Bozkır Kaymakamı Emre ÖZTÜRK, Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali KÖSE'yi makamında ziyaret etti.
Kaykmakam Öztürk, Başkan Köse'yi ziyaret etti.
Bozkır Kaymakamı Emre ÖZTÜRK, Bozkır Ziraat Odası Başkanı Ali KÖSE'yi makamında ziyaret etti.
Türkiye Ziraat Odaları Haber Tanıtım ve Bilgilendirme Web Sitesi
Konya Şeker tarafından Bozkır ilçesi Sarıoğlan Mahallesi'nde açılan Meyve Suyu Sirke ve Pekmez Üretim Tesisi, bölge çiftçinin yüzünü güldürdü. Bölgede üretilen üzüm ve elmayı toplayan tesis, çiftçinin para kazanmasını sağlıyor.
KONA ŞEKER'DEN DEV YATIRIM
47 Milyon TL'lik yatırım bütçesiyle 106 bin metrekarelik açık ve 20 bin metrekarelik kapalı alana inşa edilen tesis Hadim'in Aladağ bölgesi Gaziler mahallesinde hasadı devam eden üzümlerin teslimi ile açılmıştı. Hadim Belediye Başkanı Ahmet Hadimioğlu tesisin Konya ile Karaman'ın tüm kasaba, köy ve mahallerinde ki meyveciliğin gelişimine ve büyümesine katkı sağladığını söyledi. Konya ve ülke ekonomisine kazandırılan yatırımın heyecan ve mutluluk verici olduğunu belirten Hadimioğlu, "Bölge çiftçisini Konya Şeker güvencesi ile buluşturan ve üreticiye kol kanat geren AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Başkanı, PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk'a teşekkür ediyorum."ifadalerini kullandı.
BÖLGENİN İHTİYACI VARDI
Başkan Ahmet Hadimioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim bölgemizde yıllarca konuşulan, yapılması gereken bir tesistir bu. Gerçek Aladağ pekmezi ya Torku'dan ya da üreticinin elinden alınacak. Piyasada satılan birçok pekmez sahte, gerçek Aladağ Pekmezi tüketmek isteyenler için doğru adres Torku'dur. Bu fabrika ile bölge insanının ürünleri değerlenmiştir ve iyi tarım uygulamalarını bu fabrika arttıracaktır."
Tesiste üretime başlanmasıyla birlikte 'Torku Sirke' ile 'Torku Taze Bahçem % 100 doğal üzüm ve elma suyu' adıyla tüketiciye sunulmak üzere raflardaki yerini de almaya başladı. Torku Doğrudan Satış Mağazaları başta olmak üzere, seçkin market ve geleneksek satış kanallarında Torku ürünlerine ulaşmak mümkün./M.Nuri Keklik Hâkimiyet
Yalıhüyük'de bir gıda mühendisi Rusya'nın koyun türü olan Romanov koyununu bölgede yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyor.
Yalıhüyük'ün Arasöğüt Mahallesi'nde ikamet eden Harran Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun olan Hasan Akan, kendi işini kurarak, farklı bir koyun çeşidi olan Romanov koyununun yetiştiriciliğini yapıyor. Koyun yetiştiriciliğine soyunan genç çiftçi Hasan Akan, ilk olarak 50 Romanov koyun çeşidi ile başladığı işinde hedefinin 1000 koyuna ulaşmak olduğunu söyledi. Böyle bir projeyi gerçekleştirmek için uzun bir süre araştırma yaptığını ifade eden Akan; "Romanov koyununu iki üç sene araştırdım. Romanov koyununun diğer koyun çeşitlerine oranla daha fazla yavru vermesi, etinin yağsız, lezzetli ve kokusuz olması nedeniyle bu cins koyunu tercih ettik. Romanov koyununun tanesi 2 bin lira. Biz 50 adet Romanov koyunu aldık. Geçtiğimiz yılın Kasım ortalarında getirdik. O zamandan buyana 15-20 tanesi yavru yaptı. Halen yavrulamak üzere gebe hayvanlarımız var. 2-3 aylık bir sürede 40-45 yavru olacak. Koyunların sütünü şuan yavrulara veriyoruz. Bize şuan 30-40 TL arasında maliyeti oluyor. İlerleyen süreçte Romanov koyununu bin adete çıkarmayı hedefliyorum" diye konuştu.
