30 Mayıs 2017 Salı

Dünya Arı Günü

Detay:

-Dünya Arı Günü…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Arıcılık ülkemizde dev bir sektör haline geldi. Çin'in

ardından bal üretiminde dünyada ikinciyiz. Toplam 84 binden

fazla işletme, 7,9 milyonu aşkın kovanda 105 bin 727 ton

bal üretiliyor"

-"Bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 278 tonla Ordu alırken,

Muğla 15 bin 875 tonla ikinci, Adana 9 bin 477 tonla üçüncü,

Aydın 3 bin 958 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 252 tonla beşinci,

Balıkesir 3 bin 105 tonla altıncı, Sivas 2 bin 861 yedinci,

İzmir 2 bin 742 tonla sekizinci, Van 2 bin 408 tonla dokuzuncu,

Antalya 2 bin 394 tonla onuncu sırada bulunuyor.

-"Bal arıları, bitkiden bitkiye konarak yaptığı tozlaşma ile

ekosistemin devamlılığını sağlıyor. Arılar olmadan

ekosistem olmaz"

-"Son yıllarda önlenemeyen kırsaldan kente göçü önleyecek

faaliyetler içinde arıcılık da bulunmaktadır"

-"Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden farklı bir özelliği de

yatırım tutarının düşük kalması ve yatırım için gerekli

tüm ekipmanların yurt içinden karşılanabiliyor olmasıdır"

-"Ülkemizde bakir denilebilecek uygun floraların bulunması

organik bal üretimi için de büyük avantajlar sağlıyor"

-"Arı üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler şeklinde gelişmiş

ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de

yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden olmaktadır"

 

Ankara – 29.05.2017 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, arıcılığın Türkiye'de dev bir sektör haline geldiğini bildirerek, "Çin'in ardından bal üretimde dünyada ikinciyiz. Toplam 84 binden fazla işletme, 7,9 milyonu aşkın kovanda 105 bin 727 ton bal üretiyor" dedi.

Bayraktar, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bal arılarının bitkiden bitkiye konarak yaptığı tozlaşma ile ekosistemin devamlılığını sağladığını, arılar olmadan ekosistemin olamayacağını belirtti. Ülkemizde arıcılığın, çok fazla sermayeye, tarım arazisine gerek duymadan yapılabilecek, genç çiftçilerle kadın çiftçilerimizin yanı sıra, köylerimizde kalan yaşlı nüfusun da uğraşı alanı olabilecek bir faaliyet alanı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Son yıllarda önlenemeyen kırsaldan kente göçü önleyecek faaliyetler içinde arıcılık da bulunmaktadır. Arıcılığa yapılan yatırımların diğerlerinden farklı bir özelliği de yatırım tutarı düşük kalması ve yatırım için gerekli tüm ekipmanların yurt içinden karşılanabiliyor olmasıdır. Bundan dolayı, arıcılıkta dışa bağımlılık bulunmamaktadır.

Arıcılık aynı zamanda insanımıza bal, polen gibi sağlıklı ürünler sağlayan bunun yanı sıra ihracatta da önemli getirisi olabilecek potansiyeli bulunan bir faaliyettir.

Ülkemiz doğal yapı ve nektar kaynakları bakımından çok zengindir. Büyük bir arıcılık potansiyeline sahiptir. Ülkemizin topoğrafik yapısından kaynaklanan farklı yükseltilerin bulunması, değişik iklim bölgelerine sahip olması, sanayi ve yerleşim yerlerinde uzak, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının olmadığı işlenmeyen tarım alanlarının, mera ve çayırlıkların fazlalığı Türkiye'ye arıcılık bakımından büyük avantajlar sağlamaktadır.

Türkiye, bitki çeşitliği bakımından da çok geniş bir yelpazeye sahiptir. Çeşitlilik içinde arıcılık açısından önem arz eden bir diğer olay da ülkemiz bitki örtüsünde, yalnızca belirli bölgede yetişebilen, yöreye özgü, endemik bitkilerin oranının yüzde 30'un üzerinde olmasıdır."

 

-Dünya bal üretiminde ikinci sıradayız-

 Bayraktar, 1,5 milyon tondan fazla dünya bal üretiminin yüzde 30,6'sını Çin'in ürettiğini, Türkiye'nin, Çin'in ardından yüzde 6,85'lik pay ile ikinci sırada bulunduğunu, ülkemizi yüzde 5,35 ile ABD, yüzde 5,03 ile İran, yüzde 4,96 ile de Rusya'nın izlediğini bildirdi.

 

-Kovan başı verim çok düşük-

 2016 verilerine göre ülkemizde arıcılıkla uğraşan işletme sayısının 84 bin 47 olduğunu, 7 milyon 900 bin 364 kovanda 105 bin 727 ton bal üretildiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'nin arıcılığa her yönden uygun olması, arıcılığın gelişimini olumlu yönde etkilemiş, 2000-2016 döneminde kovan sayısı 4,3 milyondan 7,9 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 106 bin tona yükselmiştir. Buna karşın, hala kovan başına bal verimi ortalama 13,4 kilogramla düşük kalmaktadır. Çin'de bu rakamın, 50,1 kilogram olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik net olarak görülmektedir.


 -2,2 milyar dolarlık dünya bal ihraç pazarından yüzde 1,1 pay alıyoruz-

 Dünya bal ihraç pazarının 2,2 milyar dolar olduğunu belirten Bayraktar, dünya üretiminde ikinci sırada yer alan bir ülkenin bu pazardan yüzde 1,1 pay almasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bayraktar, "ihracat bakıldığında yüzde 12,9 ile Çin ilk sırayı alıyor, bunu yüzde 8,95 ile Yeni Zelanda, yüzde 7,31 ile de Arjantin izliyor. Biz ürettiğimizin sadece yüzde 3,4'ünü ihraç ediyoruz. Bunu mutlaka artırmamız, ihracatta da ilk sıralarda yer almamız lazım" dedi.

 

-Dünya'da 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz-

 Bu kadar büyük üretimimize rağmen bal ihracatımızın 3 bin 623 tonda (14,9 milyon dolar) kalmasının potansiyelimize göre çok az olduğunu ifade eden Bayraktar; açıklamasında, "dünyada 33 ülkeye bal ihraç ediyoruz ama bu ihracatın yüzde 81'ini ABD, Almanya ve Suudi Arabistan'a yapıyoruz. Diğer ülkelerdeki pazar paylarımızı artırmamız elzemdir. Bal ihracatımızda ilk sırayı yüzde 36,75 ile ABD almakta, bunu yüzde 36,5 ile Almanya, yüzde 7,73 ile de Suudi Arabistan izlemektedir" bilgisini verdi.

 

-İller arasında Ordu birinci, Muğla ikinci, Adana üçüncü sırada-

 Bayraktar, şunları kaydetti:

"İller arasında bal üretiminde ilk sırayı 16 bin 278 tonla Ordu alırken, Muğla 15 bin 875 tonla ikinci, Adana 9 bin 477 tonla üçüncü, Aydın 3 bin 958 tonla dördüncü, Mersin 3 bin 252 tonla beşinci, Balıkesir 3 bin 105 tonla altıncı, Sivas 2 bin 861 yedinci, İzmir 2 bin 742 tonla sekizinci, Van 2 bin 408 tonla dokuzuncu, Antalya 2 bin 394 tonla onuncu sırada bulunuyor. Toplam bal üretiminin yüzde 39,7'si Ordu, Muğla ve Adana'da üretildi.

