1 Aralık 2014 Pazartesi

Sosyal Güvenlik Semineri Sakarya’da yapıldı…

Detay:


​-Sosyal Güvenlik Semineri Sakarya'da yapıldı…

-TZOB Genel Başkanı ve SGK Yönetim Kurulu Üyesi Bayraktar: "Eğer siz sosyal güvenlik sisteminde mali sürdürülebilirliği hakim kılmak istiyorsanız, en önemli parametre olan kayıt dışılığın önlenmesine öncelik vermek zorundasınız. Başka çıkış yolunuz yok. Türkiye'de de bunun mücadelesini veriyoruz"

-"Kayıt dışılığı önlemenin çok değişik enstrümanları var. Mükelleflere destek, teşvik verirsiniz. Denetlemelerinizi, cezaları artırırsınız ama kayıt dışılıkta anahtar kelime toplumsal duyarlılıktır"

-"Denetleme ve cezaları ön plana aldığınızda mikro işletmeleri, küçük işletmeleri batırırsınız"

-"Küçük işletmeler bu ülkenin emniyeti, orta sınıfı. Eğer siz işin ucunu kaçırırsanız. Küçük işletmelerin kapanmasına sebebiyet verirsiniz. Kayıt dışılığı azaltalım derken yukarıya çıkarırsınız"

-"Enformasyonun çok önemli olduğunu biliyoruz. Küçük işletmeleri bilgilendirmemiz fevkalade önemli. Bilginin yanında teşvik ve paydaşların koordinasyonu ile küçük işletmelerimizi ayakta tutmuş oluruz"

-"Son 12 yılda kayıt dışılığın yaklaşık olarak yüzde 20 civarında azaldığını görüyoruz. Yüzde 53'ten yüzde 33'e düşmüş. Bu bir rekor"

-"Yüzde 33'lük kayıt dışılığın Türkiye ekonomisine maliyeti 30 milyar liradır"

-"Önümüzdeki 10 yıl içinde kayıt dışılıkta yüzde 15 hedefine ulaşmak zorundayız"

-TZOB ve SGK merkez birimlerinden uzmanların katıldığı seminerde, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova'dan Ziraat Odalarının başkan ve yöneticilerine, Sakaryalı muhtarlara sosyal güvenlik hakkında bilgi sunuldu

-Seminere, Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz, SGK Sakarya İl Müdürü Nurten Canbasoğlu, Sakarya'dan belediye başkanları, meslek kuruluşlarının başkanları, protokol mensupları, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova Ziraat Odası başkan ve genel sekreterleri katıldı

 

Sakarya – 01.12.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yönetim Kurulu Üyesi Şemsi Bayraktar, önceliklerinin kayıt dışılığın önlenmesi olduğunu, Türkiye'de de bunun mücadelesini verdiklerini bildirerek, "Eğer siz sosyal güvenlik sisteminde mali sürdürülebilirliği hakim kılmak istiyorsanız, en önemli parametre olan kayıt dışılığın önlenmesine öncelik vermek zorundasınız. Başka çıkış yolunuz yok. Türkiye'de de bunun mücadelesini veriyoruz" dedi.

Bayraktar, "kayıt dışılığı önlemenin çok değişik enstrümanları var. Mükelleflere destek, teşvik verirsiniz. Denetlemelerinizi, cezaları artırırsınız ama kayıt dışılıkta anahtar kelime toplumsal duyarlılıktır. Denetleme ve cezaları ön plana aldığınızda mikro işletmeleri, küçük işletmeleri batırırsınız" diye konuştu.

Sakarya'da düzenlenen seminerde, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova'dan Ziraat Odalarının başkan ve yöneticilerine, Sakaryalı muhtarlara, sosyal güvenlikle ilgili bilgilendirme yapıldı.

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki seminere,  Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz, SGK Sakarya İl Müdürü Nurten Canbasoğlu, Sakarya'dan belediye başkanları, meslek kuruluşlarının başkanları, protokol mensupları, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Yalova Ziraat Odası başkan ve genel sekreterleri katıldı.

 

-TZOB'un eğitim çalışmaları-

 

Eğitim çalışmalarını sürdürdüklerini, 2013 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatı ve çalışmalarıyla ilgili 14 ilde bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdiklerini belirten Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nde 81 ilden personel çağırarak otomasyon çalışmaları yaptıklarını, bu otomasyon çalışmalarında da Sosyal Güvenlik Kurulu mevzuatı ve çalışmaları konusunda bilgi verdiklerini bildirdi.