Yalıhüyük - Fatih Atalay
-ÇKS başvuru süresi uzatıldı…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Girişimlerimiz sonucu 2016 ÇKS başvuru tamamlanma süresi 30 Haziran'dan 31 Aralık tarihine ertelendi"
-"Başvuru tarihinin Ramazan ayına denk gelmesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan terör olayları nedeniyle çok sayıda çiftçimiz belirlenen sürede başvurusunu yapamamış ve verilen desteklerden faydalanma hakkını kaybetmişti"
-"Çiftçilerimizin desteklerden faydalanabilmeleri için, olası sıkışıklıkları düşünerek son günü beklenmeden 31 Aralık 2016 tarihine kadar Tarım il ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerekiyor"
Ankara – 15.11.2016 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 30 Haziran 2016 tarihinde sona eren Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuru süresinin uzatılması için yazılı ve şifahi girişimlerde bulunduklarını bildirerek, "girişimlerimiz sonucu 2016 ÇKS başvuru tamamlanma süresi 30 Haziran'dan 31 Aralık 2016 tarihine ertelendi" dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, bilindiği üzere ÇKS Yönetmeliğine göre 2016 yılı ÇKS başvuru süresinin 30 Haziran 2016 tarihinde sona erdiğini belirtti.
Şemsi Bayraktar, "ancak, bu yıl son başvuru tarihinin Ramazan ayına denk gelmesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan terör olayları nedeniyle çok sayıda çiftçimiz belirlenen sürede başvurusunu yapamamış ve verilen desteklerden faydalanma hakkını kaybetmişti" dedi.
Çiftçilerimizin mağdur olmamaları için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na süre uzatımı yapılması için hem yazılı başvurular yaptıklarını hem de şifahi girişimlerde bulunduklarını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Birliğimizin girişimleri sonuç vermiştir. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayınlanan ÇKS Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle ÇKS başvuru zamanı değiştirilmiştir.
Yapılan değişiklik ile 30 Haziran 2016 tarihinde sona eren 2016 yılı ÇKS başvuru süresi, 31 Aralık 2016 tarihine kadar uzatılmıştır.
Çiftçilerimizin 2016 yılı başvuru süresi devam eden desteklerden faydalanabilmeleri için, olası sıkışıklıkları düşünerek son günü beklenmeden 31 Aralık 2016 tarihine kadar Tarım il ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerekiyor."
Bayraktar, Eylül ayı itibariyle başlayan 2017 yılı ÇKS başvurularının ise 30 Haziran 2017 tarihine kadar devam edeceğini hatırlattı.
-Ekmeklik buğdayda illerde verim-
2006-2015 döneminde ekmeklik buğdayda 54 ilde verim artarken, 25 ilde azaldığını bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:
"Ekmeklik buğday verimi 2006-2015 döneminde, Tunceli'de yüzde 95,8 artışla 95 kilogramdan 186 kilograma çıktı. Tunceli'yi yüzde 72,6 artışla Kars, yüzde 72,1 artışla Niğde, yüzde 62,6 artışla Mardin, yüzde 58,2 artışla Muş, yüzde 56,8 artışla Çankırı, yüzde 55,2 artışla Sivas, yüzde 52,7 artışla Bayburt, yüzde 51,3 artışla Kahramanmaraş, yüzde 47 artışla Kilis izledi.
İller arasında buğday üretiminde ilk 10'da yer alan illerden Konya, 2006-2015 döneminde, verim artışında yüzde 40,7 ile 13'ncü, Diyarbakır yüzde 8 ile 49'ncu, Ankara yüzde 10,9 ile 43'ncü, Şanlıurfa yüzde 15,2 ile 35'nci, Yozgat yüzde 20,9 ile 29'ncu, Mardin yüzde 62,6 ile 4'ncü, Sivas yüzde 55,2 ile 7'nci, Tekirdağ yüzde 19,7 ile 30'uncu, Adana yüzde 9,6 ile 44'ncü, Çorum yüzde 38,8 ile 15'nci oldu.
Buna karşın bu dönemde Ordu'da dekar başına verim yüzde 48,5 azalmayla 134 kilogramdan 69 kilograma indi. Bu ili, yüzde 46,1 ile Zonguldak, yüzde 41,9 Artvin, yüzde 32,3 ile Bartın ve yüzde 31,2 ile Kütahya takip etti."
-Ekmeklik buğdayda en fazla verim İstanbul'da-
Ekmeklik buğdayda verim şampiyonu 430 kilogramla İstanbul olduğunu, bu ili 414 kilogramla Hatay, 407'şer kilogramla Gaziantep ve Tekirdağ'ın, 390 kilogramla da Adana'nın izlediğini vurgulayan Bayraktar, dekar başına verimin Hakkari'de 126, Artvin'de 122, Zonguldak'ta 110, Ardahan'da 109, Ordu'da 69 kilograma kadar indiğini bildirdi.