Ülkemizde çoğunlukla gezginci olarak yapılan arıcılıkta, arıcılarımızın büyük bir kısmı arılarını Akdeniz ve Ege bölgelerinde kışlatmakta ardından Mayıs ayında İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya götürmektedirler. Arıcılarımızın bir kısım çiçek balı için Sivas, Erzurum, Muş, Bingöl ve Bitlis'e, ayçiçeği balı için Trakya ve Ege Bölgelerine gitmektedirler."

Ülkemizde bakir denilebilecek uygun floraların bulunmasının organik bal üretimi için de büyük avantajlar sağladığını vurgulayan Bayraktar, "kimyasal katkı maddelerinden ve şeker katkısından uzak, tarımsal ilaçlama ve kimyasal gübrelemenin yapılmadığı ortam zorunluluğu şartı, ülkemizin pek çok yöresinde organik bal üretiminin yapılabileceğini göstermektedir" dedi.

 

-Sorunlar ve yapılması gerekenler-

 Bu olumlu göstergelere rağmen arıcılığın eğitim, pazarlama, örgütlenme, damızlık, kalite kontrol başta olmak üzere sorunları bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Arı üreticilerinin birlikler ya da kooperatifler şeklinde gelişmiş ülkeler seviyesinde örgütlenememesi ve mevcut örgütlerin de yeterince güçlü olmaması pazarlamada soruna neden olmaktadır.

Hastalık ve zararlılara karşı bilinçsizce ilaç kullanımının balda kalıntıya neden olması,

Merdivenaltı üretilen sahte balların denetimlerinin tam anlamıyla yapılamaması,

Kaçak bal girişlerinin önlenememesi sorunlardan bazılarıdır.

Arıcıların, ürettiği balın yanı sıra katma değer sağlayan polen, arı sütü, propolis gibi diğer ürünlerin de üretebilmesi için teşvik edilmesi,

Arıcılar modern arıcılık konusunda eğitilmeli, yeni arıcılığa başlayanlar için kurslar açılması, genç çiftçilerin desteklenmeye devam edilmesi,

Bal, polen, propolis, arı sütü, tüketiminin yaygınlaştırılması için tüketicilere yönelik çalışmaların yapılması,

Bölge şartlarına uygun ana arıların üretilerek arıcılara dağıtımının sağlanması,

Organik bal üretiminin artırılması için üreticiye verilen desteklerin artarak devam etmesi gerekiyor."

 
8 Mayıs 2017 Pazartesi

Çiftçiler Ankara’da buluşuyor

Detay:

-Çiftçiler Ankara'da buluşuyor…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Çiftçilerimizle, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde Ankara'da buluşuyoruz"

-"Ülkemizin her noktasından, 81 ilinden gelecek onbinlerce çiftçimizin katılımıyla, Pazar günü saat 12'de, Ankara'da Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda olacağız, çiftçimizin taleplerini dile getireceğiz"

-TZOB tarafından düzenlenecek etkinlikte, Mustafa Ceceli ile Sevcan Orhan da konser verecek

 

Ankara – 08.05.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde, çiftçiler olarak Ankara'da bulaşacaklarını bildirerek, "ülkemizin her noktasından, 81 ilinden gelecek onbinlerce çiftçimizin katılımıyla, Pazar günü saat 12'de, Ankara'da Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda olacağız, çiftçimizin taleplerini dile getireceğiz" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin Türkiye'nin en çok üyeli meslek örgütü olduğunu, üye sayının 5 milyona yaklaştığını, ülke çapında 766 ilçede Ziraat Odası bulunduğunu, bu odalara bağlı ilçelerle birlikte ülke sathında her noktada hizmet verdiklerini belirtti.

Bu yıl farklı bir 14 Mayıs etkinliği düzenleyeceklerini vurgulayan Bayraktar, "çiftçilerimizle, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nde Ankara'da buluşuyoruz. Ülkemizin her noktasından, 81 ilinden gelecek onbinlerce çiftçimizin katılımıyla, Pazar günü saat 12'de, Ankara'da Anadolu (Tandoğan) Meydanı'nda olacağız, çiftçimizin taleplerini dile getireceğiz. Bir bayram havasında 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü etkinliği gerçekleştireceğiz" dedi.

TZOB tarafından düzenlenen, geniş kampanyayla duyurulan, bütün çiftçilerin ve halkın davetli olduğu etkinlikte, Mustafa Ceceli ile Sevcan Orhan da birer konser verecek.
2 Mayıs 2017 Salı

Genç çiftçi desteğinde son gün 5 mayıs

Detay:


TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"10 Nisan 2017 tarihinde başlayan genç çiftçi projeleri

desteği başvuruları, 5 Mayıs 2017'de sona erecek"

-"Genç çiftçi projelerinin desteklenmesi kapsamında;

kırsal alanda yaşayan genç çiftçilerin mahallinde

uygulayacağı bitkisel, hayvansal, yöresel tarım ürünleri,

tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması

ve paketlenmesine yönelik projelere 30 bin liraya kadar

hibe ödenmesinde bulunulacak"

 

Ankara – 02.05.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 10 Nisan 2017 tarihinde başlayan kırsal kalkınma destekleri kapsamındaki genç çiftçi projeleri desteği başvuruları, 5 Mayıs 2017 Cuma günü mesai saati bitiminde sona ereceğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, genç çiftçi projelerinin desteklenmesi kapsamında; kırsal alanda yaşayan genç çiftçilerin mahallinde uygulayacağı bitkisel, hayvansal, yöresel tarım ürünleri, tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik projelere 30 bin liraya kadar hibe ödenmesinde bulunulacağını belirtti.

Genç çiftçi desteğinin nüfusu yirmi binden az olan yerleşim birimlerinde uygulanacağını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Destekten yararlanmak isteyen genç çiftçilerimiz, ön başvurularını, 'https://gencciftci.tarim.gov.tr' uzantılı yazılım üzerinden, kesin başvurularını da, genç çiftçilerin proje uygulayacağı kırsal alanda ikamet ettiği veya ikamet etmeyi taahhüt ettiği yerleşim biriminin bağlı olduğu İl/İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine şahsen yapmaları gerekmektedir.

Tebliğin yayımlandığı tarih olan 31 Mart 2017 itibarıyla 18 yaşını doldurmuş, 41 yaşından gün almamış genç çiftçilerimizden, kesin başvuru aşamasında; nüfus cüzdanı fotokopisi, ücretli çalışmadığına dair kendisine ve eşine ait Sosyal Güvenlik Kurumu belgesi, başvuru dilekçesi, proje tanıtım formu, taahhütname, diploma sureti veya okur-yazarlık belgesi istenmektedir."

Genç çiftçi desteği için proje konuları şöyle belirlendi:

"Hayvansal üretime yönelik; büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, tesis yapımı ve hayvan alımı, arı ve arı ürünleri yetiştiriciliği, kanatlı yetiştiriciliği ve tesis yapımı, ipekböceği yetiştiriciliği ve tesis yapımı,

Bitkisel üretime yönelik; kapama meyve bahçesi tesisi, fide, fidan, iç ve dış mekân süs bitkisi yetiştiriciliği, kontrollü örtü altı yetiştiriciliği, kültür mantarı üretimi,

Yöresel ürünleri ile tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik; çok yıllık tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesi, coğrafi işaretli, organik veya iyi tarım uygulamalı bitkisel ve hayvansal üretim, coğrafi işareti olan gıdaların üretimi."

24 Nisan 2017 Pazartesi

Bozkır’da Ayılar, Arı Kovanlarını dağıttı.

Detay:

Konya'nın Bozkır ilçesinde Arıcılara ait Arı kovanlarına Ayılar saldırdı.