Enformasyonun çok önemli olduğunu bildiklerini belirten Bayraktar, şunları söyledi:

"Biz sadece Sosyal Güvenlik Kurumuyla değil, Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ve İŞKUR'la da bilgilendirme toplantıları yapıyoruz.  Bunun dışında Mesleki Yeterlilik kurumuyla bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak imzalamış olduğumuz protokol çerçevesinde kadın çiftçilerimizi eğitiyoruz. Nitekim iki bakanımızla da geçen yıl Sakarya'da 322 kadın çiftçimizin sertifikasını dağıttık. Yine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, İŞKUR ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak genç çiftçilerimizi Türkiye genelinde pilot bölgelerde eğitmeye başladık. Bunu hızlı bir şekilde yaymaya çalışıyoruz. Bunun dışında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Araştırma Enstitülerinde çiftçilerimize çok değişik konularda bilgiler sunuyoruz, eğitimler veriyoruz. Türkiye'nin çok değişik noktalarında, Sakarya da dahil olmak üzere bu eğitim çalışmalarını tamamladık ve devam ediyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ile de çok değişik konularda eğitim çalışmalarımız sürüyor."

 

-Kırsal kalkınma projeleri-

 

Ziraat Odalarının 200 kırsal kalkınma projesi hazırladığını belirten Bayraktar, şöyle devam etti:

"Bundan çok büyük memnuniyet duyuyorum. Çünkü hem yeni gelişen teknolojilerle çiftçimizi tanıştırma hem de bunların kullanımını öğrenme açısından bu projeler fevkalade önemli olmuştur. Bunun dışında özellikle bugünlerde Degricol projemiz var. Avrupa ülkeleriyle beraber geliştirdiğimiz bir proje. Biliyorsunuz sulama suyu boruları plastikten yapılıyor. Plastik de çevreye zarar veriyor. Plastik yerine organik materyalden çevreye zarar vermeyen bir hammaddeyle yapılan bu sulama borularını inşallah Türkiye'de imal edeceğiz. Bunun çalışmalarını da yapıyoruz. İlgili bakanlıklarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Yine Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu ile imzaladığımız protokol çerçevesinde ağaçlandırma seferberliği başlattık. Çalışmaları sürdürüyoruz.

Bunun dışında değerli Ziraat Odası Başkanlarımız ürün işleme tesisleri, makine parkaları kuruyorlar. En son Aydın Karacasu'da zeytinyağı fabrikasının açılışını yaptım. Bunu bizim odamız yaptı. Aynı fabrikayı paketleme ve ambalajlama tesisleriyle beraber Kumluca Ziraat Odamız da hayata geçirdik. Bunun dışında da Manavgat'ta da böyle bir tesisimiz var. Biz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonları gibi kamu niteliğinde, gücünü Anayasa'dan alan meslek kuruluşlarıyız. Yani ekonomik örgütler değiliz. Ama Türkiye'de ekonomik örgütlerin zayıf olması nedeniyle bu alana yatırım yapma mecburiyeti hissettik. Çünkü başka türlü pazarlama sorununu aşmak mümkün değil. Fiyat istikrarı yakalamak mümkün değil."

 

-Sosyal güvenlikle ilgili çalışmalar-

 

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 28 bin personeliyle 81 il müdürlüğüyle 485 civarında Sosyal Güvenlik Merkeziyle 77 milyona hizmet verdiğini belirten Bayraktar, "Gerçekten bu manada Türkiye'nin en önemli kuruluşlarından bir tanesi. Ankara'da Yönetim Kurulu olarak yaptığımız toplantılarda Türkiye'de Sosyal Güvenlik Merkezlerini açmaya devam ediyoruz. Nitekim burada Bursa başkanlarımız var. Bursa'da 14 tane Sosyal Güvenlik Merkezi açtık. Sakarya'da 7 tane merkez açtık. Şu müjdeyi de vereyim, Sapanca ve Geyve'nin ihalesini SGK Yönetim Kurulu'nda onayladık. Akyazı'yı da ihaleye çıkarıyoruz. 2015 yılı içinde hem Akyazı'yı, Hem Sapanca'yı, hem de Geyve'yi sosyal güvenlik binalarına kavuşturacağız. Bu müjdeyi de şimdi den buradan vermiş olayım" dedi.

