30 Kasım 2017 Perşembe

Başkan Köse, Kaymakam Öztürk'ü ziyaret etti.

Detay:

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse ve Bozkır Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Bozkır Kaymakamı Emre Öztürk'ü Makamında ziyaret etti. 

Başkan Köse ve Oda Yönetim kurulu üyeleri Kaymakam Öztürk'e Ziraat Odasının faaliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu ve çiftçilerin sorunlarını iletti. 

Başkan Köse İlçe Kaymakamı Emre Öztürk'e teşekkür ederek, her zaman vatandaşın ve çiftçilerimizin sorunlarını dinleyip çözüm üretmek için elinden geleni yaptığınız için teşekkürü bir borç bilirim dedi. 




29 Kasım 2017 Çarşamba

Afetzede üreticilerin kredi borçlarına erteleme kararı

Detay:

-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar:

-"2017 yılında yaşanan afetler nedeniyle zarar gören

üreticilerimizin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine

borçlarının bir yıl süreyle ertelenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu

Kararı'nı olumlu buluyoruz"

-"Arka arkaya afet yaşayan üreticilerin biriken borçlarını

erteleme sonrasında bir defada ödemesi mümkün değildir.

Bu durumdaki çiftçilerimizin biriken kredi borçlarının tamamı,

faizsiz olarak uzun vadeye yayılarak yapılandırılmalıdır"

-"Ziraat Odaları Birliği olarak çiftçilerimizin yaşadığı afetleri

düzenli takip ediyor, afet zararlarının çiftçimize yükünün

azaltılmasını ilgili kurumlardan talep ediyoruz"

 

Ankara – 29.11.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2017 yılında yaşanan afetler nedeniyle zarar gören üreticilerin, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının bir yıl süreyle ertelenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı'nı olumlu bulduklarını bildirdi.

Bayraktar, arka arkaya afet yaşayan üreticilerin biriken borçlarını erteleme sonrasında bir defada ödemesinin mümkün olmadığını belirterek, "bu durumdaki çiftçilerimizin biriken kredi borçlarının tamamı faizsiz uzun vadeye yayılarak yapılandırılmalıdır" dedi.

Şemsi Bayraktar, son yıllarda iklim değişikliğinin etkileri ile gerçekleşen yağışların, zamansız ve şiddetli olduğunu, don, dolu, fırtına, kuraklık gibi afetlerin daha fazla yaşandığını vurguladı. 2016-2017 tarımsal üretim döneminin başladığı Ekim ayından itibaren sonbahar yağışlarının yetersiz olmasının çok sayıda ilde hububat üretiminde kuraklığa neden olduğuna dikkati çeken Bayraktar, üretim dönemi boyunca gerçekleşen aşırı yağış, sel, dolu, don, fırtına, hortum gibi afetlerin de üreticilere büyük zarar verdiğini bildirdi.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, son olarak Kasım ayı içinde Antalya'da yaşanan hortum, fırtına, aşırı yağışın seralara, narenciye ve zeytin ağaçlarına zarar verdiğini belirtti.

 

-TZOB afet zararlarının takipçisi-

Ziraat Odaları Birliği'nin çiftçilerin yaşadığı afetleri düzenli takip ettiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Afet zararlarının çiftçimize yükünün azaltılmasını ilgili kurumlardan taleplerde bulunuyoruz. Bu taleplerimizden biri de üreticilerimizin kullanmış oldukları kredilerin vadesi gelen borçlarının afetler başta olmak üzere çeşitli nedenlerle ödenememesi nedeniyle ertelenmesi ve üst üste afet yaşayan çiftçilerimiz için uzun vadeye yayılarak yapılandırılması olmuştur. Bu konuda yapılan girişimler sonucu çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan düşük faizli kredi borçlarının bir yıl süreyle ertelenmesine yönelik Bakanlar Kurulu Kararı, bugünkü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

-Karar en az yüzde 30 zarar gördüğü tespit edilen çiftçileri kapsıyor-

Yapılan düzenlemeyle 1 Ocak 2017-31 Aralık 2017 tarihleri arasında, deprem, yangın, aşırı sıcak zararı, samyeli, çığ, heyelan, taban suyu yükselmesi, sel-su baskını, fırtına, aşırı yağış, aşırı kar yağışı, kar fırtınası, dolu, kırağı, don, kuraklık, yıldırım düşmesi, güneş yanıklığı ve hortum afetlerine maruz kalan ve bu afetler nedeniyle ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri veya seraları en az yüzde 30 zarar gören, bu durumları hasar tespit komisyonlarınca tespit edilen Çiftçi Kayıt Sistemine ve Bakanlığın diğer kayıt sistemlerine kayıtlı gerçek ve tüzel kişi üreticilerin T.C. Ziraat Bankası AŞ ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan düşük faizli kredi borçları yıllık yüzde 3 faizle bir yıl ertelendi."

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından ertelenen tarımsal kredi borçlarına, erteleme dönemi süresince yüzde 3 faiz uygulanacağını bildiren Bayraktar, ayrıca ertelenen krediler nedeniyle Hasar Tespit Komisyonu Kararı tarihinden itibaren müracaat süresi sonuna kadar, borcun ertelenmesi halinde ise erteleme süresi sonuna kadar takip işleminin başlatılmayacağını belirtti.

 

-Bir yılı aşan yapılandırmada cari faiz uygulanıyor-

Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nin kendi uygulamaları çerçevesinde bir yıldan fazla taksit yapılabileceğine dikkati çeken Bayraktar, "Yalnız bir yıldan fazla taksitlendirmenin ilk yılına yüzde 3, daha sonraki yıllarına Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri'nin cari faizi uygulanacak" dedi.

