olduğu aylarında bile yüzde 22’lerin altına inmiyor. Yaz aylarında yüzde 25’leri aşıyor ve istihdamın dörtte birini karşılıyor. En büyük istihdam kapısı hizmetler sektörü de toplam istihdamda yüzde 48,6 pay alıyor” dedi.

Tarımda çalışanların yüzde 47,5’i kadın

Tarımda çalışan 6 milyon 511 bin kişinin yüzde 52,5’ini erkeklerin, yüzde 47,5’ini kadınların oluşturduğunu bildiren Bayraktar, 3 milyon 416 bin erkek ile 3 milyon 95 bin kadının tarımda istihdam edildiğini belirtti. Türkiye’de 7 milyon 774 bin kadının istihdamda yer aldığını, bunların 3 milyon 538 bininin hizmetler, 3 milyon 95 bininin tarım, 1 milyon 55 bininin sanayi, 56 bininin ise inşaat sektöründe çalıştığını vurgulayan Bayraktar, tarımda çalışanların yüzde 47,5’inin kadın, çalışan kadınların yüzde 40’ının ise tarımda istihdam edildiğini bildirdi. Bayraktar, kadın istihdamında hizmetler payının yüzde 45,7 iken, sanayinin payının yüzde 13,6’da, inşaatın payının yüzde 0,7’de kaldığını vurguladı.
14 Kasım 2013 Perşembe

SÜT TÜKETİMİ ARTIRILMALI..

Detay:


-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:
-“Kalsiyum, potasyum, fosfor gibi mineral maddelerin 
yanı sıra A, D, B1, B2, B3, B6, B9, B12 vitaminleri ve protein
içeren en yararlı içecek sütün tüketimi her yaşta çok önemli”
-“Çocukların fiziksel ve zihinsel gelişiminde son derece 
etkili olduğu için, özel okullar dahil 34 bin 530 okulda 6 milyon 
330 bin 215 ana sınıfı ve ilkokul öğrencisine, haftada 3 gün 
200 mililitrelik süt dağıtılmasını fevkalade önemsiyoruz”
-“Süt üretimi hızla artmaktadır. Geçen yıl yüzde 15,6 artışla
17,4 milyon tonu aşan toplam süt üretimi, bize kısa zamanda
25 milyon tonluk üretime ulaşılacağını göstermektedir”
-“Üretilen sütün tüketilmesi için, sütün yeni yetişen kuşaklara
sevdirilmesi ve çeşitli yollarla tüketiminin artırılması gerekir”
-“Bu çerçevede okul sütü programının devamı ve hatta
programın peynir, yoğurt, ayran, tereyağı gibi süt ürünleri, 
bal, fındık, kayısı, elma gibi gıdalarla çeşitlendirilmesine ve 
mutlaka yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz”
-“Sanayiye aktarılan inek sütü miktarı, Eylül ayında yüzde 0,9
azalarak 594 bin 386 tona inerken, içme sütü, tereyağı, inek 
peyniri, yoğurt ve ayran üretimi arttı”

Ankara – 14.11.2013 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kalsiyum, potasyum, fosfor gibi mineral maddelerin yanı sıra A, D, B1, B2, B3, B6, B9, B12 vitaminleri ve protein içeren en yararlı içecek sütün tüketiminin her yaşta çok önemli olduğunu bildirdi.
Bayraktar, sütün çocukların fiziksel ve zihinsel gelişiminde son derece etkili olduğu için, özel okullar dahil 34 bin 530 okulda 6 milyon 330 bin 215 ana sınıfı ve ilkokul öğrencisine, haftada 3 gün 200 mililitrelik süt dağıtılmasını fevkalade önemsediklerini belirtti.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, okul sütü programı için ihalenin yapıldığını, 2013-2014 Eğitim Öğretim yılının ikinci döneminde 303 milyon 850 bin 320 kutu 200 mililitrelik kamuoyunda uzun ömürlü olarak bilinen ısıl işlemden geçmiş (UHT) süt dağıtılacağını, bunun çocukların sağlıklı gelişimini sağlayacağını, sütü çocuklara sevdireceğini vurguladı.

