31 Aralık 2015 Perşembe

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Köse'nin Yeni Yıl Mesajı

Detay:

​Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, yeni yıl dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.

Köse, mesajında, 2016 yılının bol yağışlı ve verimi bir yıl olmasını diledi.

2015'nin çiftçi ve üreticilerin beklentileri tam olarak karşılamadığını belirten Köse, şunları kaydetti:

"2015 yılı iyi başlamasına rağmen çiftçi ve üreticilerimiz için beklentilerin karşılandığı bir yıl olmadı. Yazın yaşanan kuraklık, baharın meydana gelen don olayları elma üreticisini zor durumda bıraktı. Kuraklık nedeniyle hayvan üreticileri kaba yem ihtiyaçlarını karşılamakta bir hayli zorlandı. Şimdi 2015 yılı geride kaldı. Artık önümüze bakmak lazım. 2016 yılının tüm çiftçilerimiz için umut yılı olmasını, yağışlı ve bol verimli yıl olmasını diliyorum."

Konya'ya kar ve don uyarısı yapıldı

Detay:

​Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde için hafif kar, kuvvetli rüzgar, kuvvetli buzlanma ve don uyarısı yapıldı.

Meteoroloji 8. Bölge Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde'de bugünden itibaren hava sıcaklıklarının 2 ila 3 derece düşeceği, söz konusu kentlerde yarın akşam saatlerine kadar aralıklarla hafif kar, kuvvetli rüzgar, kuvvetli buzlanma ve don görüleceği bildirildi.

Açıklamada ayrıca, vatandaşlardan kar, kuvvetli rüzgar, kuvvetli buzlanma ve don olaylarına karşı dikkatli olmaları da istendi.
28 Aralık 2015 Pazartesi

HADİM KORUALAN MAHALLESİNDE ARICILIK KURSU AÇILDI

Detay:

​Konya BüyükşehirTarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Hadim Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve İlçe Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen arıcılık kursu büyük bir katılımla devam ediyor.
Hadim Korualan mahallesi Korualan Çok Proğramlı Lisesi Eğitim salonunda başlatılan Arıcılık kursuna Korualan halkı tarafından ilgi ve katılım yoğun olmakla birlikte bu kursun Korualan'da başlatılmış olması halkımız arasında memnuniyetine sebep oldu.

Hadim Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünde görevli veteriner Hekim sayın Halil Durmuş'dan aldığımız bilgilere göre; Bayanların da ilgi duyarak katılmış olduğu kursa yaklaşık 200 civarında kursiyerin başvuru yaptığını söyledi.

Arıcılık kursunda Uygulamalı eğitimlerin de verileceğini anlatan sayın Halil Durmuş, şunları kaydetti:

"Konya Büyükşehir Belediyesi'nin sağlayacağı eğitim malzemeleriyle uygulamalı eğitim verilecek. Bu eğitimler kapsamında arıcılarımız modern arıcılık kursu kapsamında donanımlı ve yeterli bilgi sahibi olacaklar. Kurs içerisinde Rize'ye de teknik gezi düzenlenecek. Kurs bitiminde belgeler, Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tahir Akyürek tarafından takdim edilecek.''
Kursun düzenlenmesinde emeği geçen Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'e, Hadim Belediye Başkanı Ahmet Hadimioğlu'na, Halk Eğitim Merkezi müdürü Metin Çiftçi'ye,İlçe Tarım Müdürü Erol İşcan'a,Kurs Hocamız Veteriner Hekim Halil Durmuş beye çiftçilerimiz adına teşekkür ediyorum.Hatıp.25.12.2015





Tüm Fotoğraflar İçin Tıklayınız..!!!

17 Aralık 2015 Perşembe

Çiftçilere 100 lira küçük aile işletmesi desteği verilecek.

Detay:

Bakanlar Kurulu'nun Bitkisel Üretim Yapan Küçük Aile İşletmelerinin Desteklenmesine Dair Kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

İşletme büyüklüğü 5 dekar veya altında olan meyve, sebze, süs bitkisi ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiricilerine 2016 için dekar başına 100 lira küçük aile işletmesi desteği verilecek.

Buna göre, küçük aile işletmelerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı ve işletme büyüklüğü 5 dekar veya altında olan çay ve fındık ürünleri hariç meyve, sebze, süs bitkisi ve ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapan kamu kurum ve kuruluşları dışındaki gerçek ve tüzel kişilere 2016'da dekar başına 100 lira küçük aile işletmesi desteği ödemesi yapılacak.