Konya'nın Bozkır ilçesinde Arslantaş Mahallesi yaylasında Arıcılık yapan Mustafa Çelmeli'ye ait Arılıkta ki kovanlar bir hafta içinde iki kez Ayı saldırısına uğradı.

Ayıların yapmış olduğu saldırı hakkında açıklamalarda bulunan Çelmeli "Mahallemize ait yaylada kışlattığım arılığıma bir hafta içinde iki kez Ayı saldırısı oldu.

İlk saldırıda bir iki kovanla ucuz atlatmışken ilk olayın şokunu atlatamadan ikinci saldırıyla beraber toplamda 8 kovanımı daha yağmaladılar. Bir hafta içinde yaşadığım yağma sonrasında tahminen 2.500 TL ile 3.000 TL arasında maddi zararım var.

Arılar bu sene dağda gıdasını alamadığından olsa gerek arıcı komşularımızdan birinin arılığına da saldırmışlar. Allah'tan Kovanların yüksekte olmasından kovanın içini dağıtamamışlar sadece kovan kapaklarını açabilmişler" dedi.






20 Nisan 2017 Perşembe

Başkan Köse Taziye Mesajı yayınladı.

Detay:

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, vefat eden ilçemiz öğretmenlerinden Hayati Şenel'in vefatı dolayısıyla mesaj yayınladı. 

Başkan Köse yayınlamış oluğu mesajında; "Bozkırımızın sevilen öğretmenlerinden Eniştemiz, 
kardeşimiz 
Hayati ŞENEL'in cenasine katılan ziyaretimize gelen 
Başta Bozkır Kaymakamı Emre ÖZTÜRK'e, 
Bozkır Belediye Başkanımız İbrahim GÜN'e, 
Seydişehir Eski Belediye Başkanı Abdulkadir ÇAT beye, 
Konya İlçelerinden gelen Ziraat Odası Başkanlarımıza, 
Sivil Toplum Örgütü Başkanlarına, 
Mahalle Muhtarlarımıza, 
Kamu kurum camiası öğretmen, Milli eğitim ve öğrenci kardeşlerime, 
Uzaktan Yakından gerek telefonda arayan Bozkır halkımızdan herkese, 
akraba, arkadaş ve dostlarımıza Hayati ŞENEL ve Ailesi adına kayın biraderi olarak olarak teşekkür ederim." dedi.

10 Nisan 2017 Pazartesi

Pekmezin de En Doğalı Torku'dan

Detay:

Gıda sektörünün öncü kuruluşu Konya Şeker, Torku markasıyla tüketiciye sunduğu ürün portföyünü genişletmeye devam ediyor. Bölgede üretilen ürünlerin değerini arttırmak ve üretim hacmini genişletmek amacıyla tarımsal ürünleri işleyecek tesisleri peyderpey üreticiye kazandıran Konya Şeker bu çerçevede gerçekleştirdiği ve bölgedeki meyveciliği geliştirmek ve desteklemek gayesiyle  Torosların merkezine inşa ettiği Torku Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi'nde pekmez üretimine de başladı. Torku markası ile piyasaya arz ettiği ve 3 senedir Geleneksel Ürünler Üretim Tesisinde üretimini gerçekleştirdiği pekmez üretimini bundan böyle Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisleri'nde gerçekleştirecek olan Konya Şeker üretim hacmini de genişletecek.

 
TORKU, PEKMEZİN DE EN DOĞALINI ÜRETİYOR

Besin değeri oldukça yüksek olan pekmez, sindirim sisteminde parçalanmaya gerek kalmadan kolayca kana karışıyor, vücuda enerji veriyor ve iştah açıyor. Konya'nın Hadim, Taşkent, Bozkır ve Güneysınır gibi ilçelerinde oldukça yaygın bir şekilde üretilen ve özellikle de Aladağ'ın üzümlerinden yapılmış pekmez, yüzyıllardır Anadolu insanı için vazgeçilmez özgün bir lezzet olarak ilgi görüyor.  
Aladağ Bölgesinin meşhur üzümünden elde edilen pekmez, Türkiye'de güvenilir ve doğal gıdanın simgesi haline gelen Torku Markası ile tüketiciyle buluştu. Torosların tam merkezine inşa edilen Torku Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi'nde daha önce sirke ve yüzde yüz sıkma, konsantre edilmemiş (NFC) üzüm ve elma suyu üretimine başlanmıştı.
Torku Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisleri'nde pekmez üretimi de üzüm ve elma suyu gibi yüzde yüz doğal gerçekleştiriliyor.  Kuru ve yaş üzümler, 5 zamanlı pastörize tünel sistemi ile ısıtılıyor ve aynı şekilde soğutularak pekmeze dönüşüyor. Pekmeze hiçbir şekilde katkı maddesi eklenmiyor, pastörize süreci de doğal bir şekilde tamamlanıyor.
2016 hasat sezonunda üretime başlayan tesis, hem bölgeye doğrudan istihdam imkânı sunuyor hem de bölge çiftçisinin ürettiği elma, üzüm gibi ürünlerin değerini artırıyor ve bu ürünlerin çiftçi lehine fiyat regülasyonuna da hizmet ediyor.

 
KONYA ŞEKER İLE ÇİFTÇİNİN ÜRÜNÜ DEĞERLENDİ

Çiftçinin daha çok üretmesini ve ürettiğinden daha çok kazanmasını hedefleyen Konya Şeker, bu kapsamda gıda sanayine yönelik yatırımlarını aralıksız sürdürüyor. İç Anadolu Bölgesinde üretilen üzüm, elma gibi meyveleri değerlendirmek, bölgenin meyve üretim potansiyelini harekete geçirip bölge çiftçisinin gelirini artırmak için Toroslar'ın merkezine kurulan Torku Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi, 2016 yılında faaliyete geçmişti. Tesis, 106 bin metrekarelik açık ve 20 bin metrekarelik kapalı alana inşa edildi. Entegre Tesis mantığı ile dizayn edilen Tesis, kurulduğu bölgenin yanı sıra Konya'nın dört bir tarafında meyvecilikteki gelişime paralel bir şekilde üretim kapasitesini ve ürün işleme çeşitliliğini arttıracak şekilde projelendirildi.

 
TORKU, TÜRKİYE'NİN EN HIZLI BÜYÜYEN MARKASI

Torku Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi, Bozkır'ın yanı sıra Hadim, Taşkent, Yalıhüyük, Ahırlı, Beyşehir, Karaman, Başyayla, Sarıveliler, Ermenek ve Güneyyurt ile bu bölgedeki kasaba, köy ve mahallelerde üretilen üzüm, elma gibi ürünleri işliyor.
 
Tesis'te üzüm ve elma suyundan sonra pekmez üretimine de başlanması üzerine kısa bir değerlendirme yapan AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, "Konya Şeker'in Türkiye'ye armağan ettiği Torku, gıda sektörünün en genç ancak en hızlı büyüyen markasıdır. Torku büyümeye, insanımıza sağlıklı ve güvenilir ürünler sunmaya devam ederken, yemek kültürümüzün vazgeçilmezi olan geleneksel tatlarımız ile ürünlerimize de pazarlarda yer açıyor, tüketicinin bu tatlara güvenilir ve kolay erişimi için gayret gösteriyor.
Biz yaptığımız bu ve bunun gibi ürünleri üreterek hem üreticiye hem tüketiciye olumlu yansıyan bir iş yapıyoruz. Geleneksel ürünler üretimiyle hem üreticinin ürününü değerlendiriyor hem geleneksel ürünlerin iç pazar payını genişletiyor hem de ülkemizin binlerce yıllık birikiminin eseri olan tat ve lezzetlerini dünya pazarlarına tanıtıyor, dış pazarları bu ürünlere açmaya gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.