Sanayiye aktarılan inek sütü miktarında azalma

Süt üretiminin hızla arttığını, geçen yıl yüzde 15,6 artışla 17,4 milyon tonu aşan toplam süt üretiminin, kısa zamanda 25 milyon tonluk üretime ulaşılacağını gösterdiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Her ne kadar, son aylarda sanayiye aktarılan inek sütü miktarı azalsa da süt üretiminin arttığını rakamlar bize gösteriyor. Mayıs ayından bu yana sanayiye aktarılan inek sütü miktarı azalıyor. En son Eylül ayında sanayiye aktarılan inek sütü, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,9 azalarak 599 bin 773 tondan 594 bin 386 tona indi. Ocak-Eylül dönemleri itibarıyla 2012 yılında 6 milyon 155 bin 716 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarı, bu yıl yüzde 1,58 azalarak 6 milyon 58 bin 237 tona geriledi. 2012 yılında 7 milyon 932 bin 485 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarı, bu yıl Eylül ayı itibarıyla 12 aylık dönemde 7 milyon 835 bin 6 tona indi. Buna karşın Eylül ayında içme sütü üretiminin yüzde 8,9, tereyağı üretiminin yüzde 8,7, inek peyniri üretiminin yüzde 0,9, yoğurt üretiminin yüzde 3,8, ayran üretiminin yüzde 8,4 arttığını görüyoruz.”

Programın çeşitli gıdalarla çeşitlendirilmesi gerekir

Üretilen sütün tüketilmesi için sütün yeni yetişen kuşaklara sevdirilmesi ve çeşitli yollarla tüketiminin artırılması gerektiğini, bunlardan birinin de 60 ülkede uygulanan okul sütü programları olduğunu belirten Bayraktar, “Bu çerçevede okul sütü programının devamı ve hatta programın peynir, yoğurt, ayran, tereyağı gibi süt ürünleri, bal, fındık, kayısı, elma gibi gıdalarla çeşitlendirilmesine ve mutlaka yasal bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Kişi başına içme sütü tüketimi Türkiye’de 15 litre, AB’de 33 litre

Türkiye’de kişi başına içme sütü tüketiminin yıllık 15 litrede kaldığını, buna karşın ABD’de 25, AB ülkelerinde 33 litreyi bulduğunu bildiren Bayraktar, içme sütü tüketiminin bu seviyelere çıkarılmasının, üretim artışı nedeniyle gerçekleştirilmesinin hiç de zor olmayacağına dikkati çekti.
Bayraktar, süt üretiminin ve dolayısıyla hayvancılık sektörünün sıkıntıya girmemesi için fiyat istikrarının çok önemli olduğunu, piyasaya müdahale etmek amacıyla kurulmuş olan Et ve Süt Kurumu'nun, en kısa zamanda devreye girerek fiyatların maliyetlerin üzerinde şekillenmesini sağlayacak ve sanayicileri rekabete zorlayacak tedbirler alması gerektiğini vurguladı.
4 Kasım 2013 Pazartesi

TARIMDA ÜRETİCİ TÜKETİCİ MAKASI BİR TÜRLÜ DARALMIYOR...

Detay:

-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: 
-“Tarımda üretici fiyatları Ekim ayında yüzde 4,43, 10 aylık 
dönemde yüzde 4,06 artsa da yıllıkta artış yüzde 0,59’da  
kaldı. On iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 2,71 düştü” 
-“Ekim ayında tüketicide gıda ve alkolsüz içeceklerde  
fiyatlar yüzde 3,91 arttı” 
-“Üretici fiyatlarında sanayide Ekim ayında fiyat artışı 
yaşanmazken, yıllık artış yüzde 8,03’ü buldu. Tarımdaki 
düşük artış, enflasyonu yüzde 6,77’de tuttu” 
-“Tarımda, üretici fiyatlarındaki yüzde 0,59 artışa karşın,
gıda ve alkolsüz içeceklerde enflasyonun yüzde 11,13’e  
ulaşması, üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarına yansımadığını 
gösteriyor” 
-“Üreticiden tüketiciye yüzde 500’lere varan fiyat farkı var. 
Maydanozda yüzde 500 olan fark, ıspanakta yüzde 444,64’ü, 
elmada yüzde 384,97’yi, lahanada yüzde 329,22’yi, pırasada 
yüzde 313,79’u buluyor” 
-“Ekim ayında market fiyatlarına bakıldığında; 13 üründe  
fiyat değişimi olmazken, 6 üründe azalma, 15 üründe ise  
fiyat artışı görüldü” 
-“Üretici fiyatlarına bakıldığında ise 6 üründe fiyatlar  
bir ay önceki fiyatlara göre değişmezken, 8 üründe azalma,  
16 üründe ise fiyat artışları meydana geldi”  
-“Market fiyatlarında en fazla fiyat düşüşü yüzde 16,68 ile  
kuru soğanda, en fazla fiyat artışı yüzde 42,14 ile  
sivri biberde görüldü” 
-“Üretici fiyatlarında ise limon fiyatı yüzde 24,23 düşerken,  
domatesin fiyatı yüzde 95,88 arttı” 