Başvurular bugünden itibaren 31 Ekim'e kadar devam edecek. Üreticilere yapılacak toplam ödeme tutarının yüzde 0,2'si Ziraat Bankasına hizmet komisyonu olarak ödenecek.

11 Aralık 2015 Cuma

Büyükşehir’den Çiftçiye Böğürtlen Fidanı Desteği

Detay:

​Konya Büyükşehir Belediyesi, tarıma desteğini böğürtlen fidanı dağıtımı ile sürdürüyor. Böğürtlen yetiştiriciliği konusunda deneme bahçeleri kuran Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, ilk etapta 10 mahallede 17 çiftçiye chester tipi 5 bin 100 adet fidan dağıttı.

Konya Büyükşehir Belediyesi, tarımsal destekler arasına böğürtlen fidanı desteğini de ekledi. Büyükşehir ilk olarak 10 mahallede 17 çiftçiye böğürtlen fidanı dağıttı.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Yeni Büyükşehir Yasası ile tarım alanında da çalışmalara başladı. Bu kapsamda kurulan Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ile kırsal bölgelerdeki çiftçilerin gelir seviyesini artırmak amacıyla eğitim ve destek çalışmalarını aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi, son olarak Konya'da fazla yaygın olmayan böğürtlenin yaygınlaşması için fidan dağıtımına başladı.

Bahar aylarında üzüm, çilek, elma ve kiraz fidanı ile yüksek sistem bağ aparatı konularında Konya'nın 31 ilçesi ve mahallelerinde çiftçilere destek olan Büyükşehir Belediyesi, böğürtlen yetiştiriciliği konusunda deneme bahçeleri kuruyor. Bu amaçla 10 mahallede 17 çiftçiye chester çeşidi böğürtlen fidanlarını teslim eden Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri, çiftçilere 17 dekar alanda dikimi yapılacak 5 bin 100 adet fide dağıttı. Büyükşehir, her üreticinin biner metrekare alanda dikeceği böğürtlenle ilgili üreticilere ayrıca eğitim de verecek.

Ilgın, Doğanhisar, Derebucak, Hüyük, Derbent, Seydişehir, Akşehir, Bozkır, Meram ve Çumra ilçelerinde yapılacak deneme ekimleri sonunda her dekar alan için yılda 2 ila 2,5 ton böğürtlen üretimi yapılması hedefleniyor. Deneme üretimlerinde başarılı olunması durumunda Konya'da böğürtlenin de çilek gibi kırsal kalkınma kapsamında stratejik bir meyve olup olamayacağı tespit edilmiş olacak.

Konya Büyükşehir Belediyesi'nin üzümsü meyvelerle ilgili çalışmaları ahududu, gojibery (Kurt Üzümü) gibi meyvelerle devam edecek.




7 Aralık 2015 Pazartesi

Buğdayda 30 milyon ton üretim hayal değil…

Detay:


​Buğdayda 30 milyon ton üretim hayal değil…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Buğday ekim alanları, yeniden 9,4 milyon hektarın üzerine çıkarılabilir. Bu rakama ulaşılırsa, üretim, 26-27 milyon tonu bulur"

-"Verimde yüzde 10'luk bir artış halinde üretim 30 milyon tona dayanır. Bu potansiyel de ülkemizde var"

-"2000-2013 döneminde buğdayda ortalama verim dekarda 223 kilogramdan 284 kilograma yükseldi"

-"Geçen yıl, kuraklık nedeniyle 240 kilograma kadar inen ortalama verim, bu yıl, 2013 verimlilik rakamlarının üzerinde

gerçekleşebilecek gibi görünüyor"

-"ABD'nin buğday ihracatının 8,2, Avustralya'nın 6,8, Kanada'nın 6,2, Fransa'nın 5 milyar doları buluyor. Türkiye, buğdayda kaliteyi de artırırsa, önemli miktarda buğday ihraç edebilir"

-"Türkiye 22 milyon 50 bin ton üretimle 11'inci sırada bulunuyor. Ülkemiz dünya buğday üretiminin yüzde 3,08'ini karşılıyor"

 

Ankara – 07.12.2015 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğdayda 30 milyon ton üretimin hayal olmadığını bildirerek, "buğdayda ekim alanları, yeniden 9,4 milyon hektarın üzerine çıkarılabilir. Bu rakama ulaşılırsa, üretim 26-27 milyon tonu bulur. Verimde yüzde 10'luk bir artış halinde üretim 30 milyon tona dayanır. Bu potansiyel ülkemizde var" dedi.