Karar, tabii afetler nedeniyle sıkıntıda olan çiftçinin bir nebze de olsa rahatlamasını sağlayacağını bildiren Bayraktar, "bir yıl ertelemenin yanı sıra, arka arkaya afet yaşayan üreticilerin biriken borçlarını erteleme sonrasında bir defada ödemesi mümkün değildir. Bu durumdaki çiftçilerimizin biriken kredi borçlarının tamamı faizsiz uzun vadeye yayılarak yapılandırılmalıdır. Yapılandırmaya diğer kamu bankalarına olan borçlar da dahil edilmelidir. Ayrıca özel bankaların yapılandırmaya katılımı da sağlanmalıdır" dedi.
28 Kasım 2017 Salı

Konya’ya kuvvetli yağış uyarısı!

Detay:

Meteorolojiden alınan bilgiye göre bugün Konya ve çevresi parçalı ve çok bulutlu geçecek. Yüksek kesimler ise karla karışık yağmurlu geçecek.

Meteoroloji yağışların Konya'nın Çumra, Güneysınır, Akören, Beyşehir, Seydişehir, Hüyük, Doğanhisar, Derbent, Derebucak, Ahırlı, Yalıhüyük, Bozkır, Hadim, Taşkent, Ereğli, Halkapınar ilçeleri ile Karaman ve Niğde il genelinde yer yer kuvvetli olması beklendiğini açıkladı.

Hava sıcaklığının 1 ila 4 derece azalacağı tahmin edilirken, rüzgarın güney ve güneybatı yönlerden orta kuvvette ve yer yer kuvvetli olarak esmesi bekleniyor.

Meteoroloji Konya ve çevresi için kuvvetli yağış ve kuvvetli rüzgar uyarısında da bulundu. İşte yapılan açıklamadaki o uyarılar: "Bugün (28/11/2017 Salı)sabah saatlerinde başlayan yağmur ve sağanak şeklindeki yağışların yükseklerde karla karışık yağmur şeklinde görüleceği, Konya'nın güney, güneybatı ve güneydoğu kesimleri (Çumra, Güneysınır, Akören, Beyşehir, Seydişehir, Hüyük, Doğanhisar, Derbent, Derebucak, Ahırlı, Yalıhüyük, Bozkır, Hadim, Taşkent, Ereğli, Halkapınar) ile Karaman ve Niğde il genelinde yer yer kuvvetli olacağı, rüzgarın da bölge genelinde güney ve güneybatı (lodos) yönlerden kuvvetli (40-60 km/saat) olarak eseceği tahmin edilmektedir. Yağışların ve kuvvetli rüzgarın neden olabileceği olumsuz şartlara karşı ilgililerin, vatandaşların tedbirli ve dikkatli olmaları gerekmektedir"
20 Kasım 2017 Pazartesi

Bozkır’da yeni Tarımsal projeler hayata geçiriliyor.

Detay:

Konya'nın Bozkır ilçesinde, Bozkır İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından ve KOP İdaresi Başkanlığı TEYAP Programı kapsamında ki iki proje hayata geçiriliyor.

Bozkır İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün KOP İdaresi Başkanlığı TEYAP Programına yaptığı proje başvurularından 2 tanesi daha desteklenmeye hak kazandı.

​TEYAP programı kapsamındaki projeler hakkında bilgiler veren Bozkır İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Salih Öncü "Geçtiğimiz günlerde protokolü imzalanan projeler bölgemize birçok noktada katkı sağlayacak ve hayvansal kaynaklı üretim miktarlarını arttıracaktır.

İlçe Müdürlüğümüzce hazırlanarak desteklemeye hak kazanan ve protokolünü imzaladığımız projeler; Bozkırda Ana Arı Üretimi ve Alternatif Arı Ürünlerinin Çeşitlendirilmesi Projesi ve Bozkır Peynir Üretimine Başlıyor Projesidir. Her iki projenin de faaliyetleri önümüzdeki günlerde başlayacaktır.

Bozkırda Ana Arı Üretimi ve Alternatif Arı Ürünlerinin Çeşitlendirilmesi Projesi ile; bölgedeki arı üreticilerinin üretim aşamasında yaşadıkları eksiklikleri gidermek amacıyla eğitimler gerçekleştirilecektir. Arıcılık konusunda uzman bir eğitmen tarafından gerçekleştirilecek olan eğitimler 2 hafta sürecektir. Teorik eğitimler sonrasında uygulamaların yapılacağı projede teknik gezi ile farklı bölge üreticilerinin uygulamalarını yakından görmeleri sağlanacaktır. Bozkır arı yetiştiricilerinin sadece bal üretimi ile kalmayıp polen, propolis, arı sütü ve ana arı üretimi noktasında söz sahibi olmaları sağlanacaktır. Proje ile 2 hafta teorik eğitim, 10 gün süreli teknik gezi ve uygulamalı eğitimlerin yanı sıra 14 üretici ile ana arı üretim demonstrasyonları yapılacaktır. Arı ürünlerinin çeşitlendirilmesi amacıyla üreticilere malzeme ve ekipman sağlanarak uygulamalar yapmaları sağlanacaktır.

Bozkır Peynir Üretimine Başlıyor Projesi ile; Bozkırdaki üreticilerin peynir üretimini öğrenmeleri sağlanacaktır. Öncelikli kendi tüketimlerini hedef alan üretici profilinden endüstriyel alanda üretim yapan üretici profiline geçmelerine imkan tanınacaktır. Projemiz ilçemizde daha büyük çaplı yapılabilecek olan peynir üretimi potansiyelini harekete geçirecektir. Süt ürünlerini işleyen büyük işletmelere, kobilere ve mandıralara teknik geziler düzenlenecektir. 120 üretici ile gerçekleştirilecek olan teorik eğitimlerde kullanılacak malzemeler üreticilere proje ile sağlanacaktır.

Projelerin uygulama süreleri 12 ay olup faaliyetlerimize zaman kaybetmeden başlamış bulunmaktayız. KOP TEYAP tarafından desteklenen bu iki projenin üreticilerimizin kalkınmasına katkı sağlaması ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ederiz.'' dedi.