Ankara – 04.11.2013 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda Ekim ayında Üretici Fiyatları Endeksinde (ÜFE) artış olduğunu bildirerek, “Tarımda üretici fiyatları Ekim ayında yüzde 4,43, 10 aylık dönemde yüzde 4,06 artsa da yıllıkta artış yüzde 0,59’da kaldı. On iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 2,71 düştü” dedi. 
Bayraktar, Ekim ayında tüketicide gıda ve alkolsüz içeceklerde fiyatların yüzde 3,91 arttığını belirtti. 
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, üreticiden tüketiciye, halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklama yapmaya devam ettiklerini bildirdi. 
Şemsi Bayraktar, Ekim ayı genel enflasyonun üretici fiyatlarında yüzde 0,69, tüketici fiyatlarında yüzde 1,80 arttığını vurguladı.  
Bayraktar, şunları kaydetti: 
“Tarımda üretici fiyatları 10 aylık dönemde yüzde 4,06, son bir yıllık dönemde yüzde 0,59 arttı. On iki aylık ortalamalara göre yüzde 2,71 geriledi. Buna karşın genel üretici fiyatları enflasyonunun Ocak-Ekim dönemini kapsayan 10 ayda yüzde 5,15, son bir yıllık dönemde yüzde 6,77, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 3,93 arttı. 
Üretici fiyatları Ekim ayında madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,15, elektrik, gaz ve suda yüzde 0,24 arttı. İmalat sanayinde yüzde 0,08 geriledi. Üretici fiyatlarında sanayide Ekim ayında fiyat artışı yaşanmazken, yıllık artış yüzde 8,03’ü buldu. Tarımdaki yüzde 0,59’luk düşük artış, enflasyonu yüzde 6,77’de tuttu.”  
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, genel TÜFE’nin Ekim ayında yüzde 1,80, geçen yılın Aralık ayına göre (10 aylık) yüzde 6,90, yıllık bazda yüzde 7,71, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 7,32 arttığını, gıda ve alkolsüz içeceklerde fiyatlarının Ekim ayında Eylül ayına göre yüzde 3,91, Aralık ayına göre yüzde 9,56, geçen yıl Ekim ayına göre yüzde 11,13, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 8,17 arttığını bildirdi. 
Yıllık üretici enflasyonunun genel tarımda yüzde 0,59, balıkçılıkta yüzde 39,83, arttığını, tarım ve avcılıkta yüzde 0,05, ormancılık ve tomrukçulukta yüzde 5,07 gerilediğini vurgulayan Bayraktar, Ekim ayında aylık bazda tarım, avcılıkta yüzde 4,47, balıkçılıkta yüzde 5,71, ormancılık, tomrukçulukta yüzde 1,57 arttığını belirtti.  
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarımda, üretici fiyatlarındaki yüzde 0,59 artışa karşın, gıda ve alkolsüz içeceklerde enflasyonun yüzde 11,13’e ulaşmasının, üretici fiyatlarının tüketici fiyatlarına yansımadığını gösterdiğine dikkati çekti. 

Üreticiden tüketiciye yüzde 500’lere vardan fark   

Üreticiden tüketiciye yüzde 500’lere varan fiyat farkı var olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: 
“Maydanozda yüzde 500 olan fark, ıspanakta yüzde 444,64’ü, elmada yüzde 384,97’yi, lahanada yüzde 329,22’yi, pırasada yüzde 313,79’u buluyor. Üreticide demeti 13 kuruş olan maydanoz, markette 78 kuruştan, kilogramı 58 kuruş olan ıspanak 3 lira 16 kuruştan, kilogramı 64 kuruş olan elma 3 lira 12 kuruştan, kilogramı 39 kuruş olan lahana 1 lira 65 kuruştan, kilogramı 58 kuruş olan pırasa 2 lira 40 kuruştan satılıyor. Bu ürünlerin dışında salatalık, sivri biber, patlıcan, kabak, karnabahar, kuru soğan, mandalina, limon, armut, kuru kayısıda üretici ile market fiyatları arasında yüzde 200’ün üzerinde fiyat farkı var.”  
Bayraktar, aylık artışın yüzde 10’u geçtiği ürünlere bakıldığında, Ekim ayında hem marketlerde hem de üreticide fiyatı en fazla artan ürünlerin domates, patlıcan ve kabak olduğunu, bu ürünleri, marketlerde patates ve salatalığın, üreticide ise kuru incir, Antep fıstığı, pirinç, yeşil mercimek, pirinç, yumurta, salatalık ve zeytinyağının izlediğini belirtti. 
Şemsi Bayraktar, “Market fiyatlarında en fazla fiyat düşüşü yüzde 16,68 ile kuru soğanda, en fazla fiyat artışı yüzde 42,14 ile sivri biberde görüldü. Üretici fiyatlarında ise limon fiyatı yüzde 24,23 düşerken, domatesin fiyatı yüzde 95,88 arttı” dedi. 