Bayraktar, ekimi büyük ölçüde tamamlanan buğdayla ilgili yaptığı açıklamada, Anadolu'nun en önemli bitkisel ürünü buğdayda yeni bir üretim artışı atağına girişilmesi gerektiğini belirtti. ABD, Fransa, Kanada, Almanya, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerin aynı zamanda büyük buğday üreticileri olduğunu vurgulayan Bayraktar, sulama olanaklarının artması ve üretimin yeterli olması dolayısıyla buğdaydan diğer ürünlere bir yönelme olduğuna dikkati çekti. Buna rağmen, ülkemizde hala tarımsal üretim yapılabilecek büyük alanlar bulunduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Halen teknik ve ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar alanın 2,4 milyon hektarını, sulama yatırımları tamamlanamadığı için sulayamıyoruz. Sulama yatırımları bir an önce tamamlanıp bu alanların sulamaya açılması lazım. Sulama yatırımlarımızı tamamlayamadığımız için tarımsal alanlarımızın önemli bir bölümünü nadasa ayırıyoruz. Bu alanların azaltılması, üretime kazandırılması gerekiyor. Verimli tarım arazilerimizin korunması da çok önemli. Türkiye'nin kaybedecek bir dekar bile verimli tarımsal arazisi olmadığını herkesin idrak etmesi gerekiyor.

 

-Buğdayda ithalat 4,2, ihracat 4,7 milyon ton-

 

2013 yılında 22 milyon 50 bin ton buğday ürettik, 4,2 milyon ton buğday ve buğday ürünü ithal ettik ama ihracatımız da 4,7 milyon tonu buldu. Üretim ve kullanımda 1,8 milyon tonluk ürün kaybımıza rağmen buğdayda ihtiyacımızı karşılıyoruz. İthal ettiğimiz buğdaydan yarım milyon ton daha fazla buğday ihraç ediyoruz. Özellikle makarna ve büskivi ihracatında dünyada ilk iki sırada yer alıyoruz. Buğdayda kaliteyi de artırırsak, ithalatımız daha da azalır."

Buğday ekim alanlarının 2013-2014 döneminde 7,7 milyon hektardan 7,9 milyon hektara yükseldiğini, bu rakamın geçmişte olduğu gibi 9,4 milyon hektarın üzerine çıkarılabileceğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"2000-2013 döneminde buğdayda ortalama verim dekarda 223 kilogramdan 284 kilograma yükseldi. Geçen yıl, kuraklık nedeniyle 240 kilograma kadar inen ortalama verimin, bu yıl, 2013 yılı verimlilik rakamlarının üzerinde gerçekleşebilecek gibi görünüyor. Verimlilik, 2013 yılı düzeyi olan 284 kilogramda kalsa bile, 9,4 milyon hektarda buğday üretimi, 26-27 milyon tonu bulur. Verimde yüzde 10'luk bir artış halinde üretim 30 milyon tona dayanır. Bu potansiyel ülkemizde var.

Sertifikalı tohumluk kullanımının yaygınlaşması, zamanında ve yeterli girdi kullanımıyla verimliliği ve dolayısıyla üretim rakamımızı bu seviyelere çıkarmak mümkündür."

 

-Üretimde Çin birinci, Türkiye 11'inci sırada-

 

2013 yılında dünyada 715,9 milyon ton buğday üretildiğini, bu üretimin 121,9 milyon tonunun Çin'de, 93,5 milyon tonunun Hindistan'da gerçekleştirildiğini bildiren Bayraktar, "bu ülkeleri 58 milyon tonla ABD, 52,1 milyon tonla Rusya, 38,6 milyon tonla Fransa, 37,5 milyon tonla Kanada, 25 milyon tonla Almanya, 24,2 milyon tonla Pakistan, 22,9 milyon tonla Avustralya, 22,8 milyon tonla Ukrayna takip ediyor. Türkiye 22 milyon 50 bin ton üretimle 11'inci sırada bulunuyor. Ülkemiz dünya buğday üretiminin yüzde 3,08'ini karşılıyor" dedi.