14 Kasım 2017 Salı

GÖKSU KALKINMA PROJESİNDE YALIHÜYÜK’TE BULUNUYOR

Detay:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız tarafından Karaman ve Konya'da tarımsal verimin arttırılması, sosyal alt yapı ile üretime ilişkin alt yapının iyileştirilmesi, kırsal kesimdeki yoksul halkın yaşam koşullarının iyileştirilmesini amaçlıyor. Proje kapsamında yer  alan  Yalıhüyük'te toplantı düzenlendi.

Tarım Bakanlığı, IFAD (Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu), UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ortaklaşa 'Göksu- Taşeli Havzası Kalkınma Projesi' hazırladı.

Proje  kapsamında  Yalıhüyük'te yapılan Toplantıda ,Hangi ürünlerde  proje içerisinde yer alır  konuları çiftçilerle yapılan istişarelerle belirlenmeye çalışıldı.

Yalıhüyük  Belediye düğün salonundaki toplantıya ,Göksu-Taşeli Havzası Kalkınma Projesi (2016-2023) kapsamında, IFAD(Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Danışmanı Stefania GNOATOIFAD Misyon Başkanı Nedret OKAN,IFAD Danışmanı Cüneyt OKAN,

UNDP(Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) Proje Danışmanı Ümit MANSIZ,

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Merkez Proje Yönetim Biriminden Ziraat Mühendisi Nejla FURTUNA, Ziraat Mühendisi Umut AKILLI,

Konya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Bilal KALE

Konya İl Proje Yönetim Biriminden Ziraat Mühendisi Ali İhsan YILDIRIM, Ziraat Mühendisi Ufuk YAYLA, Veteriner Hekim Saniye Kübra DEMİR,

Yalıhüyük İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü İlçe Müdürü Mevlüt SEMERCİ, Çiftçi Destek Ekibi

Ahırlı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü İlçe Müdürü Şükrü ÇİMEN, Çiftçi Destek Ekibi

Bozkır İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü İlçe Müdürü Salih ÖNCÜ, Çiftçi Destek Ekibi ve  Yalıhüyüklü çiftçiler  katıldı.

Proje ile Aile Çiftliğinin geliştirilmesi, Bölgede akıllı tarımsal üretim sistemlerinin kurularak tarımsal yapıda sürdürülebilirliğin esas kılınması amaçlanıyor.

Proje  bedelinin 30 milyon dolar, proje süresinin de  7 yıl  olarak planlandığı kaydedildi.

Projenin uygulanacağı bölge; Konya ilinde 7 ilçe (Ahırlı, Akören, Bozkır, Güneysınır, Hadim, Taşkent ve Yalıhüyük) Karaman ilinde 4 ilçe (Başyayla, Ermenek, Sarıveliler ve Merkez) proje alanını oluşuyor.

Fatih Atalay

Yalıhüyük'te Elma Rekoltesi 200 Ton

Detay:

Konya'nın Yalıhüyük ilçesinde Yalıhüyük İlçe Tarım Müdürlüğünden yapılan açıklamalara göre 2 bin dekar alanda ekili bulunan elma ağaçlarında 200 ton elma üretildiği bildirildi.

Çevre ilçelerde de yapılan sezon sonu elma hasadının ardından Yalıhüyük'te de rekolteler de ortaya çıktı.

Yalıhüyük'te 2 bin dekar alanda ekili bulunan elma ağaçlarında 200 ton elma üretildiği bildirildi.

İlçe Tarım Müdür vekili Mevlüt Semerci Elma rekoltesi ile ilgili olarak verdiği bilgilerde;''Yalıhüyük ilçemiz alternatif ürün yetiştiriciliği olarak meyveciliğin yapıldığı yerlerden biridir. Ortalama 2.bin dekar alanda elma yetiştiriciliği yapılmaktadır. Fakat üreticilerin Pazar sıkıntısı yaşamaları sebebiyle Elma Bahçeleri azalmaktadır.

Yalıhüyük İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüz tarafından Erken Uyarı Sistemi ile üreticilerimize hastalık – zararlılar ile ilgili mücadele zamanlarında sms ve ilan yoluyla üreticilere bilgilendirilmiştir. Bunun sonucunda pazara uygun kalitede, albenisi yüksek, hastalık ve kurt zararı daha az olan standartlarda elma üretimi sağlanmasına yardımcı olmuştur.

İklim şartlarının da uygun gitmesi sebebiyle üreticilerin elde ettikleri verimden ve kaliteden memnun olduklarını bildirmişlerdir. İlçemizde 2017 Üretim sezonunda ortalama 200 Ton elma üretilmiştir. Elmalar, meyve suyu fabrikasına, iç pazar ve İlçemizde bulunan soğuk hava deposunda depolanarak değerlendirilmektedir.''dedi.
9 Kasım 2017 Perşembe

ZİRAAT ODASI BAŞKANI KÖSE'DEN 10 KASIM MESAJI

Detay:

​​Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 79'uncu ölüm yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Köse mesajında, "Osmanlı devletinin dört bir yanı düşman tarafından işgal edilmiş ve halk umutsuzluğa düşmek üzereyken Samsun'a çıkan Mustafa Kemal Atatürk, gerek Trablusgarp'ta gerek Çanakkale'de gerekse Kurtuluş Savaşı'nda büyük kahramanlık göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulmasıyla birlikte milli üretim modelinin benimseyen Atatürk, çiftçilerimiz için söylediği 'Köylü milletin efendisidir' sözü toprağa ve çiftçimize verdiği değeri göstermektedir. 'Milli ekonominin temeli tarımdır' diyen Atatürk, 'Bir defa, memlekette topraksız çiftçi bırakılmamalıdır. Bundan daha önemli olanı ise bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın hiçbir sebep ve suretle bölünemez bir nitelikte olması, büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliği, arazinin bulunduğu memleket bölgelerinin nüfus yoğunluğuna ve toprağın verim derecesine göre sınırlandırılması lazımdır.' Diyerek toprağın ne şekilde işletilmesi gerektiğine dikkat çekmiştir.