-Makarnalık buğdayda illerde verim-
2006-2015 döneminde makarnalık buğdayda sadece 7 ilde verim gerilerken, 39 ilde arttığını, ayrıca, 2006'da makarnalık buğday üretmeyen Siirt'in makarnalık buğday üretmeye başladığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
"Makarnalık buğday verimi 2006-2015 döneminde, Manisa'da yüzde 103,6 artışla 138 kilogramdan 281 kilograma, Niğde'de yüzde 103,5 artışla 173 kilogramdan 352 kilograma çıktı. Manisa ve Niğde'yi yüzde 86,4 artışla Kahramanmaraş, yüzde 85 artışla Kayseri, yüzde 66,4 artışla Nevşehir, yüzde 66,3 artışla Kilis, yüzde 61,7 artışla Sivas, yüzde 59,5 artışla Gaziantep, yüzde 56,9 artışla Mardin, yüzde 56,2 artışla Kırşehir izledi.
Bu dönemde, Zonguldak'ta makarnalık buğday verimi yüzde 44,2 azalmayla 190 kilogramdan 106 kilograma indi. Zonguldak'ı, yüzde 33,3 gerilemeyle Gümüşhane, yüzde 18,5 gerilemeyle Uşak, yüzde 6,2 gerilemeyle İzmir, yüzde 5,3 gerilemeyle Hatay, yüzde 3,2 gerilemeyle Samsun, yüzde 1,9 gerilemeyle Amasya takip etti."
-Makarnalık buğdayda en fazla verim Kahramanmaraş'ta-
Makarnalık buğdayda verim şampiyonu 574 kilogramla Kahramanmaraş olduğunu, bu ili 461 kilogramla Gaziantep, 438 kilogramla Aksaray, 430 kilogramla Mardin, 415 kilogramla Hatay'ın takip ettiğine dikkati çeken Bayraktar, dekar başına verimin Amasya'da 205, Uşak'ta 198, Adana'da 196, Zonguldak'ta 106, Gümüşhane'de 90 kilogramı ancak bulduğunu belirtti.
-Sertifikalı tohum, zamanında ve yeterli girdi, sulama verimi artırıyor-
Buğdayda verimi artırmak için sertifikalı tohumluk kullanımının daha fazla yaygınlaştırılması ve sertifikalı tohum üretiminin artırılması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Yapılan hesaplara göre yıllık 580 bin ton sertifikalı buğday tohumuna ihtiyacımız vardır. 2015 verilerine göre sertifikalı buğday tohum üretimimiz 484 bin tondur ve ihtiyacımızın yüzde 16,55 oranında altındadır. Sertifikalı buğday tohumu açığımız 96 bin tonu bulmaktadır.
Ülkemizin tarımsal kuraklık periyoduna girebileceği düşünüldüğünde özellikle kurağa dayanıklı tohum çeşitlerinin üretim ve dağıtımı sağlanmalıdır.
Sertifikalı tohumluk kullanımının yaygınlaşması, girdilerin maliyetlerin düşürülmesiyle zamanında ve yeteri kadar kullanılması ve sulama alanlarının aratılmasıyla üretim miktarımızı çok daha üst seviyelere çıkarma şansımız vardır.
Verimde yüzde 10'luk artış bile toplam buğday üretimini 2,26 milyon ton artırıyor. Yüzde 20'lik bir artış ve kaliteli buğday üretimi ihracatımız için gerekli hammaddeyi de karşılar. İhracat yapmak için buğday ithal etmek zorunda kalmayız. Verimde daha fazla artış, Türkiye'yi önemli bir buğday ihracatçısı yapar. Buğday ihracatından milyarlarca dolar döviz kazanma imkanı doğar."
Organik Tarımın Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında organik ürünün özelliği, üretim tekniği, çevre ve insan sağlığına etkileri konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan çiftçilerimizin organik tarımı benimsemeleri, organik tarıma geçmeleri ve örgütlenmelerini sağlamak amacıyla, Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğümüz tarafından 2014 yılından bu yana yapılan eğitim ve yayım çalışmaları sonucu yaklaşık yüz üreticimizle başta üzüm olmak üzere elma, ceviz, badem ve kirazda organik üretime geçilmiştir.