Buğdayın dünyadaki stratejik ürünlerin en başında geldiğine dikkati çeken Bayraktar, 2012 yılında dünya buğday ticaretin 48,9 milyar dolara ulaştığını belirtti. ABD'nin buğday ihracatının 8,2, Avustralya'nın 6,8, Kanada'nın 6,2, Fransa'nın 5 milyar doları bulduğunu vurgulayan Bayraktar, Arjantin 2,9, Ukrayna 2,35, Almanya 2,2, Kazakistan 1,6, Hindistan 1,35 milyar dolarlık buğday ihraç etti. Bayraktar, Türkiye'nin buğdayda kaliteyi de artırırsa, önemli miktarda buğday ihraç edebileceğini belirtti. Şemsi Bayraktar, bu ülkeler bu kadar buğday ihraç ederken, Türkiye'nin de bu alana daha fazla ağırlık vermesi gerektiği, potansiyel değerlendirildiğinde ulaşılacak üretim rakamının ülkemizin buğdayda önemli ihracatçı ülkeler arasına girmesini sağlayacağını vurguladı.

 

-Yapılması gerekenler-

 

Bayraktar, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

"Buğday verimini artırmanın en önemli faktörlerinden biri yüksek vasıflı tohum kullanımıdır. Ülkemizde yıllık tohumluk talebi 1,7 milyon ton civarındadır. Buğdayın kendine döllenen bir bitki olması tohumluk değişiminin üç yılda bir sertifikalı tohumluklarla yenilenmesi gerektiğinden, yıllık buğday tohumluk ihtiyacımız yaklaşık 580 bin ton civarındadır. 2014 yılında tohumluk üretimimiz ise 403 bin tondur. Aradaki farkın kapatılması ve sertifikalı tohumun üreticiye uygun fiyattan verilmesi rekoltemizi oldukça artıracaktır.

Kurağa dayanıklı tohum çeşitlerinin üretim ve dağıtımı sağlanmalıdır.

Ayrıca, ülkemizde çok fazla buğday çeşidi olmasına rağmen kaliteli ve yüksek vasıflı tohum ıslah çalışmalarına ihtiyaç vardır.

Türkiye, buğday üretim potansiyelini iyi değerlendirmek üzere üreticilerin gelir istikrarını koruyacak, tarımsal yapısına uygun bir piyasa düzenini oluşturmak zorundadır.

Kuraklık riski nedeniyle tarımsal sulama konusu büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle sulama randımanları yüksek basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması yönündeki uygulamalar genişletilmelidir. Bitkinin ihtiyacı olan suyu ihtiyacı olduğu dönemde sağlamak üretimin önemli bir teminatıdır.

Buğday kalitesini etkileyen bir diğer unsur ise zirai mücadeledir. Tarımsal mücadele ilaçlarının uygun ve zamanında kullanılabilmesi için ilaçlama programları konusunda çiftçi eğitim çalışmalarının etkili ve yaygın olarak sürdürülmelidir.

Sanayinin ihtiyaç duyduğu kaliteli buğdayın yurt içinden temin edilmesi üreticilerimizin kazanması açısından oldukça önemlidir. Sanayinin ihtiyaç duyduğu kaliteli buğdayı üretemediğimiz için her yıl belirli miktarlarda buğday ithalatı yapılmaktadır. Dolayısı ile üreticilerimiz sanayinin ihtiyaç duyduğu kaliteli buğday üretimine teşvik edilmelidir. 

Üretimdeki en büyük sorunlardan birisi işletme ölçeklerinin küçük ve işletmelerin parçalı oluşudur. Ülkemizde ortalama işletme büyüklüğü 61 dekardır ve ortalama 10 parçadan oluşmaktadır. Bu durum teknoloji ve girdilerin ekonomik kullanımını engellemekte ve üretim maliyetlerini yükseltmektedir. Dolayısıyla işletmelerin küçük ve parçalı oluşu verim ve kaliteyi olumsuz etkilemektedir."

 

3 Aralık 2015 Perşembe

Ziraat Odası Sarıoğlan'da sarımsak üretim projesi yaptı.

Detay:

​Bozkır'da Bozkır Ziraat Odası öncülüğünde sarımsak üretim projesi yapıldı.

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse yaptığı açıklamada "ilçemiz Sarıoğlan Mahallesi çiftçilerimizden Mustafa Bağcı'ya odamız öncülüğünde Bozkır Ziraat Bankasından projeli olarak Kredi destekli traktör ve pulluk ekipman alındı.


Bağcı'ya ait tarımsal alanlar içinde tarımsal kredi çekilerek bu arazilere 7 ton sarımsak tohumu dikimi yapıldı. Hasat zamanı geldiğinde bölgemizde bu gerçekleştirilen ekimden dolayı ciddi bir Sarımsak hasatı gerçekleştirilecektir.