Tüm çiftçilerimiz adına Türkiye'nin temellerini atan Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü aramızdan ayrılışının 79. yılında rahmet ve minnetle anıyorum" ifadelerini kullandı.
3 Kasım 2017 Cuma

Bayraktar, Besiye alınan hayvan başına 1000 lira destek verilmelidir.

Detay:

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Besiye alınan hayvan başına 1000 lira destek verilmelidir.

Hükümetimizden acil bir hamle bekliyoruz"

-"1000 liralık desteğin tutarı 315 milyon dolarda kalır.

İthalata 5 milyar doların üzerinde döviz ödendiğini

düşünürsek, bu paranın çok da büyük olmadığını görürüz"

-"Kurban Bayramı sonrası talepte yaşanan düşme, 'ette

gümrük vergilerinin indirilmesi, lop et ithali ve anlaşma

yapılacak marketlerde ithal etle ucuz et yedirme' kararları ve

söylemleri sektörü olumsuz etkilemiştir"

-"Ekim ayında, kırmızı ette üretici fiyatları düşerken,

market fiyatları arttı"

-"Üreticimiz hayvan başına 495 lira 93 kuruş zarar ediyor"

-"Hayvan pazarlarında yaprak kımıldamıyor. Besici

hayvanını satamıyor"

-"Süper ve hipermarketlerin hiçbir sınıra tabi olmadan

açılması, yüzbinlerce esnafımızın dükkan kapatmasına

yol açmıştır. Bu uygulamalar sonucunda, ülkemizde faaliyet

gösteren ve sayıları 50 bine yaklaşan kasap esnafımız

nasıl ayakta kalacaktır?"

-"12 ilde kombinası bulunan ESK, kalan 69 ilde ve

çok sayıda ilçe merkezinde nasıl alım yapacaktır?"

-"ESK'nın, yerli besi hayvanı ile besicilik yapan üreticiyi

ithalata karşı korumak için açıkladığı karkasta kilogram

başına 25 liralık alım fiyatını artırması gerekir"

-"Zincir marketler ithal ucuz et satarsa, kasaplar kırmızı et

satamazsa, üreticimiz hayvanını kime kestirecektir?"

-"Yemde KDV indirimi üreticiye fayda sağlamadı"

-"Sütte üretici 3 yılda 9 kuruş zam alırken, süt ürünlerinin

fiyatı 2 ayda yüzde 20'ye varan oranlarda arttı"

-"Ekim ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı,

yüzde 303,50 ile en fazla kuru kayısıda görüldü.

Kuru kayısıyı yüzde 244,35 ile süt, yüzde 242,97 ile pırasa

izledi"

-"Domates ihracatının önündeki bütün engellerin kaldırılması,

ambargo öncesine dönülmesi için Rusya ile gerekli

girişimler sürdürülmelidir"

 

Ankara – 03.11.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında, kırmızı ette üretici fiyatları düşerken, market fiyatlarının arttığını, besiciliğe devam etmesi için en azından hayvan başına 500-600 lira kazanması gereken üreticinin hayvan başına 495 lira 93 kuruş zarar ettiğini bildirerek, "hükümetimizinden acil bir hamle bekliyoruz, besiye alınan hayvan başına 1000 lira destek verilmelidir" dedi.

Bayraktar, Birlik Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Ekim ylül ayı üretici ve market fiyatlarını, üretici-market fiyatları arasındaki fiyat farkını, ette ve sütte üreticinin yaşadığı sıkıntıları değerlendirdi.

Üretimden tüketime kadar geçen süreçte fiyat konusunda farkındalık oluşturmak, fiyat artışlarının sebeplerini doğru bir şekilde ortaya koymak, haksız kazanç sağlayanları kamuoyuna duyurmayı amaçladıklarını bildiren Bayraktar, "Hedefimiz, tüketicinin ödediği fiyat içinde üreticilerimizin aldığı payı göstermek ve suni fiyat artışlarının önüne geçmektir. Üreticilerimizin içinde bulunduğu durumu siz değerli basın mensuplarımız aracılığıyla bir kez daha dile getirme amacıyla hareket ediyoruz" dedi.

Son iki-üç aydır üretici ve tüketiciyi en fazla ilgilendiren konulardan birinin et ithalatı kararları ile kırmızı et ve süt ürünlerindeki fiyat artışları olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Bilindiği gibi 2010 yılından bu yana ülkemiz, besilik, kasaplık, damızlık canlı hayvan ve bu yıl olduğu gibi bazı yıllarda da et ithalatı yapmıştır. Halka tüm illerde ucuza et yedirmek için 81 ilde satış noktası bulunan ve anlaşma yapılan market zincirlerine karkas et temin edileceği, karşılığında kıymanın kilogramının 29 liradan, kuşbaşının ise 31 liradan satışının yapılacağı açıklanmıştır.

 

-Kırmızı ette ekim ayında üretici fiyatları düşerken market fiyatları arttı-

 

Kurban Bayramı sonrası talepte yaşanan düşme, 'ette gümrük vergilerinin indirilmesi, lop et ithali ve anlaşma yapılacak marketlerde ithal etle ucuz et yedirme' kararları ve söylemleri sektörü olumsuz etkilemiştir.

Nitekim Ekim ayında, üreticide kuzu eti fiyatı yüzde 4,55 düşüşle 33 lira 62 kuruştan 32 lira 9 kuruşa, dana eti fiyatı yüzde 6,48 gerilemeyle 27 lira 47 kuruştan 25 lira 69 kuruşa inmiştir.