Market fiyatlarındaki değişimler 

Bayraktar, Ekim ayı itibarıyla market fiyatlarına bakıldığında; 13 üründe bir ay öncesine göre fiyat değişimi görülmezken, 6 üründe azalma, 15 üründe ise fiyat artışı olduğunu belirtti.  
Ekim ayında, kırmızı mercimek, pirinç, maydanoz, elma, nohut, yeşil mercimek, kuru kayısı, kuru incir, fındık, süt, zeytinyağı, mısırözü yağı ve tavuk eti fiyatlarında değişim görülmezken, fiyat düşüşü yüzde 16,68 oran ile en fazla kuru soğanda olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: 
“Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 16,24 ile limon, yüzde 11,85 ile sivri biber, yüzde 2,42 ile yeşil fasulye, yüzde 1,42 ile Ayçiçek yağı, yüzde 0,24 ile kuzu eti izledi. Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 42,14 oran ile domateste görüldü.  
Domatesteki fiyat artışını yüzde 24,89 ile patlıcan, yüzde 12,02 ile kabak, yüzde 11,66 ile patates, yüzde 11,09 ile salatalık, yüzde 9,83 ile havuç, yüzde 6,18 ile yumurta, yüzde 3,74 ile marul, yüzde 3,11 ile armut, yüzde 2,83 ile kuru fasulye, yüzde 2,14 ile yeşil soğan, yüzde 1,40 ile antep fıstığı, yüzde 1,16 ile kuru üzüm, yüzde 1,10 ile toz şeker, yüzde 0,83 ile dana eti takip etti.” 

Üretici fiyatlarındaki değişimler 

Ekim ayındaki üretici fiyatlarına bakıldığında; 6 üründe fiyatlar bir ay önceki fiyatlara göre değişmezken, 8 üründe azalma, 16 üründe ise fiyat artışları olduğu bilgisini veren Bayraktar, şöyle devam etti: 
“Ekim ayında, maydanoz, elma, armut, kuru kayısı, kuru üzüm ve süt fiyatlarında değişim meydana gelmedi. 
Fiyat düşüşü yüzde 24,23 oran ile en fazla limonda görüldü. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 15,69 ile kuru soğan, yüzde 9,84 ile yeşil fasulye, yüzde 4,76 ile nohut, yüzde 3,06 ile sivri biber, yüzde 2,86 ile havuç, yüzde 1,25 ile dana eti, yüzde 1,15 ile kuzu eti izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 95,88 oran ile domateste oldu. Domatesteki fiyat artışını yüzde 56,77 ile patlıcan, yüzde 55,01 ile kabak, yüzde 25 ile kuru incir, yüzde 17,50 ile Antep fıstığı, yüzde 15,68 ile pirinç, yüzde 15,63 ile yeşil mercimek, yüzde 11,37 ile yumurta, yüzde 10,22 ile salatalık, yüzde 10 ile zeytinyağı, yüzde 7,27 ile patates, yüzde 6,76 ile yeşil soğan, yüzde 6,43 ile kırmızı mercimek, yüzde 3,70 ile marul, yüzde 3,65 ile kuru fasulye, yüzde 2,65 ile fındık izledi. 

Fiyat değişimlerinin nedenleri 

Bayraktar, fiyatı artan ürünlerden domates, patlıcan, kabak, salatalıkta tarla ürünlerinde hasadın bittiğini, arzın örtü altı üretimden elde edilmeye başlandığını buna bağlı olarak fiyatların arttığını belirtti. Antep fıstığı ve fındıkta bu yıl rekoltenin düşük olmasının fiyat artışına yol açtığını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: 
“Kuru incirde üreticinin elindeki ürünün azalmasına bağlı olarak fiyatlarda artış oldu. Pirinçte üretici fiyatı yeni mahsule ait olduğundan, fiyat artışı geçen yılın ürünü ile kıyaslama yapılmasından kaynaklanmaktadır. Zeytinyağında görülen artışta rekoltede meydana gelen düşüş etkili olmuştur. Patateste ekim alanlarındaki daralmaya bağlı olarak rekoltede meydana gelen düşüş fiyat artışına yol açtı. 
Limonda hasat ve pazarlama dönemi olması nedeniyle fiyatlarda bir miktar düşüş yaşandı. Kuru soğanda talepteki daralmaya bağlı olarak fiyatlar geriledi.” 
Bayraktar, genel olarak değerlendirildiğinde arz ve talepteki değişime bağlı olarak fiyatlarda artış ve azalışların meydana geldiğinin görüldüğünü belirtti.