Bozkır Ziraat Odası olarak bu tür tarımsal girişim yapan tüm çiftçilerimize her türlü desteği vermeye odamız olarak her zaman hazırız. Bozkırımızın kalkınması için tek çare tarım ve hayvancılıktır, İlçemizin başka da kurtuluşu yoktur.

Çiftçilerimizin odamıza gelerek Tarımsal desteklerden faydalanmaları için elimizden gelen tüm desteği ve yardımı esirgemeyiz, yeter ki ilçemizde tarımsal üretim artsın.

Çiftçimiz Bağcı'ya yapılan proje bir başlangıçtır, bu gibi çalışmaların diğer tüm çiftçimize örnek olması gerekmektedir.

Bu projenin hayata geçirilmesinde yardımlarını esirgemeyen ilçemiz  Bozkır Ziraat Bankası Müdürü Ali Türköz ve Banka Personeli Önder Taşkın beye teşekkür  ederim" dedi.
30 Kasım 2015 Pazartesi

İhracatta Rusya için önlem alınmalı…

Detay:


​-İhracatta Rusya için önlem alınmalı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Bu yıl Temmuz ayı hariç her ay gerileyen ihracatın Ekim ayında artışa geçmesi olumlu bir gelişme fakat ihracattaki artışın devamı açısından yeni pazarlar bulmak vazgeçilmez bir zorunluluk"

-"İhracat belli pazarlara bağlı kalmamalı. Bu siyasi sorunlarda sıkıntılara yol açıyor. Önümüzdeki dönemde sıkıntıya girebilecek bir Rusya pazarı için önlem alınmalı, alternatif pazarlar yaratılmalı"

-"Her ne kadar, Ortadoğu ve Afrika, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya, kuzeyi, güneyi, batısı ve doğusuyla Avrupa önceliğimiz olsa da ülke olarak uzak yakın demeden dünya yüzeyinde her ülkeyi ihracatta hedef almamız, her ülkenin ithalat potansiyelini değerlendirmemiz gerekir"

-"Ekim ayında tarım ve gıda ihracatı, Nisan ayından bu yana gerilen ithalatın iki katına yaklaştı"

-"Genel dış ticarette, yüzde 78,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, tarım ve gıdada yüzde 192,6'ya ulaştı. Bu devam etmeli. Tarımın ekonomiye büyük katkısı inkar edilemez"

-"Tarım ve gıda ihracatı, genel ihracatın üzerinde artış gösterirken, ithalatta genel ithalattan fazla gerileme meydana geldi"

 

Ankara – 30.11.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıdada Ekim ayında ihracatın yüzde 5 arttığını, buna karşın ithalatın yüzde 13,7 düştüğünü bildirerek, "bu yıl Temmuz ayı hariç her ay gerileyen ihracatın Ekim ayında artışa geçmesi olumlu bir gelişme ama ihracattaki artışın devamı açısından yeni pazarlar bulmak vazgeçilmez bir zorunluluk" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarımda birçok üründe ihracatın büyük önem taşıdığını, ihracatın sekteye uğramasının sektörü zora soktuğunu belirtti. Özellikle sebze ve meyvede ihracatın devamının tarım sektörü açısından olmazsa olmaz konulardan biri olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Genel ihracat Ekim ayında yüzde 3,1 artışla 12 milyar 892 milyon dolardan 13 milyar 290 milyon dolara çıkarken, ithalat yüzde 11,9 azalmayla 19 milyar 185 milyon dolardan 16 milyar 911 milyon dolara indi. Tarım ve gıda ihracatı, genel ihracatın üzerinde artış gösterirken, ithalatta genel ithalattan fazla gerileme meydana geldi. Ekim ayında tarım ve gıda ihracatımız yüzde 5 artışla 1 milyar 677,3 milyon dolardan 1 milyar 761,9 milyon dolara yükseldi. Eylül ayında ihracatımız yüzde 17 düşüşle 1 milyar 246,1 milyon dolara inmişti. Tarım ve gıda ihracatımız, Temmuz ayında yüzde 2,5 artmış, diğer aylarda gerilemişti. Buna karşın Ekim ayında tarım ve gıda ithalatının yüzde 13,7 düşüşle 1 milyar 59,9 milyon dolardan 915 milyon dolara indi. Nisan ayından bu yana gerileyen ithalat, Eylül ayında yüzde 36,6 düşüşle 979,4 milyon dolardan 620,5 milyon dolara gerilemişti.