ÜRETİCİ, TORKU İLE DÜNYAYA AÇILACAK

Torku Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi'nin,  bölge çiftçisinin üretimiyle daha da büyüyeceğini dile getiren Recep Konuk, "Bölgemizin, başta elma ve üzüm olmak üzere birçok meyvede çok ciddi bir ihracat kapasitesinin olduğuna inanıyoruz. Biz bu yatırımla ilk adımı attık. O adım, özellikle ihracat pazarlarından Konyalı, Karamanlı kısaca bölge ve ülke çiftçisinin önce pay alması, daha sonra da aldığı payı arttırması için atılan ilk adımdır ve inşallah o payı bölge üreticisi, Torku'nun bayraktarlığında kısa sürede almaya başlayacaktır" dedi.

TORKU ÜRÜNLERİ KATKISIZ VE BİRİNCİ SINIF

Torku Meyve Suyu, Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi'nde, bölgenin üzüm ve elmaları işlenerek NFC (Konsantre Edilmemiş) meyve suyu, sirke ve pekmez üretimi gerçekleştiriliyor. Tesis, yine bölgede yetişen mor havuç ve benzeri ürünleri de işlemeye uygun olarak dizayn edildi. Tesiste üretilecek mamul ürünler katkısız ve 1. sınıf ürün olarak pazara arz ediliyor. Torku'nun doğal ve sağlıklı ürün yaklaşımına uygun üretim yapan, kalite ve hijyen standartlarından taviz vermeyecek şekilde projelendirilen Tesiste; bölgede toplanan elma ve üzümler durumuna göre sirke, pekmez ve meyve suyu üretimine alınıyor.
9 Nisan 2017 Pazar

Çiftçilere sigortanın önemi anlatılıyor

Detay:

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"TARSİM ile Ankara'da başlattığımız bilgilendirme ve eğitim toplantılarımızı, bu yıl Adana, Samsun, Malatya, İzmir ve İstanbul olmak üzere 5 ilde sürdüreceğiz. Tarımda sigorta bilincini tüm çiftçilerimize aşılamak için bu eğitim çalışmalarını yaygınlaştıracağız"

-"Yapacağımız eğitim toplantıları ile daha fazla üreticiye ulaşmak, tarım sigortalarının daha fazla yaygınlaşmasını sağlamak istiyoruz"

-"Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için üretici zararının karşılanması veya en aza indirilmesi bir zorunluluk. Bu da sigorta yoluyla sağlanır"

-"Çiftçimizin doğal afetlere karşı tek çaresi tarım sigortasıdır"

 

Ankara – 09.04.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçilere tarım sigortalarının önemini anlatmak üzere TARSİM ile Ankara'da başlattıkları bilgilendirme ve eğitim toplantılarını, bu yıl Adana, Samsun, Malatya, İzmir ve İstanbul olmak üzere 5 ilde sürdüreceklerini bildirerek, "tarımda sigorta bilincini tüm çiftçilerimize aşılamak için bu eğitim çalışmalarını yaygınlaştıracağız" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, dünyada nüfusun çoğalması, bazı ülkelerdeki gelir düzeyindeki yükseliş ve buna bağlı olarak beslenme alışkanlıklarının değişmesi sonucu gıdaya olan talebin de hızla arttığını belirtti. Ayrıca son yıllarda artan biyoenerji üretiminin, tarımsal ürünlere olan talebi daha da yükselttiğini vurgulayan Bayraktar, gıdaya olan talebin karşılanması ve gıda güvencesinin sağlanmasının günümüzde en önemli sorunlardan biri haline geldiğine dikkati çekti.

Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:

"Şu bir gerçektir ki; tarımsal üretimde verimliliği ve kaliteyi artırabilmek için ne kadar yoğun ve ileri teknoloji kullanırsak kullanalım, tarım, doğal risklerden en çok etkilenen sektördür. Ülkemizde de son yıllarda küresel iklimdeki değişikliğin de etkisiyle kuraklık, aşırı yağış, sel, hortum, don, dolu gibi doğal afetler daha fazla yaşanmakta, bundan tarım ürünlerimiz, dolayısıyla üretici gelirleri olumsuz etkilenmektedir. Üreticilerimiz, her yıl, ekim döneminin başlangıcından hasada kadar doğal afetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Doğal afetler tarım ürünleri rekoltelerini düşürmekte, azalan rekolte üreticiye gelir kaybı yaşatırken tüketicinin ürünü pahalı tüketmesine neden olmaktadır."

 

-"Sürdürülebilirlik için üretici zararının karşılanması bir zorunluk"-

 

Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için üretici zararının karşılanması veya en aza indirilmesinin bir zorunluluk olduğunu, bunun da sigorta yoluyla sağlanabildiğini bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Doğal afetlerin tarım ve hayvancılıkta neden olduğu zararları, ticari ve kar amacı olmadan sigorta prensipleri çerçevesinde güvenilir ve sürdürülebilir bir sistemle kısmen de olsa karşılayıp üreticilerimizi uzun vadede gelir istikrarına kavuşturmak ve böylece üretimde devamlılığı sağlamak amacıyla, 2005 yılında Tarım Sigortaları Kanunu çıkarılmıştır.

Tarım Sigortaları Kanunu, 2006 yılından bu yana uygulanmaktadır. Tarım sigortaları uygulamasının başladığı ilk yıl, kapsamdaki konular yetersiz kalmış, üretici talepleri ve bizim de girişimlerimiz doğrultusunda her yıl kapsama alınan riskler ve konular genişletilmiş, sigorta kapsamı artırılmıştır.

Ancak, 2006 yılından bu yana sigorta yaptıran üretici sayısı, sigortalanan alan miktarı hızlı bir şekilde artmakla birlikte henüz yeterli seviyede değildir."

 

-"Sigortalanma oranının artmasında en önemli konularından biri eğitim"-

 

Tarımda sigortalanma oranının artmasında en önemli konulardan birinin eğitim olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Yapılan eğitim çalışmaları ile çiftçilerimiz, devlet destekli tarım sigortası uygulamasını genel anlamda öğrenmekle birlikte teknik ayrıntılar ve yenilikler konusunda sürekli bilgilendirmeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Tarım sigortalarının ana unsurlarından olan eğitimin, çiftçilerimize düzenli bilgi akışının sağlanması sistemin sürekliliği açısından da büyük önemi bulunmaktadır.

TARSİM ve Birliğimizin işbirliği ile eğitim yapılmasını oldukça önemsiyoruz. Bu anlamda ilk olarak sigorta acenteliği yapan Ziraat Odalarımızın personellerinin eğitimi yapılmıştır. TARSİM ile Ankara'da başlattığımız eğitim seminerlerimizi bu yıl Adana, Samsun, Malatya, İzmir ve İstanbul olmak üzere 5 ilde sürdüreceğiz. Tarımda sigorta bilincini tüm çiftçilerimize aşılamak için bu eğitim çalışmalarını yaygınlaştıracağız.

Yapacağımız eğitim toplantıları ile daha fazla üreticiye ulaşmak, tarım sigortalarının daha fazla yaygınlaşmasını sağlamak istiyoruz. Çiftçimizin doğal afetlere karşı tek çaresi tarım sigortasıdır. Doğal afetlere karşı yardım sağlayan Kanunlardan biri olan 2090 sayılı Kanun çerçevesinde artık hemen hemen hiç ödeme yapılmamaktadır. Bu amaçla doğal afet yaşayan çiftçilerin zararlarının belirli ölçülerde karşılanması için tarım sigortalarının yaygınlaşması daha önemli hale gelmiştir.