Bu ürünlerde Dekara 100 TL ödenek alacak üreticilerimiz aynı zamanda organik pazarlarda da ürünlerini satabileceklerdir.
Bizim ve gelecek nesillerimizin sağlığı, sürdürülebilir tarım ve doğal dengenin korunması ve bunların yanı sıra üreticilerimizin üstün gayretlerini desteklemek için organik ürün tüketmek hepimiz için bir ödev niteliği taşımaktadır.
-Aile işletmesi desteği başvurularında son gün 31 Ekim…
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Gerçek ve tüzel kişilere 2016 üretim yılında dekar başına 100 lira küçük aile işletmesi desteği ödemesi yapılacak"
-"Bu destekten yararlanmak için çiftçilerimizin, işlemlerini son güne bırakmadan bir an önce başvurmaları kendi faydalarınadır"
-"Bu destekten yararlanmak için çay ve fındık hariç ÇKS'ye kayıtlı ve işletme büyüklüğü toplam 5 dekar veya altında olan açıkta veya örtüaltı ünitelerinde meyve, sebze, süs bitkisi ve
ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapılması, kamu kurum ve kuruluşu olmaması gerekiyor"
-"Açlık ve yoksullukla mücadele, gıda güvenliğinin vebeslenmenin sağlanması, geçim kaynaklarının iyileştirilmesi, doğal kaynakların yönetimi, çevrenin korunması ve özellikle de kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınma açısından aile çiftçiliği büyük önem taşıyor"
Ankara – 25.10.2016 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2016 yılı küçük aile işletmesi desteği başvurularının, 31 Ekim Pazartesi günü sona ereceğini bildirerek, "gerçek ve tüzel kişilere 2016 üretim yılında dekar başına 100 lira küçük aile işletmesi desteği ödemesi yapılacak. Bu destekten yararlanmak için çiftçilerimizin, işlemlerini son güne bırakmadan bir an önce başvurmaları kendi faydalarınadır" dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, bu destekten yararlanmak için çay ve fındık hariç Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı ve işletme büyüklüğü toplam 5 dekar veya altında olan açıkta veya örtüaltı ünitelerinde meyve, sebze, süs bitkisi ve ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapılması, kamu kurum ve kuruluşu olmaması gerektiğini belirtti.
-Açıkta 1 dekarın, örtüaltında 500 metrekarenin altında destek yok-
2016 üretim yılında desteklemeye esas ürünlerin toplam üretim alanı; açıkta üretim için 1 dekarın, örtüaltı ünitelerinde üretim için 500 metrekarenin altında olan küçük aile işletmelerine destekleme ödemesi yapılmayacağını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
"Küçük aile işletmesi desteği ödemesinden faydalanmak isteyen üreticilerimizin müracaat yılında ÇKS'ye kayıt yaptırmaları veya kayıtlarını güncellemeleri kaydıyla başvuru dilekçesiyle Gıda Tarım ve Hayvancılık il/ilçe müdürlüklerine müracaat etmeleri gerekiyor.
Örtüaltı ünitelerinde meyve, sebze, süs bitkisi ve ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapan üreticilerimizin başvuru dilekçesine ilave olarak Örtüaltı Kayıt Sistemi (ÖKS) belgesi ibraz etmeleri zorunluluğu bulunuyor.
Aile çiftçiliği; hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerde, gıda sektöründe tarımın en etkin unsurlarından biri olduğu biliniyor. Ülkemiz tarımında yoğun olarak aile çiftçiliği yapılmaktadır.
Tarım alanlarının giderek daraldığı, küresel ısınmanın önemli bir tehdit olduğu günümüz dünyasında, yeterli ve güvenli gıdaya erişim tüm ülkelerin öncelikleri arasında yer alıyor. Açlık ve yoksullukla mücadele, gıda güvenliğinin ve beslenmenin sağlanması, geçim kaynaklarının iyileştirilmesi, doğal kaynakların yönetimi, çevrenin korunması ve özellikle de kırsal alanlarda sürdürülebilir kalkınma açısından aile çiftçiliği büyük önem taşıyor."
Tarımsal destekleme kapsamında şimdiye kadar büyük işletmelerin yatırım yapmaları için desteklendiğini vurgulayan Bayraktar, küçük aile işletmelerini geliştirmeye yönelik yeni başlatılan bu destek uygulamasının büyük önem taşıdığına dikkati çekti.
2016 yılı küçük aile işletmesi desteği başvuruları 30 Ocak 2016 tarihinde başlamıştı.