Ekim ayında tarım ve gıda ihracatı, Nisan ayından bu yana gerilen ithalatın iki katına yaklaştı. Genel dış ticarette, yüzde 78,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı tarım ve gıdada yüzde 192,6'ya yaklaştı. Tarımın ekonomiye büyük katkısı inkar edilemez. Sadece Ekim ayında tarım ve gıda 879,5 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. 6 milyonun üzerinde istihdam sağlayan, 60 milyar dolara yakın ülke milli gelirine katkı yapan, dış ticarette artı veren kaç sektör var? Tarımın, başta gıda sanayi, tekstil ve konfeksiyon sanayi, ticaret, ulaştırma, finans olmak üzere diğer sektörlere katkısı da çok büyük boyutlardadır."

 

-Ocak-Ekim dönemi-

 

Ocak-Ekim döneminde, tarım ve gıda ihracatının 13 milyar 509,4 milyon dolara ulaştığını, buna karşın ithalatın 9 milyar 184,7 milyon dolarda kaldığını belirten Bayraktar, "tarım ve gıdanın 10 aylık dış ticaret fazlası 4 milyar 324,7 milyon dolara ulaştı. 2014 yılında tarım ve gıda ihracatı 18 milyar doları bulmuş, ithalat 12,4 milyar dolarda kalmıştı. Bu yıl Ekim ayı itibarıyla 12 aylık ihracat 17,2 milyar dolarda, ithalat ise 11,6 milyar dolar oldu" dedi.

 

-Türkiye mevcut pazarlarını korumalı, yeni pazarlara yönelmeli-

 

Bayraktar, Türkiye'nin ihracatın desteklemesi, mevcut pazarlarını koruması, yeni pazarlara yönelmesi gerektiğini bildirdi. İhracatın belli pazarlara bağlı kalmaması belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"İhracatın belli pazarlara bağlı kalması, siyasi sorunlarda sıkıntılara yol açıyor. Her ne kadar, Ortadoğu ve Afrika, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya, kuzeyi, güneyi, batısı ve doğusuyla Avrupa önceliğimiz olsa da ülke olarak uzak yakın demeden dünya yüzeyinde her ülkeyi ihracatta hedef almamız, her ülkenin ithalat potansiyelini değerlendirmemiz gerekir. Önümüzdeki dönemde sıkıntıya girebilecek bir Rusya pazarı için önlem alınmalı, alternatif pazarlar yaratılmalı.

 

-Rusya'nın tarım ve gıda dış ticaretindeki yeri-

 

Gıda ve tarım sektörünün ithalat ve ihracatı içinde Rusya'nın önemli bir yeri bulunmaktadır. 2014 yılı gıda ve tarım ürünleri ihracatımızın 1 milyar 143 milyon doları Rusya'ya yapılmıştır. İthalatımızın ise 2 milyar 491 milyon doları Rusya'dan yapılmıştır. Rusya'ya karşı tarım ve gıda dış ticaretinde 1 milyar 348 milyon dolarlık bir açığımızın olduğu görülmektedir.

Rusya'ya yaptığımız ihracat içinde en önemli payı 622 milyon dolarla meyve ve 385 milyon dolarla sebze almaktadır. Meyveler içinde öne çıkan ürünler ise turunçgiller ve üzümdür. Sebzeler içinde ise domates öne çıkmaktadır. Rusya'ya diğer önemli ihracat kalemlerimiz su ürünleri, yağlı tohum, kanatlı etidir. Bu alanlarda ihracat potansiyelimiz bulunmaktadır.

 

-Son yıllarda alternatif pazarlar bulma politikaları meyvelerini verdi-

 

Uzun yılların tecrübesine sahip, dinamik bir dış ticaret sektörümüz var. Son yıllarda özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin dış ticaretimizdeki ağırlığını azaltmaya yönelik alternatif pazarlar bulma, ihracatımızı çeşitlendirme politikaları meyvelerini vermiştir. Ülkemiz, Avrupa'da geleneksel pazarlarını korumakla birlikte, Ortadoğu ve Afrika'ya açılmış ve önemli ihracat imkanları bulmuştur. Kısa vadede sıkıntılar yaşansa da ülkemiz orta ve uzun vadede alternatif pazarlarını yaratacaktır."