Üreticilerimiz, tarım sigortalarını detaylarıyla çok iyi bilmeli, sigortadan ne beklemesi gerektiğini, yaptırdığı poliçenin neleri kapsadığını öğrenmelidir."

Özellikle iklim değişikliğinin artan etkileri nedeniyle gelecek yıllarda tarım sigortasının öneminin daha da artacağını vurgulayan Bayraktar, "bu nedenle tarım sigortasında asıl hedef, tüm ürünlerin her gelişim evresinde yaşanan tüm risklere karşı koruyacak şekilde genişletilmesi olmalıdır. Tarım sigortası kapsamında halen yer almayan ürünler ve risklerin yaşanması durumunda çiftçi zararlarını karşılayacak şekilde destekleme yapılmalıdır" dedi.
4 Nisan 2017 Salı

Genç Çiftçi Başvuruları 07.04.2017 Cuma günü Başlıyor.

Detay:

Genç Çiftçi Başvuruları 07.04.2017 Cuma günü Başlıyor.

Genç Çiftçilere yönelik olarak Proje karşılığında 30.000 TL hibe verilecek, geçen sene başvurusu çıkmayanlar veya yeni başvuracak olan çiftçilerimiz internet üzerinden Genc Çiftci kayıt sitesinden kayıt olduktan sonra başvuru formunu yazdırarak il ve ilce müdürlüklerine başvuru yapabilecekler.

Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesine Dair Tebliğin Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Bozkır Ziraat Odası başkanı Ali Köse, "Proje kapsamında 18-40 yaş aralığındaki genç çiftçilerimize mahallinde uygulayacakları bitkisel, hayvansal, yöresel tarım ürünleri, tıbbi ve aromatik bitki üretimi, işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik projelere 30 bin TL'ye kadar hibe ödemesi yapılacaktır. "Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Genç Çiftçi Projelerinin Desteklenmesi Programı" başvuruları öncelikle, genç çiftçilerimiz tarafından internet ortamında Tarım Bakanlığımızca hazırlanan https://gencciftci.tarim.gov.tr adresine yapılacaktır. Gerekli belgelerle birlikte, İlçe Bozkır İlçe Müdürlüklerimize başvurular 7 Nisan2017 Cuma günü başlayacak olup, 5 Mayıs 2017 Cuma günü sona erecektir" diye belirtti.
31 Mart 2017 Cuma

Çiftçilere bu yılda patates tohumu getirtilecek

Detay:


Bozkır Ziraat Odası Başkanlığı 2016 yılında Bozkır Çiftçilerine patates tohumunu temin etmişti. Bu yılda çiftçilerin yoğun isteği üzerine Ziraat Odası olarak aynı şekilde Bozkır Çiftçisine patates tohumunu temin edecekleri belirtildi.

Gazetemizi ziyaret eden ve çiftçilerin sorunlarıyla bizzat ilgilendiğini belirten Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, çiftçilere geçtiğimiz yıl istekleri üzerine patates tohumu getirttiklerini ve o yıl bol ürün aldıklarını söyledi.

Bozkır Ziraat Odası başkanı Köse, gazetemiz muhabirine yaptığı açıklamalarda; 

Ziraat Odası aracılığı ile bu yıl AGRİA cinsi birinci ekim anaç patates tohumu getirteceklerini belirtirken, aynı şekilde geçtiğimiz yıl çiftçilerin istekleri doğrultusunda, patates tohumunu getirttiklerini ve getirttikleri patates tohumundan ise çiftçilerin oldukça memnun kaldığını sözlerine ekledi.

Oda başkanı Ali Köse, 2017 yılında da yine çiftçilerin talebi üzerine patates tohumu getirilecektir dedi. Köse, Bozkır Ziraat Odası olarak amaçlarının çiftçilerin para kazanıp kalkınmaları için çaba gösterdiklerini söylerken, çiftçinin alın teri olan kazancına daha fazla kazanç katmaları için çaba sarf ettiklerini ifade etti.


22 Mart 2017 Çarşamba

5 Milyon Fidan Toprakla Buluşuyor

Detay:

Konya genelinde yoğun ağaçlandırma çalışmaları yapan Konya Büyükşehir Belediyesi, Orman Haftası'nda 5 milyon fidanı daha toprakla buluşturuyor.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Orman Haftası'nda 5 milyon fidanı daha toprakla buluşturuyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya'da yeşil alan oluşturulması ve ağaçlandırmada örnek çalışmalar yapıldığını belirterek, merkezin ardından şehrin tamamında yoğun ağaçlandırma çalışmaları yaptıklarını dile getirdi.

Yeni Büyükşehir Yasası'nın ardından şehrin tamamında şehir ormanları ve koruluklar oluşturacaklarını kaydeden Başkan Akyürek, Orman Genel Müdürlüğü ile yapılan protokol gereği 2023'e kadar Konya genelinde 80 milyon fidan dikeceklerini söyledi.

Konya'nın dokusunu hep birlikte artıracaklarını belirten Başkan Akyürek, 23 Mart Perşembe günü saat 11.00'da İstanbul Yolu üzeri Sızma mevkiinde düzenlenecek ağaç dikim programına tüm Konyalıları davet etti.
2 Mart 2017 Perşembe

Bölgemizde Kuvvetli Yağış ve Kar Erimelerine Dikkat!

Detay:

​Bölgemiz (Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde) genelinde bugün (02.03.2017 Perşembe)  öğleden sonra yağmur şeklinde görülecek yağışların gece saatlerinde etkisini artırarak Konya merkez ve Konya'nın batı-güneybatı kesimleri (Beyşehir, Seydişehir, Hüyük, Doğanhisar, Derbent, Derebucak, Ahırlı, Yalıhüyük, Bozkır, Hadim, Taşkent, Akören) ile Karaman ve çevresinde yer yer kuvvetli (21-50 mm) olacağı ve rüzgarın da güney yönlerden zaman zaman kuvvetli (30-50 km/saat) eseceği tahmin edilmektedir. Halen mevsim normallerinin (12 derece) 3 ila 5 derece üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının yağışla birlikte mevsim normalleri civarında seyredeceği beklenmektedir.

Hava sıcaklıkları ve yağması muhtemel yağmur şeklinde görülecek yağışlarla birlikte esmesi beklenen güney ve güneybatı (LODOS) yönlerden rüzgarların özellikle rakımı yüksek olan alanlardaki mevcut karın erimesine neden olabileceği tahmin edilmektedir.

Kar erimelerinin neden olabileceği olumsuz şartlara karşı ilgililerin ve vatandaşların tedbirli ve dikkatli olmaları gerekmektedir.