Eylül-Ekim aylarına bakıldığında, hem kuzu hem dana eti fiyatlarındaki 2 aylık düşüş yüzde 8,1'i bulmuştur. Fiyat, iki aylık dönemde, kuzu etinde 34 lira 93 kuruştan 32 lira 9 kuruşa, dana etinde 27 lira 95 kuruştan 25 lira 69 kuruşa gerilemiştir.

Buna karşın markette, Ekim ayında, kuzu eti fiyatı 53 lira 65 kuruşla değişmezken, dana eti fiyatı yüzde 4,01 artışla 40 lira 52 kuruştan 42 lira 14 kuruşa çıkmıştır. Eylül-Ekim aylarında market fiyatları, dana etinde yüzde 0,29, kuzu etinde yüzde 2,98 artmıştır.

 

-"Besici hayvanını satamıyor"-

 

Şu an, üreticide dana etinin ortalama kilogram fiyatı, 25 lira 69 kuruş olsa da bazı illerimizde fiyat 23 liraya kadar düşmüştür. Alıcıların bu fiyatlara bile nazlandığı, daha aşağılara düşürmek için üreticilerle pazarlık yaptığı ya da bu fiyatlardan malı vadeli almaya çalıştığı bilinmektedir. Görüldüğü gibi ithalat üreticide fiyatları düşürmüştür. Buna karşın, ithalata rağmen markette fiyatlar artmıştır. Bunun önlemleri alınmalıdır."

 

-"ESK yerli hayvan alımında 25 liralık fiyatı artırmalıdır"-

 

Et ve Süt Kurumu'nun yerli besi hayvanı ile besicilik yapan üreticiyi ithalata karşı korumak için açıkladığı karkasta kilogram başına 25 liralık alım fiyatı artırması gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, şöyle devam etti:

"Alım konusuna uygulamada sıkıntılar olabileceğini de düşünüyoruz. Et ve Süt Kurumu'nun 12 ilde kombinası bulunmaktadır. Kalan 69 ilde ve çok sayıda ilçe merkezinde nasıl alım yapacaktır? Bunun nakliye masrafları ne olacaktır? Et ve Süt Kurumu'nun, oluşabilecek arzı karşılayabilecek kapasitesi var mıdır? Bütün bunların ortaya konulması gerekir diye düşünüyoruz.

Bir diğer konu da kasapların durumudur. Süper ve hipermarketlerin hiçbir sınıra tabi olmadan açılması, yüzbinlerce esnafımızın dükkan kapatmasına yol açmıştır. Bu uygulamalar sonucunda, ülkemizde faaliyet gösteren ve sayıları 50 bine yaklaşan kasap esnafımız nasıl ayakta kalacaktır? Zincir marketler ithal ucuz et satarsa, kasaplar kırmızı et satamazsa, üreticimiz hayvanını kime kestirecektir?

 

-Et fiyatlarının düşmesi besi hayvanı ve yem maliyetlerine bağlı-

 

Değerli Basın Mensupları, ülkemizde 2016 yılında 3,9 milyon baş sığır kesilmiştir. Tahminlere göre, 1,5 milyonu yerli, 500 bini ithal besilik hayvanlardan, 950 bin başı kurbanlıklardan oluşmaktadır. Kalanı ise, reforme inek, düve gibi dişi hayvanlar, boğa, öküzlerdir. Ette fiyatların düşmesi besi hayvanı ve yem maliyetlerine bağlıdır. Örneğin, ülkemizde canlı 250 kilogramlık yerli hayvanla 7 ay süreli yapılan bir beside, hayvan alımı 19 lira canlı kilogram fiyatı üzerinden 4 bin 750 liradan yapılmakta, yeme 1889 lira 6 kuruş verilmekte, işçilik, enerji, ilaç, amortisman, işletme finansmanı, ölüm-verim kaybı gibi giderlere de 627 lira 46 kuruş harcanmaktadır. Toplam maliyet 7 bin 266 lira 52 kuruş olarak gerçekleşmektedir.

 

-"Üreticinin hayvan başına zararı 495 lira 93 kuruş"-

 

Üreticimizin karkas kilogram maliyeti 27 lira 57 kuruşu bulmaktadır. Besi sonunda bir hayvandan elde edilen 264 kilogramlık karkas, kilogramı 25 lira 69 kuruştan satıldığında, üreticimiz kilogram başına 1 lira 88 kuruş, toplamda ise 495 lira 93 kuruş zarara uğramaktadır. Sektörde üreticinin besiciliğe devam etmesi için en azından hayvan başına 500-600 lira kazanması gerekir.

Bir hayvanı 7 ay besleyip hayvan başına 500 lira kar eden besicimiz, 10 hayvanı varsa 7 ayda 5 bin lira, ayda 714 lira kazanç elde eder. Asgari ücretin net 1404 lira 6 kuruş olduğunu düşünürsek, bu gelirin de yeterli olmadığını görürüz."

 

-"Hayvan pazarlarında yaprak kımıldamıyor"-

 

Ziraat Odalarıyla yaptıkları görüşmelerde, hayvan pazarlarında yaprak kımıldamadığın, satışın olmadığının söylendiğini belirten Bayraktar, şöyle konuştu:

"Üreticilerimizin besi hayvanı maliyetinin ithal besi fiyatının üzerinde kaldığı, yem maliyetinin yüksek olduğu, lop et ithali gibi söylemler nedeniyle üreticimizin önünü göremediği anlaşılmaktadır. Bunlardan dolayı besicilerimizin çoğunun ahırına yeniden hayvan koyma konusunda kararsız kaldığı görülmektedir. Üreticilerin bu sorunu çözülemez ve ahırlara hayvan koymalarını teşvik edici acil tedbirler hayata geçirilemeyecek olursa, önümüzdeki dönemde ülkemizde et üretiminin düşmesi, et açığının ve dolayısıyla dışa bağımlılığın artması kaçınılmaz olacaktır. Ülkemizde en sorunlu sektör şu an için et sektörüdür. Sanki üreticimiz besicilikten çok para kazanıyormuş gibi bu yıl besiciye verilen hayvan başına 200 liralık destek kaldırılmıştır. Besi yemi ve besilik hayvan alım maliyetinde kısa zamanda bir düşüş sağlanması mümkün görünmemektedir.