Yılda 40 milyar doları aşkın gıda ve tarım ürünü ithal eden Rusya'nın, Türkiye'ye daha fazla ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, "Nitekim, Rusya, 7 Ağustos 2014 tarihinden geçerli olmak üzere bir yıl süreyle Avrupa Birliği (AB), ABD, Avustralya, Kanada ve Norveç'in sığır ve kümes hayvanı eti, tüm meyve ve sebzeler, kaşar peynirleri ve süt başta olmak üzere tarım ve gıda mallarına ambargo kararı aldığında, bu ihtiyaçlarını karşılayacak 4 ülke arasında Brezilya, Çin ve Arjantin ile birlikte Türkiye'yi de saymıştır. Rusya, bu ülkelere yönelik ambargo kararını bir yıl daha uzatmıştır. Rusya'ya yönelik tarım ve gıda ihracatımızda her ne kadar meyve ve sebze öne çıkmışsa da, kış sezonuna girmemiz nedeniyle portakal, limon gibi turunçgiller, çiçek ve sera ürünleri hariç, ihracatımız çok fazla etkilenmeyecek gibi görünüyor" dedi.

23 Kasım 2015 Pazartesi

Havuçta hasat zamanı…

Detay:


​-Havuçta hasat zamanı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Pazarlama sorunları havuçta üretimi düşürüyor"

-"2012 yılında 714 bin 280 tona kadar çıkan havuç üretimi, 2014 yılında 557 bin 977 tona indi. Bu sene üretimin yüzde 3,9 azalmayla 536 bin 246 tona ineceği tahmin ediliyor"

-"Özellikle A vitamini açısından çok zengin bir sebze olan havuçtaki ülke potansiyeli en iyi şekilde değerlendirilmeli, tüketimi artırılmalıdır"

-"Havuç üretiminin yüzde 59,4'ünü Konya tek başına sağlıyor. Bu ilimizi yüzde 23,5 payla Ankara, yüzde 10,8 payla Hatay, yüzde 2 payla Denizli, yüzde 1,2 payla Burdur izliyor"

-"Ülkemizde soğuk hava depoları yeterli değildir. Bunun sonucunda hasadın yoğun olduğu dönemde pazara talebin üzerinde ürün sunulmakta, bu da üretici fiyatlarında düşüşe neden olmaktadır"

-"Verilen bu destekler olumlu olmakla birlikte depolama konusunda arzu edilen seviyeye gelinememiştir"

 

Ankara –23.11.2015 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pazarlama sorunlarının havuçta üretimi düşürdüğünü bildirerek, "2012 yılında 714 bin 280 tona kadar çıkan havuç üretimi, 2014 yılında 557 bin 977 tona indi. Bu sene üretimin yüzde 3,9 azalmayla 536 bin 246 tona ineceği tahmin ediliyor" dedi.

Bayraktar, kışlık hasadı yapılan havuçla ilgili açıklamasında, beslenmede önemi büyük olan sebzede, tarımsal faaliyetin istihdam, katma değer ve ihracatta ulaştığı boyutla ekonomiye yeri doldurulamayacak bir katkı sağladığını belirtti.            

Günümüz yaşam koşullarında sağlıklı beslenmeye yönelik ürünlerin tüketiminin hız kazandığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Yaş sebzeler yüksek oranda su, mineral, düşük oranda protein, karbonhidrat ve yağ içermeleri nedeniyle sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Ayrıca bünyelerinde antioksidanlar, bitkisel kimyasallar, diyet lifi gibi yararlı bileşenleri içermeleri nedeniyle de kronik hastalıklara karşı koruyucu özellik taşımakta, vücudumuzun zararlı maddelerden temizlenmesini sağlamaktadır.

 

-A vitamini bakımından çok zengin-

 

Beslenme ve insan sağlığı üzerinde tartışılmaz önemi bulunan sebzeler içinde havucun ayrı bir yeri bulunmaktadır. Havucun içerdiği besin maddelerine baktığımızda 100 gram yenilebilen taze havuçta, 42 kalori, 1,2 gram protein, 0,4 gram yağ, 9,2 gram karbonhidrat, 40 miligram kalsiyum, 36 miligram fosfor, 0,8 miligram demir, 12.000 IU A vitamini, 0,06 miligram B1, 0,06 miligram B2, 6 miligram C vitamini bulunmaktadır. Verilerden de görüldüğü üzere havuç, özellikle gözün görme fonksiyonu ve yapısı açısından temel maddelerden olan A vitamini bakımından çok zengin bir sebzedir. Lifli yapısı nedeniyle de sindirim sistemi için de oldukça faydalı bir üründür. Ülke potansiyeli en iyi şekilde değerlendirilmeli, tüketimi artırılmalıdır."