 
Başlama – Bitiş Zamanı  

02/03/2017 17.00 Lokal  -  03/03/2017 24.00 Lokal

 

Oluşması Muhtemel Riskler


Ulaşımda Aksamalar-Taşkın-Heyelan-Çığ



Değerlendirmeyi Yapan Merkez                  

Meteoroloji 8.Bölge (Konya) Müdürlüğü Bölge

Tahmin ve Uyarı Merkezi (BTUM)


Yağış Şiddeti Sınıflandırması

Hafif Yağış                           :1 - 5 mm

Orta Kuvvette Yağış            :6 - 20 mm

Kuvvetli Yağış                      :21 - 50 mm

Çok Kuvvetli Yağış             :51 - 75 mm

Şiddetli Yağış                      :76 - 100 mm

Aşırı yağış                            :100 mm üzeri


Not: 12 Saatlik periyotta miktara bağlı değerlendirme yapılmış ve bölgeler arası topografik farklılıklar dikkate alınmadan sınıflandırılmıştır.
15 Şubat 2017 Çarşamba

Biberde kalıntı iddiaları tamamen asılsız

Detay:


​-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"Hiçbir bilimsel veriye dayanmadan, sadece biberin kırılıp kırılmamasıyla ilgili haberler, hem ülke ekonomimize hem gecesini gündüzüne katarak, yağmur, çamur, kar, kış demeden üretim yapan çiftçimize zarar vermekten başka işe yaramıyor"

-"Bitki koruma ilacı kullanılan ürünler hasat edildikten sonra, piyasaya sürülmeden önce numuneleri alınmaktadır. Gerekli kalıntı analizleri yapılmaktadır. Bu kalıntı analizleri yapılmadan, bu analizlerden temiz çıkmadan ürünler pazara sürülemez"

-"İç piyasaya sürülecek ya da ihraç edilecek herhangi bir üründe kalıntı çıkması halinde, bu ürünler imha ediliyor. Kalıntı nedeniyle ihraçtan dönen ürünlerin iç piyasaya sürülmesi mümkün değildir. Hatta imha işlemi için de TIR başına para alınıyor"

-"Bu gibi haberler, ihracat bağlantısı yapıp, karını katlamak için yurtiçindeki üretici fiyatını düşürmek isteyenlerin manipülasyonu gibi görünüyor"

-"Tüketicilerimiz hiçbir kuşkuya kapılmadan biberinden domatesine, salatalığına her türlü sebze meyveyi rahatlıkla tüketebilirler"

 

Ankara – 15.02.2017 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, biberde, domateste, salatalıkta kalıntı iddialarının tamamen asılsız olduğunu bildirerek, "hiçbir bilimsel veriye dayanmadan, sadece biberin kırılıp kırılmamasıyla ilgili haberler, hem ülke ekonomimize hem gecesini gündüzüne katarak, yağmur, çamur, kar, kış demeden üretim yapan çiftçimize zarar vermekten başka işe yaramıyor" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, bazı televizyon kanallarında biberde raf ömrünün uzatılması amacıyla kimyasal kullanıldığı iddialarının yer aldığı ve biber bükülerek kırılıp kırılmamasına bakılarak kalıntı olduğu yönünde haberler yapıldığını vurguladı.

 

-Çok beklediği için zor kırılan ve esnekleşen biberler-

 Aslında çok beklediği için zor kırılan ve esnekleşen biberlerin kimyasal kalıntı taşıdığı için ihraçtan geri dönen ürünler olduğu ve iç piyasada tüketildiği iddialarının hiçbir bilimsel temele dayanmadığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Odalarımızdan alınan bilgilere göre, örtü altında yapılan üretimde, hastalık ve zararlılarla yapılan mücadele, Gıda Tarım Hayvancılık İl ve İlçe Müdürlüklerinde görev yapan konu uzmanı mühendislerle, yine aynı konuda görevli tarım danışmanları tarafından yapılan teşhislere dayanarak, Bakanlık tarafından ruhsatlandırılarak tavsiye edilmiş ilaçlarla ve talimatlara uygun dozlar kullanılarak yapılmaktadır. Kullanılan ilaçlarda ilaç etiketi üzerinde yazılı son ilaçlama tarihi ile hasat arasındaki süreye uyulmaktadır. Ürün, ilaç kalıntısı kalmaması için zamanından önce kesinlikle hasat edilmemektedir.

Taze Meyve ve Sebzelerde Hasat Öncesi Pestisit Denetim Programı Uygulama Talimatı gereğince; hasat öncesi kalıtı denetimleri yapılıyor; kalıntı tespit edilmesi halinde üreticiye idari para cezası, hasat geciktirme veya imha işlemleri uygulanıyor.

 

-Piyasa sürülmeden önce numuneler alınıyor-

 Bitki koruma ilacı kullanılan ürünler hasat edildikten sonra, piyasaya sürülmeden önce numuneleri alınmaktadır. Gerekli kalıntı analizleri yapılmaktadır. Bu kalıntı analizleri yapılmadan, bu analizlerden temiz çıkmadan ürünler pazara sürülemez.

Biberlerin kırılıp kırılmadığına bakılarak yapılan değerlendirme, tamamen bilimsellikten uzak ve analiz sonuçlarına, bilgi ve belgeye dayanmayan açıklamalardır. Yapılan haberler, halkı yanlış yönlendirmektedir. Kamuoyunu yanıltmakta, üreticilerimizin ürettiği kaliteli ürünleri karalamakta, piyasada biberin üretici fiyatını ve pazar değerini düşürmektedir. Bu gibi haberler, ihracat bağlantısı yapıp, karını katlamak için yurtiçindeki üretici fiyatını düşürmek isteyenlerin manipülasyonu gibi görünmektedir."

 

-İmha parası alınıyor- 

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, iç piyasaya sürülecek ya da ihraç edilecek herhangi bir üründe kalıntı çıkması halinde, bu ürünlerin imha edildiğini bildirerek, "kalıntı nedeniyle ihraçtan dönen ürünlerin iç piyasaya sürülmesi mümkün değildir. Hatta imha işlemi için de TIR başına para alınmaktadır" dedi.

Bayraktar, tüketicilerimizin hiçbir kuşkuya kapılmadan biberinden domatesine, salatalığına her türlü sebze ve meyveyi rahatlıkla tüketebileceğini bildirdi.

3 Şubat 2017 Cuma

Meteoroloji Uyardı! Bölgemizde Kar Erimelerine Dikkat!

Detay:

Meteoroloji 8.Bölge (Konya) Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Uyarı Merkezi (BTUM)'dan yapılan uyarı ile Bölgemiz (Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde) genelinde yarından itibaren (04.02.2017 Cumartesi) hava sıcaklıklarının kademeli olarak önümüzdeki haftanın ortalarına (08.02.2017 Çarşamba) kadar artarak devam edeceği ve yer yer mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerine çıkacağı beklenmektedir.

Hava sıcaklıklarında beklenen artış ve yağması muhtemel kısa süreli lokal yağmur şeklinde görülecek yağışlarla birlikte esmesi beklenen güney ve güneybatı (LODOS) yönlerden rüzgarların yer yer kar erimelerine neden olabileceği tahmin edilmektedir.

Kar erimelerinin neden olabileceği olumsuz şartlara karşı ilgililerin ve vatandaşların tedbirli ve dikkatli olmaları gerekmektedir.

Başlama – Bitiş Zamanı        

04/02/2017 10.00 Lokal  -  08/02/2017 24.00 Lokal

Oluşması Muhtemel Riskler

Ulaşımda Aksamalar-Taşkın-Heyelan-Çığ
25 Ocak 2017 Çarşamba

Kaykmakam Öztürk, Başkan Köse'yi ziyaret etti.

Detay:

Bozkır Kaymakamı Emre ÖZTÜRK, Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali KÖSE'yi makamında ziyaret etti. 

Kaymakam Emre ÖZTÜRK gerçekleştirmiş olduğu ziyaretinde Ziraat Odası Başkanı Köse'den çiftçilerimizin sorunları hakkında bilgi alış verişinde bulundu. 

Kaymakam ÖZTÜRK, oda başkanı Köse'ye çiftçilerimizin kalkınması için elimden gelen desteği vereceğini belirtti. 