 

-"Besiye alınan hayvan başına 1000 lira destek verilmeli"-

 

2018 Yılı Programı'nda, büyükbaş hayvan varlığının artırılması amacıyla kısa vadeli çözüm olan ithalat yerine, yurtiçinde üretimin sürdürülebilir şekilde geliştirilmesinin önemli görüldüğü belirtilmektedir. Üreticimizin desteğe ihtiyacı vardır. Hükümetimizden bu konuda acil bir hamle bekliyoruz. Besicimizin hayvan başına 495 lirayı geçen zararının telafi edilmesi ve 500 lira dolaylarında bir kazanç sağlayabilmesi için besiye alınan hayvan başına 1000 lira destek verilmelidir. Ahırların boşalmaması, üreticinin besiciliğe devam etmesi için bu gereklidir. Bu destekle hayvancılığa devam etmekte tereddüt eden besicilerimiz de ahırlarına hayvan koymaya başlayacaktır.

 

-1000 liralık desteğin tutarı 315 milyon dolarda kalır-

 

Besi desteği, 2013-2014 yıllarında karkas verimi 190 kilogramı aşan, yerli 1,2 milyon baş hayvana verildi. Bu en yüksek rakamdı. Bu rakam üzerinden gidecek olursak, besiye alınan hayvan başına 1000 liralık besi desteğinin maliyeti 1,2 milyar lirayı bulur. Bunun döviz karşılığı mevcut kurla 315 milyon dolarda kalır. 2011-2016 döneminde 1,9 milyon büyükbaş hayvan ithalatı yapılmıştır.

 

-İthalata 2010'dan bu yana 5 milyar doların üzerinde döviz ödendi-

 

2010 yılından bu yana besilik, kasaplık, damızlık canlı hayvan ve et ithalatına 5 milyar doların üzerinde döviz ödendiğini düşünürsek, bu paranın çok da büyük olmadığını görürüz. Takdir edersiniz ki tüm besi hayvanlarını ithal edip ahıra koymanız mümkün değildir. Dolayısıyla ülke içi kaynakları verimli ve karlı bir üretim yapacak şekilde kullandırmanız gerekmektedir."

 

-"Kurdaki en ufak dalgalanma üreticilere zam olarak yansıtılmaktadır"-

 

Hayvancılığı en çok etkileyen bir diğer önemli alanın da yem sektörü olduğunu, bu alanın disipline edilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, kurdaki en ufak dalgalanma üreticilere yem fiyatlarında zam olarak yansıtıldığını vurguladı. Üreticilerin en önemli maliyet kaleminin yem olmasına rağmen, bu alanda kalite ve kar marjlarının disipline edilememesinin maliyetleri yükselttiğine dikkati çeken Bayraktar, "bugün herkes tüketicinin yediği et fiyatlarına odaklanmıştır. Sorunun temelinde üreticinin sıkıntıları vardır. Bu sorun çözülmeden üretimin artması, tüketicinin makul fiyatlarla et yemesi imkanı yoktur. Dolar kurunun artmasıyla birlikte yem fabrikaları, zam yapacaklarını dillendirmeye başlamışlardır.

Yemde 2016 yılı başında yüzde 8 olan KDV'nin sıfırlanması üreticimize bir fayda sağlamamıştır. Konuyu Maliye Bakanımız Naci Ağbal'a da görüşmemizde aktardık. Bu KDV indirimi, doğrudan besicimize destek olarak verilmeliydi.

Marketler sattıkları ürünlere kolayca zam yapabilmektedir. Buna karşın üreticiler ne önünü görebilecek üretim yapabilmekte, ne zamlı yem fiyatlarına dur diyebilmekte, ne de üretimin devamlılığı için destek alabilmektedir. Üreticimiz zor durumdadır."

 

-Süt üretimi ve fiyatları acil çözülmesi gereken bir sorun haline geldi-

 

Ocak-Ağustos dönemleri itibarıyla, 2017 yılında sanayiye aktarılan süt miktarının, 2016 yılına göre yüzde 4,1 azalarak 6 milyon 320 bin tondan 6 milyon 63 bin tona gerilediği bilgisini veren Bayraktar, şunları söyledi:

"8 aylık dönemde, sanayiye 257 bin ton daha az süt verilmiştir. Sanayiye aktarılan inek sütü miktarında, üst üste 8 ay boyunca azalma, son yıllarda hiç görülmemiştir.

Süt üretimi ve fiyatları acil çözülmesi gereken bir sorun haline gelmiştir.

Bu sorun çözülmezse, yeterli süt bulamadığını gerekçe gösterecek sanayici, çok uzak olmayan bir gelecekte süt tozu ithalatını dillendirmeye başlayacaktır.

Avrupa Birliği ülkelerinde süt tozu stokları hızla artmaktadır. Süt tozu stokları, son yılların en yüksek seviyesine çıkmıştır. AB ülkeleri süt tozu stoklarını ihracatla eritmeye çalışacaktır. Bu üreticimiz için bir risktir. Süt tozu ithalatı hayvancılığımıza büyük darbe vurur. Kesinlikle süt tozu ithalatına izin verilmemelidir.