2008 reformunun çok önemli bir reform olduğunu, bu reformdan sonra sosyal güvenlik sisteminde çok önemli gelişmeler yaşandığını, özellikle prim gelirlerinin arttığının görüldüğünü bildiren Bayraktar, şunları söyledi:

"Kayıt dışılıkta azalma olduğunu görüyoruz. Dünya nüfusu yaşlanıyor. Doyasıyla prim gelirlerinin de düşmesi bekleniyor. Birçok ülkede prim gelirleri düşüyor. Burada en önemli parametrelerden bir tanesi kayıt dışılığın önlenmesi. Dünyadaki sosyal güvenlik sistemine sahip bütün ülkelerin mücadelesi bu yönde. Öncelik kayıt dışılığın önlenmesi. Türkiye'de de bunun mücadelesini veriyoruz. Son 12 yılda kayıt dışılığın yaklaşık olarak yüzde 20 civarında azaldığını görüyoruz. Yüzde 53'ten yüzde 33'e düşmüş. Bu bir rekor. Eğer siz sosyal güvenlik sisteminde mali sürdürülebilirliği hakim kılmak istiyorsanız, en önemli parametre olan kayıt dışılığın önlenmesine öncelik vermek zorundasınız. Başka çıkış yolunuz yok. Primleri de başka türlü artırma şansınız yok. Hedef yüzde 15. Avrupa Birliği ülkelerinin ortalaması yüzde 15, yüzde 20. Önümüzdeki 10 yıl içinde kayıt dışılıkta yüzde 15 hedefine ulaşmak zorundayız. Yüzde 33'lük kayıt dışılığın Türkiye ekonomisine maliyeti 30 milyar liradır. Her yüzde 1'lik düşüşün ekonomiye katkısı 1 milyardır.

Kayıt dışılığı önlemenin çok değişik enstrümanları var. Mükelleflere destek, teşvik verirsiniz. Denetlemelerinizi, cezaları artırırsınız ama kayıt dışılıkta anahtar kelime toplumsal duyarlılıktır. Kayıt dışılığın ülkemize, vatanımıza, milletimize ve bu ülkede yaşayan insanımızın kendilerine bunun ne kadar zararlı olduğunu eğer anlayamamışlarsa daha doğrusu biz anlatamamışsak, siz ne yaparsanız yapın sosyal güvenlik sisteminin başarı şansı yoktur. Sosyal güvenlik kültürünü ve bilincini vatandaşımıza vermemiz lazım. Denetleme ve cezaları ön plana alırsanız ne olur? Geçen Trabzon'da uluslararası bir sempozyumda Azerbaycan temsilcisi dedi ki; 'biz kayıt dışılığı önlemek için denetlemeyi cezaları artırıyoruz ama kayıt dışılığı azaltamıyoruz.' Demek ki denetleme ve cezaların başarı getirmediği gayet açık. Denetleme ve cezaları ön plana aldığınızda mikro işletmeleri, küçük işletmeleri batırırsınız."

 

-Tarımda kayıt dışılık-

 

Küçük işletmelerin bu ülkenin emniyeti, orta sınıfı olduğunu belirten Bayraktar, "Tarım sektöründe de büyük işletmeleri destekledik ama baktık ki sürdürülebilirlik açısından aile işletmeleri fevkalade önemli. Türkiye'nin gıda güvencesini aile işletmeleri ile sağlıyoruz. Aile işletmelerini desteklemeye başladık. Ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü de (FAO) bu yılı aile işletmeleri yılı olarak ilan etti. Küçük işletmeler her sektörde bu kadar önemli. Eğer siz işin ucunu kaçırırsanız. Küçük işletmelerin kapanmasına sebebiyet verirsiniz. Kayıt dışılığı azaltalım derken yukarıya çıkarırsınız. Enformasyonun çok önemli olduğunu biliyoruz. Küçük işletmeleri bilgilendirmemiz fevkalade önemli. Personel eğitimleri fevkalade düşük seviyede. Bilginin yanında teşvik ve paydaşların koordinasyonu ile küçük işletmelerimizi ayakta tutmuş oluruz" dedi.

En büyük kayıt dışılığın tarımda olduğunun görüldüğünü bildiren, tarımda kayıt dışılığın en büyük sebeplerinden bir tanesinin yapısal sorunların getirdiği yüksek maliyetlerin bir iş gücü fazlası yarattığından bahseden Bayraktar, "Özellikle bizim vurguladığımız kırsal kalkınma bu manada çok önemli. Kırsalda tarım dışı yatırımların artırılması fevkalade önemli. Bu iş gücü fazlasını mutlaka tarım dışı istihdam etmemiz lazım. Avrupa Birliği ülkelerinde kırsal nüfus yüzde 25'lerdedir. Ama tarım nüfusu yüzde 5'lerdedir. Bizde tarım nüfusu yüzde 25'lerde. O zaman kırsal kalkınmayı hızlı bir şekilde sağlamamız lazım ki büyükşehirlere varoşlara, gecekondu olarak bu insanları göndermeyelim. Çünkü orada daha büyük problemlerle karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