Ziyarette Başkan Köse, Kaymakam Öztürk'e  Bozkır, Ahırlı ve Yalıhüyük ilçelerinde bulunan mahallelerimizde yaşayan çiftçilerimizin yetiştirdiği ürünler ile hayvancılık ve tarım arazileri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.  
Bozkır Ziraat Odasında gerçekleştirilen ziyarette Bozkır Ziraat Odası Meclis Başkanı Yardımcısı ve Akçapınar Mahallesi Muhtarı Nejat ŞEN ile Oda Ziraat Mühendisi Ali ALADAĞ hazır bulundur.

Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Köse "Ziyareti çok sıcak ve olumlu bir ortamda geçti. Bozkır Kaymakamımız Emre ÖZTÜRK'e nazik ziyaretinden dolayı teşekkür ederiz. Bozkır'ımıza yeni atanarak göreve başlayan Kaymakamımıza görevinde başarılar dilerim" dedi. 



24 Ocak 2017 Salı

Çiftçiye 2016’da 9,2 Milyonluk Fidan ve Fide Desteği Sağlandı

Detay:

​Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya'nın ilçelerindeki çiftçilere 2016 yılında 9 milyon 236 bin liralık fidan ve fide desteği sağladı.

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya'da bölgeler arası gelişmişlik farkının giderilmesi ve kırsal alanlarda yaşayanların desteklenmesi için tarıma ve tarım projelerine destek vermeyi sürdürüyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Yeni Büyükşehir Yasası ile özellikle kırsal bölgelerde üretimi artırmak ve çiftçinin kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla, diğer yatırımların yanında fide ve fidan desteğine büyük önem verdiklerini söyledi.

2016 yılında gerçekleştirdikleri 34 milyon liralık sulama ve gölet yatırımın yanında çiftçiye 9 milyon 236 bin liralık fidan, fide ve yüksek sistem bağ aparatı desteği verdiklerini kaydeden Başkan Akyürek, her yıl önemli miktarda bir kaynağın bu tür desteklemeler için ayrıldığını dile getirdi. Başkan Akyürek, alınan başvurular doğrultusunda tarımsal desteklerin 2017 yılında da artarak devam edeceğini söyledi.

"ÜRETMEK SİZDEN DESTEK BÜYÜKŞEHİRDEN"

"Üretmek Sizden Destek Büyükşehir'den" sloganıyla tarımsal desteklerini sürdüren Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, 2016 yılı destekleri kapsamında çiftçiye 225 bin adet asma, elma, klasik-bodur kiraz, vişne, böğürtlen ve erik fidanı ile 11 milyon çilek fidesi, 400 çiftçiye arıcılık desteği, 1.300 kilo çörekotu tohumu, 61 bin kilo patates tohumu, 30 adet selektör makinası, 4 adet büyükbaş hayvanlar için tırnak kesme makinası, 610 adet yüksek sistem bağ aparatı desteği sağladı.
18 Ocak 2017 Çarşamba

Torosların üzümü değerini buluyor

Detay:

Konya Şeker tarafından Bozkır ilçesi Sarıoğlan Mahallesi'nde açılan Meyve Suyu Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi, bölge çiftçinin yüzünü güldürdü. Bölgede üretilen üzüm ve elmayı toplayan tesis, çiftçinin para kazanmasını sağlıyor.

KONA ŞEKER'DEN DEV YATIRIM
47 Milyon TL'lik yatırım bütçesiyle 106 bin metrekarelik açık ve 20 bin metrekarelik kapalı alana inşa edilen tesis Hadim'in Aladağ bölgesi Gaziler mahallesinde hasadı devam eden üzümlerin teslimi ile açılmıştı. Hadim Belediye Başkanı Ahmet Hadimioğlu tesisin Konya ile Karaman'ın tüm kasaba, köy ve mahallerinde ki meyveciliğin gelişimine ve büyümesine katkı sağladığını söyledi. Konya ve ülke ekonomisine kazandırılan yatırımın heyecan ve mutluluk verici olduğunu belirten Hadimioğlu, "Bölge çiftçisini Konya Şeker güvencesi ile buluşturan ve üreticiye kol kanat geren AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Başkanı, PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk'a teşekkür ediyorum."ifadalerini kullandı.



BÖLGENİN İHTİYACI VARDI
Başkan Ahmet Hadimioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim bölgemizde yıllarca konuşulan, yapılması gereken bir tesistir bu. Gerçek Aladağ pekmezi ya Torku'dan ya da üreticinin elinden alınacak. Piyasada satılan birçok pekmez sahte, gerçek Aladağ Pekmezi tüketmek isteyenler için doğru adres Torku'dur. Bu fabrika ile bölge insanının ürünleri değerlenmiştir ve iyi tarım uygulamalarını bu fabrika arttıracaktır."
Tesiste üretime başlanmasıyla birlikte 'Torku Sirke' ile 'Torku Taze Bahçem % 100 doğal üzüm ve elma suyu' adıyla tüketiciye sunulmak üzere raflardaki yerini de almaya başladı. Torku Doğrudan Satış Mağazaları başta olmak üzere, seçkin market ve geleneksek satış kanallarında Torku ürünlerine ulaşmak mümkün./M.Nuri Keklik Hâkimiyet

15 Ocak 2017 Pazar

Kar çiftçinin yüzünü güldürdü

Detay:

​Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, Bozkır'da kar yağışını dört gözle bekleyen çiftçilerin sevindiğini söyledi. Köse, aralıklarla yağan yoğun kar yağışı ürün verimi açısından da oldukça faydalı olacağını ve ürünün kalitesinin de artacağına vurgu yaptı.

Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali Köse,  kar yağışı ile ilgili gazetemiz muhabirine yaptığı açıklamada, Bozkır'da etkili olan kar yağışının beklenenin üzerinde olmasına çiftçilerle birlikte sevindiklerini belirtti.

Yeni yıl girmeden önce Bozkır'a başlayan ilk kar yağışı çiftçinin yüzünü güldürdüğünü belirten Köse, "2017 yılına ilk girdiğimiz günlerde de ilçemizde yoğun kar yağışı devam etmiştir. Çiftçilerimiz için bu yağan kar yağışları oldukça iyi oldu. Dağlardaki karların suyu göletlerde toplanıyor. Bu göletler sayesinde kuraklık olmaz, çiftçiler de ilerleyen dönemde su sıkıntısı çekmez." dedi.

Ziraat Odası Başkanı Ali Köse, "Meyve ağaçları olan çiftçiler için bu yağışlar çok iyi oldu. Bu kar yağışı, ürünlerin kalitesini artırır. Bu yağışlarla çiftçilerin fidanları ve tarım arazilerini sulamasına gerek kalmadı. Yağışın meyvecilik ve tarım anlamında çiftçilere artısı olacak. İki, üç aydan beri yağmur yoktu. Yağmur suyu gelip gider ama kar yağışı, çiftçiler için çok daha iyi oldu. Kar suları toprağın en alt tabakasına kadar iniyor. O açıdan kar yağışının devam etmesi çiftçiler için iyi oldu."

Kar yağışının fazla olmasının da bazı sıkıntıları beraberinde getirebileceğine dikkati çeken Köse, kar yağışının ardından beklenen yağmurunda aralıklarla yağdığını ve karların yavaş yavaş erimesine neden olduğunu sözlerine ekledi.

"ÇİFTÇİ, YIL BOYUNCA GÜLECEK"

Başkan Köse: "Çiftçi, yıl boyunca gülecek. Bozkır'a yağan yoğun kar, çiftçi için çok faydalı oldu ve çiftçimizi çok sevindirdi. Bu kar, ekilmiş buğday, arpa gibi hububatlar için ve meyve ağaçları için de çok iyi; toprağı kabartıyor, birçok mineral sağlıyor ve birçok zararlı hayvanı öldürüyor. Kar, şuan toprağa gübre gibi" ifadesini kullandı.