Çiğ sütten üreticinin eline 2014 Temmuz ayında 1 lira 15 kuruş geçerken, fiyat, kimi aylarda bazı yerlerde 80 kuruşlara kadar inmiş, Eylül 2017'ye kadar da hiçbir zaman bu seviyeye ulaşmamıştır. Eylül ayında ortalama 1 lira 14 kuruş olan çiftçinin eline geçen çiğ süt fiyatı, geçen ay 10 kuruş artarak 1 lira 24 kuruşa çıktı. Hala 96-98 kuruşlara süt satan üreticilerimiz de bulunmaktadır.

 

-3 yılda üretici 9 kuruş zam aldı-

 

Son 3 yılda üreticimizin eline geçen çiğ süt fiyatı sadece 9 kuruş arttı. Buna karşılık marketlerde, sadece 2 ayda, süt ürünlerinden kaşar peynirinde yüzde 8,2, beyaz peynirde yüzde 12,6, kaymaklı yoğurtta yüzde 19,6,  tereyağında yüzde 18,3, UHT sütte yüzde 4,5, pastörize sütte yüzde 6,48 artış olmuştur. Buna göre 2 aylık dönemde, kaşar peyniri fiyatı 2 lira 10 kuruş, beyaz peynir fiyatı 2 lira, kaymaklı yoğurt fiyatı 90 kuruş, tereyağı fiyatı 6 lira 40 kuruş, UHT süt fiyatı 10 kuruş, pastörize süt fiyatı 26 kuruş artmıştır. Birilerinin buna 'dur' demesi lazımdır.

Hem üretici hem de tüketicinin mağdur olduğu bu sistemi neyle açıklayabiliriz? Temelde sorun varken binanın ayakta kalmasını nasıl bekleyebilirsiniz?

Yem fiyatı ortalama 1 lira 8 kuruştur. Süt/yem paritesinin 1,5 olması gerektiğini uzmanlar dile getiriyor. Bu durumda, üreticinin eline geçen çiğ süt fiyatı 1 lira 24 kuruş değil, 1 lira 62 kuruş olmalıdır. Sorunun çözümü için derhal çiğ süt fiyatları tekrar gözden geçirilmeli ve makul düzeylere çıkarılmalıdır."

 

-Üretici-tüketici fiyatları-

 

Ekim ayında, markette 33 ürünün 19'unda fiyat artışı, 8'inde fiyat azalışı, üreticilerde ise 29 ürünün 15'inde fiyat artışı, 9'unda ise fiyat düşüşü meydana geldiğini bildiren Bayraktar, markette 6 üründe, üreticide 5 üründe fiyatların değişmediğini belirtti.

Yaptıkları tespitlere göre, Ekim ayında fiyatı en fazla artan ürünün, marketlerde kabak, üreticilerde ise domates iken, fiyatı en fazla düşen ürün, marketlerde ve üreticilerde kuru soğan olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:

"Ekim ayında market fiyatlarında pirinç, kuru kayısı, kuzu eti, zeytinyağı, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşü yüzde

15,13 ile en fazla kuru soğanda meydana gelmiştir. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü, yüzde 11,26 ile limon, yüzde 10,02 ile elma, yüzde 8,95 ile salatalık, yüzde 5,82 ile maydanoz, yüzde 5,26 ile patates, yüzde 4,55 ile yeşil soğan, yüzde 4,14 ile nohut izledi.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 65,61 ile kabakta görüldü. Kabaktaki fiyat artışını, yüzde 62,56 ile domates, yüzde 43,81 ile patlıcan, yüzde 22,52 ile yeşil fasulye, yüzde 11,98 ile havuç, yüzde 8,36 ile kuru üzüm, yüzde 6,82 ile kuru incir, yüzde 6,02 ile sivri biber, yüzde 4,85 ile kuru fasulye, yüzde 4,63 ile yumurta, yüzde 4,43 ile Antep fıstığı, yüzde 4,37 ile tavuk eti, yüzde 4,01 ile dana eti, yüzde 3,71 ile kırmızı mercimek, yüzde 3,14 ile süt, yüzde 2,38 ile marul, yüzde 1,53 ile yeşil mercimek, yüzde 0,80 ile toz şeker, yüzde 0,48 fındık içi takip etti.

Değerli Basın Mensupları, Ekim ayında üretici fiyatlarında, havuç, marul, maydanoz, kuru kayısı ve Antep fıstığı fiyatında değişim görülmezken, kuru soğan yüzde 17,65 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün oldu. Kuru soğandaki fiyat düşüşünü, yüzde 6,48 ile dana eti, yüzde 5,43 ile nohut, yüzde 5,23 ile yeşil mercimek, yüzde 4,55 ile kuzu eti, yüzde 3,48 ile kırmızı mercimek, yüzde 2,48 ile salatalık, yüzde 2,08 ile patates, yüzde 1,80 ile yeşil soğan izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 138,17 ile domateste meydana geldi.  Domatesteki fiyat artışını yüzde 70,08 ile kabak, yüzde 53,97 ile sivri biber, yüzde 51 ile patlıcan, yüzde 37,42 ile yeşil fasulye, yüzde 10,61 ile limon, yüzde 10 ile pirinç, yüzde 8,77 ile süt, yüzde 8,33 ile kuru incir, yüzde 7,69 ile zeytinyağı, yüzde 6,56 ile yumurta, yüzde 5,61 ile elma, yüzde 3,75 ile kuru üzüm, yüzde 2,56 ile

kuru fasulye, yüzde 2,40 ile fındık içi takip etti."