2000 yılında 235 bin ton olan havuç üretiminin, 2005 yılında 388 bin tona, 2010 yılında 533 bin 253 tona, 2011 yılında 602 bin 78 tona yükseldiğini belirten Bayraktar, "2012 yılında 714 bin 280 tona kadar çıkan havuç üretimi, 2013 yılında 569 bin 855 tona, 2014 yılında 557 bin 977 tona ineceği tahmin ediliyor. 2000 yılında 71 bin 300 dekar olan havuç ekim alanı 2012 yılında 141 bin 695 dekara çıktı. Bu rakam, 2013 yılında 108 bin 643, 2014 yılında 104 bin 404 dekara indi" dedi.

Havuç üretiminin yüzde 59,4'ünü Konya'nın tek başına sağladığını vurgulayan Bayraktar, bu ilimizi yüzde 23,5 payla Ankara, yüzde 10,8 payla Hatay, yüzde 2 payla Denizli, yüzde 1,2 payla Burdur'un izlediği bilgisini verdi. 2014 yılında, Konya'nın 331 bin 593, Ankara'nın 131 bin 400, Hatay'ın 60 bin 483, Denizli'nin 11 bin 350, Burdur'un 6 bin 696 ton havuç ürettiğini belirten Bayraktar, bu illeri 2 bin 792 tonla Karaman, 1431 tonla İzmir, 1250 tonla Antalya, 1226 tonla Adıyaman, 1100 tonla Diyarbakır'ın takip ettiğini vurguladı.

 

-Pazarlama, girdiler, maliyetin altında ürün satma sebzeciliğin de

sorunları-

 

Başta pazarlama sorunları olmak üzere, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdilerden kaynaklanan üretim maliyetlerinin yüksekliği, üreticinin maliyetin altında ürün satmak zorunda kalması gibi genel sorunların havuç tarımının da içinde bulunduğu sebzecilikte de görüldüğü bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Üreticilerimiz binbir emekle ürettikleri üründe yeterince söz sahibi değildir. Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi ancak örgütlenmeyle mümkündür. Üreticilerimiz tam olarak örgütlenemediğinden herhangi bir pazarlık gücü de bulunmamaktadır. Bu yapıda üretici düşük fiyata ürün satarken tüketici de daha pahalıya ürün tüketmek durumunda kalmaktadır.

Sorunun çözümüne yönelik olarak üreticilerin örgütlenmesi ve örgütlenme bilincinin oluşması eğitim ve yayım faaliyetlerine daha fazla ağırlık vermekle mümkündür. Bunun yanı sıra, Tarımsal Üretici Birlikleri'ne gerekli kaynak aktarılarak finansman bakımından güçlendirilmelidir. Birlikler bu şekilde fonksiyonel hale getirilerek bir müdahale kurumu gibi çalışmaları sağlanmalıdır.

 

-Maliyetler düşürülmeli, ilaçlama, depolama, ambalajlama,

nakliye desteklenmeli-

 

Üreticilerimizin rekabet gücünün artırılması bakımından maliyetler düşürülmeli, gübre, mazot gibi üretim girdilerinin desteklenmesinin yanı sıra, ilaçlama, depolama, ambalajlama, nakliye gibi unsurlar da mutlak surette desteklenmeli, girdilerdeki KDV oranları indirilmelidir.

Ülkemizde soğuk hava depoları yeterli değildir. Bunun sonucunda hasadın yoğun olduğu dönemde pazara talebin üzerinde ürün sunulmakta, bu da üretici fiyatlarında düşüşe neden olmaktadır. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik yeni yatırım tesislerinin yapımı, mevcut faal olan veya olmayan tesislerin kapasite artırımı ve teknoloji yenilenmesine yönelik yatırımlar yüzde 50 hibe yoluyla desteklenmektedir. Verilen bu destekler olumlu olmakla birlikte depolama konusunda arzu edilen seviyeye gelinememiştir. Arzın daha uzun döneme yayılması bakımından depolama imkanlarının artırılması gerekmektedir."

Bayraktar, açıklamasında, ülkemizin sahip olduğu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesinin, havuç üretiminin ülke ekonomisine ve üreticilerimize olan katkısının artırılmasının en büyük temennileri olduğunu da belirtti.