Öte yandan Bozkır Ziraat Odası başkanı Ali Köse sözlerine son verirken, 2016 yılının son günlerinde başlayan ve 2017 yılının ilk günlerinde de devam eden yoğun kar yağışı nedeniyle bereketli bir yıl olacağını ümit ettiklerini belirtti. Köse, çiftçilerimiz ile vatandaşlarımızın da sel ve afata karşı tedbirli olmalarını, can ve mal kaybı yaşanmaması içinde dua ettiklerini söyledi.

(Haber: Yunus Yılmaz)
8 Ocak 2017 Pazar

YALIHÜYÜK ROMANOV KOYUNU İLE TANIŞTI

Detay:


​Yalıhüyük'de bir gıda mühendisi Rusya'nın koyun türü olan Romanov koyununu bölgede yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyor.

Yalıhüyük'ün Arasöğüt Mahallesi'nde ikamet eden Harran Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olan Hasan Akan, kendi işini kurarak, farklı bir koyun çeşidi olan Romanov koyununun yetiştiriciliğini yapıyor. Koyun yetiştiriciliğine soyunan genç çiftçi Hasan Akan, ilk olarak 50 Romanov koyun çeşidi ile başladığı işinde hedefinin 1000 koyuna ulaşmak olduğunu söyledi. Böyle bir projeyi gerçekleştirmek için uzun bir süre araştırma yaptığını ifade eden Akan; "Romanov koyununu iki üç sene araştırdım. Romanov koyununun diğer koyun çeşitlerine oranla daha fazla yavru vermesi, etinin yağsız, lezzetli ve kokusuz olması nedeniyle bu cins koyunu tercih ettik. Romanov koyununun tanesi 2 bin lira. Biz 50 adet Romanov koyunu aldık. Geçtiğimiz yılın Kasım ortalarında getirdik. O zamandan buyana 15-20 tanesi yavru yaptı. Halen yavrulamak üzere gebe hayvanlarımız var. 2-3 aylık bir sürede 40-45 yavru olacak. Koyunların sütünü şuan yavrulara veriyoruz. Bize şuan 30-40 TL arasında maliyeti oluyor. İlerleyen süreçte Romanov koyununu bin adete çıkarmayı hedefliyorum" diye konuştu.

Yalıhüyük - Fatih Atalay

29 Aralık 2016 Perşembe

Destek başvurularında son gün 30 Aralık

Detay:

​-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-"2016 yılı ÇKS, fındıkta alan bazlı gelir desteği, tohum, fidan üretimi, kullanımı, bombus arı, tarıma dayalı yatırımların desteklenmesi başvuruları, 30 Aralık 2016 tarihinde sona erecek"

-"Üreticilerimizin 30 Aralık mesai saati bitimine kadar Gıda, Tarım ve Hayvancılık il veya ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerekiyor; aksi takdirde destekten faydalanamazlar"


Ankara – 23.12.2016 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)  Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2016 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), fındıkta alan bazlı gelir desteği, tohum, fidan üretimi, kullanımı, bombus arı, tarıma dayalı yatırımların desteklenmesi başvuruları 30 Aralık 2016 tarihinde sona ereceğini bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2016 yılı tarım destekleri kapsamında, başvuru süresi 30 Aralık 2016'de sona erecek destekler içinde, 1 Ocak 2016'de başlayan yurtiçi sertifikalı tohum, fidan üretimi ve bombus arısı, 3 Ekim 2016'da başlayan yurtiçi sertifikalı tohum kullanım ve yurtiçi sertifikalı fidan, çilek fidesi ve standart fidan kullanımı, 21 Ekim 2016'da başlayan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı (KKYDP) kapsamında tarıma dayalı yatırımların desteklenmesi başvuruları ve 15 Kasım 2016 tarihinde uzatılan 2016 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi, 9 Eylül 2016'da başlayan fındıkta alan bazlı destek başvurularının bulunduğunu belirtti.

Şemsi Bayraktar, üreticilerin yoğunluğu da düşünerek, başvurularını son güne bırakmadan yapmalarının kendi menfaatlerine olacağını vurguladı.

 

-Hangi ürüne ne kadar destek verilecek-

 Üreticilerin 30 Aralık 2016 mesai saati bitimine kadar Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl ve İlçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini; aksi takdirde destekten faydalanamayacaklarını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"Başvurularını yapan ve gerekli şartları yerine getiren üreticilerimize, 2016 yılı tarımsal destekleri kapsamında, koloni başına 60 lira bombus arısı desteği verilecek. Fındıkta alan bazlı destek kapsamında, dekar başına 170 lira ödenecek.

Tohum kullanım desteği dekara susam, aspir ve kanolada 4 lira, tritikale, yulaf ve çavdarda 6 lira, çeltikte 8 lira, buğday ve arpada 8,5 lira, korunga, fiğ ve yem bezelyesinde 10 lira, yonca ve yerfıstığında 15 lira, nohut, kuru fasulye, mercimek ve soya fasulyesinde 20 lira, patateste 80 lira olacak. Orijinal ve üstü tohumluk kullanımında destek yüzde 50 fazlasıyla yapılacak.

Tohum üretim desteği kilograma arpa, tritikale, yulaf ve çavdarda 8 kuruş, buğday ve patateste 10 kuruş, çeltikte 25 kuruş, soyada 35 kuruş, nohut, kuru fasulye, mercimek ve aspirde 50 kuruş, susamda 60 kuruş, korunga, fiğ ve yem bezelyesinde 75 kuruş, yerfıstığında 80 kuruş, kanolada 1 lira 20 kuruş, yoncada 2 lira olacak. Desteğe, orijinal ve üstü tohumluk üretiminde orijinal/temel 2-3 için yüzde 50, orjinal/temel 1 için yüzde 100, ön elit/elit için yüzde 500, süper elit için yüzde 2000 ilave destek verilecek.

Fidan üretim desteği tüm çeşitlerde adet başına aşısız ise 50 kuruş, aşılı ise 1 lira olacak.

Fidan, çilek fidesi ve standart fidan kullanım desteği dekara bodur meyvede 150-400 lira, yarı bodurda 150-350 lira, bağ, zeytin ve diğer meyve fidanları ile Antep fıstığı anacı ile bahçe tesisinde 100-280 lira, sertifikalı çilek fidesinde 350 lira, aşılama ile çeşit değiştirme sertifikalı fidan desteği 250 lira, virüsten ari fidanlara ilave olarak standartta 50, sertifikalıda 100 lira olarak uygulanacak.

Patates siğili görülen alanlarda ve güvenlik kuşağında fidan kullanımı ile sanayiye yönelik çeşitlerde ilave fidan desteği yüzde 50 fazlasıyla ödenecek."

Bölgemizde Kuvvetli ve Yer yer yoğun kar yağışı uyarısı

Detay:


Bölgemiz (Konya, Karaman, Aksaray ve Niğde) genelinde bu gece saatlerinden itibaren başlayacak kar yağışının kuvvetli (5-20 cm) ve yer yer yoğun (20 cm den fazla) olarak Cumartesi günü öğle saatlerine kadar etkili olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.

Başlama – Bitiş Zamanı      
30/12/2016 00.00 Lokal  -  31/12/2016 12.00 Lokal

Oluşması Muhtemel Riskler
Buzlanma-Don olayı, Ulaşımda aksamalar, Aşırı kar yükünden dolayı çatı çökmeleri.