 

-Fiyat farkında kayısı birinci, süt ikinci-

 

Ekim ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının yüzde 303,50 ile en fazla kuru kayısıda görüldüğünü, kuru kayısıyı yüzde 244,35 ile süt, yüzde 242,97 ile pırasa, yüzde 231,59 ile kuru soğan, yüzde 227,84 ile kırmızı mercimeğin, yüzde 222,26 ile mandalina, yüzde 212,41 ile kuru üzüm, yüzde 209,25 ile maydanoz, yüzde 206,26 ile salatalığın izlediğini belirten Bayraktar, şöyle dedi:

"Kuru kayısı 4, süt ve pırasa 3,4, kuru soğan ve mercimek 3,3, mandalina 3,2, kuru üzüm, maydanoz ve salatalıkta 3,1 kat fazlaya tüketiciye ulaştı. Bugün üreticide 8 lira olan kuru kayısı markette 32 lira 28 kuruşa, 1 lira 24 kuruş olan süt 4 lira 27 kuruşa, 1 lira 4 kuruş olan pırasa 3 lira 56 kuruşa, 35 kuruş olan kuru soğan 1 lira 16 kuruşa,  1 lira 94 kuruş olan kırmızı mercimek 6 lira 36 kuruşa, 70 kuruş olan mandalina 2 lira 26 kuruşa, 4 lira 15 kuruş olan kuru üzüm 12 lira 97 kuruşa, 34 kuruş olan maydanoz 1 lira 4 kuruşa, 69 kuruş olan salatalık 2 lira 11 kuruşa satılıyor. Görüldüğü gibi üretici ile market fiyatları arasındaki uçurum sürüyor."

 

-"Domateste Rusya'nın 50 bin tonluk ihracat kotası yetersiz"-

 

Üretici fiyatlarında en fazla fiyat artışın domateste görüldüğünü bildiren Bayraktar, "Domatesin yanı sıra kabak, sivri biber, patlıcan ve yeşil fasulyede fiyat artışları yaşandı. Açıkta yetiştiriciliğin sona ermesinin ardından sera ürünlerinin de yeni yeni piyasaya arz edilmesi ile birlikte yaşanan ara dönem fiyatlarda artışa yol açtı. Domateste Rusya'nın 50 bin tonluk ihracat kotası tanımasını yetersiz buluyoruz. Domates ihracatının önündeki bütün engellerin kaldırılması, ambargo öncesine dönülmesi için Rusya ile gerekli girişimler sürdürülmelidir" dedi.

 

Bayraktar, şunları söyledi:

"Limonda ise piyasada yaşanan hareketlilik fiyatlara yansıdı. Pirinçte dolarda yaşanan artış ile birlikte ithalat birim maliyetlerinin yükselmesi, bu yıl çeltik üretiminin geçen yıla göre yüzde 2,2 azalması fiyatları artırdı.

Zeytinde ise yer yer hasat başlamış olmakla birlikte yeni ürünün tam olarak piyasaya girmemesinin yanı sıra stokta ürün olmaması zeytinyağı fiyatında artışa yol açtı. Kuru incirde kalitedeki artışın yanı sıra piyasaya arz edilen ürün miktarındaki azalma fiyata yansıdı. Ekim ayında, üreticilerde en fazla fiyat düşüşü kuru soğanda oldu. Kuru soğandaki fiyat düşüşü, işçi temini sorunlarından, komşu ülkelerdeki sıkıntılar ile birlikte alımların yavaşlamasından kaynaklanmıştır."

Bayraktar, dün Hakkari Şemdinli'de, bugün Diyarbakır'da şehit düşen asker, polis ve koruculara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına ve tüm millete başsağlığı dedi.
2 Kasım 2017 Perşembe

Bozkır Ziraat Odası Kendi Hizmet binasına kavuştu.

Detay:

Bozkır, Ahırlı ve Yalıhüyük çiftçilerimize hayırlı olsun.

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, Odamızın 2005 yılında kurulduğunu 2005 yılından buyana hizmet binasının olmadığını, 2017 yılında ise kendi Hizmet Binasına kavuştuğunu belirtti.

Bozkır Ziraat Odası Hizmet binası daha önce Hükümet Konağı karşısı ve SGK üstünde hizmet vermekteydi. Şuanda odamıza aldığımız hizmet binası İlçe Tarım Müdürlüğünün arkasında bulanan Göksu Kooperatifinin bulunduğu yerin bitiminde hizmet vermektedir.

Köse, 2014 Şubat ayında başkanlık görevine geldiğini yaklaşık 2,5 yıldır da çiftçilerimize ücretsiz olarak 100.000 fidan, Patates tohumu, yaklaşık 30.000 adet kümes hayvanı, hindi, etlik yumurtalık tavuk, etlik civciv odamız aracılığıyla çiftçilerimizin talebi üzerine getirtildi.


Ayrıca odamızda Toprak Analizi tahlili yaptırarak Ahırlı, Yalıhüyük ve Bozkırlı çiftçilere hizmet yaptırarak çiftçilerimizi başka yerlere götürmeden odamız tarafından çok cüzi fiyatlarla Toprak Analizi hizmeti vermekteyiz.

Köse, Odamız ziraat mühendisi Ali Aladağ tarafından ücretsiz mühendislik hizmeti verilerek, başta Bozkır, Ahırlı ve Yalıhüyük ilçelerimizde ki mahallelerde ki çiftçilik yapan çiftçilerimizin tarım arazilerini kontrol ederek ürünlerinin daha çok olması için çalıştıklarını belirtti.

Köse, yaptığımız hizmetlerde bana desteklerini esirgemeyen başta Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerine çok teşekkür ederim kendilerinden Allah razı olsun.

Yola çıkarken değerli çiftçilerimize hizmet etmeyi ibadet saydıklarını onların alın terinin çok kutsal olduğunu dile getirdi. Ayrıca Demokrasinin temsilcisi mahalle muhtarlarımızın da odamız ve çiftçilerimiz için çok değer taşıdığını bana verdikleri destekten dolayı teşekkür ederim dedi.

Köse sözlerini tamamlarken mevki ve makamların geçici olduğunu hizmetlerin kalıcı olduğunu söyledi ve başta Bozkır, Ahılır ve Yalıhüyük ilçelerimize yeni hizmet binasının hayırlı olmasını dilerim ve tüm çiftçilerimizi yüce Allah'a emanet ediyorum" dedi.