Çiftçilerin sorunlarının yanında sosyal güvenlik kurumları ile alakalı sorunları da çözmeye gayret ettiklerine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Özellikle ben yönetim kurulunda yer aldıktan sonra da bu çalışmaları hızlandırdık. 1994'ten bu yana Bağkur kesintisi yapılan çiftçilerimizin geriye dönük yapılandırmalarını sağladık. Bu fevkalade önemliydi. Hızla bir şekilde emekli olan çiftçilerimiz var. Kadın çiftçilerimiz 2003 yılından evvel aile reisi olamadıkları için kapsama giremiyorlardı. Emekli olamıyorlardı. Bunu geriye dönük çalıştırdık. Cezasız bir şekilde prim ödemelerini sağlayarak, kadın çiftçilerimizin aile reisi olamamaktan dolayı olan bu problemini de çözmüş olduk. Bu şekilde de birçok kadın çiftçimizin de duasını aldık. Onların bir kısmı da emekli oldu.

Tarımda kendi nam ve hesabına çalışan çiftçilerimize emekli olduktan sonra da yüzde 15 civarında bir kesinti yapılıyordu. Bunu kaldırdık. Bunu da fevkalade önemli görüyorum. Borcu olsun olmasın 2012 yılında yüzde 5 olarak yapılan kesintileri, yüzde 2'ye düşürdük. Sadece borcu olanlar borcu oranında ödeme yapıyorlar. Prim ödeyemeyecek olan çiftçilerimize, özellikle oda kayıtları da sosyal güvenlik kayıtları silinmeden kendilerine prim muafiyeti getirdik.

Yaşlılarımızın bazı problemleri vardı. 65 yaşın üzerindeki çiftçilerimiz ziraat odasına kayıtları varsa sosyal güvenlik kurumuna kayıt oluyorlar ve prim ödemeye başlıyorlardı. Arzu eden kayıt yaptırıp primi ödüyor, arzu etmeyen de muafiyet içinde bulunuyor.

Tarım sektörünün dışında çalışmak isteyen çiftçilerimiz vardı. Bunlara 'Ziraat Odasından kaydını sildir, tarım sektöründen ayrıl' deniyordu. Başka sektörlerde part time çalışabiliyorlar. Mevsimlik olarak inşaat, turizm sektöründe çalışabiliyorlar. Ziraat odasını sildirmeden buralarda çalışma imkanı yoktu. Sosyal Güvenlik Kurumu'na oradan kayıt olmaları ve prim ödemeleri de mümkün değildi. Bunu da kaldırmış olduk. Şimdi arzu ettikleri yerde çalışabilirler ve bu işyerlerinden de primleri rahatlıkla ödenebiliyor.

Torba yasada Ziraat Odalarımıza kesilen cezaları bir defaya mahsus olmak üzere kaldırttık. Ancak bildirmedikleri kayıtları da 11 Aralık'a kadar Sosyal Güvenlik Kurumu'na oda başkanlarımızın muhakkak suretle bildirmeleri gerekiyor. Çiftçilerimizin Sosyal Güvenlik Kurumu'na, vergi ve maliyeye olan borçlarını da bu torba yasayla yapılandırıyoruz.

Doğal afetlerden zarar gören çiftçilerimiz var. Bunların talepleri var. Bunula ilgili çalışmalarımızda devam ediyor."

 

-Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz-

 

Seminerde konuşan Sakarya Vali Yardımcısı Akın Yılmaz, Türkiye'nin geleceği açısından tarım ve hayvancılığın olmazsa olmaz bir şart olduğunu bildirdi. Tarım sektöründe üretim olmasına rağmen pazarlamanın yapılamamasından dolayı çiftçileri sıkıntıya girdiğini belirten Yılmaz, "Mümkün olabildiği kadar en ücra köşelerimize kadar çiftçimizi, köylümüzü, kooperatifleşme değil de şirketleşme yönüyle bir araya getirerek onların pazarlama fırsat ve imkanlarını profesyonelce ortaya koyabilirsek.  Önemli sonuçlar elde edilir" dedi.

 

-SGK İl Müdürü Canbasoğlu-

 

SGK İl Müdürü Nurten Canbasoğlu ise, Kurumu en iyi hale getirmenin temel taşlarından birisinin kayıt dışılığı önlemek olduğunu bildirdi. Kayıt dışılık önlediğinde gelecek prim gelirinin Hazineden alınan paraya denk geldiğini vurgulayan Canbasoğlu, "Burada bir terazi var. İnşallah TZOB Genel Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyemiz Sayın Bayraktar, stardı verdi biz de bunun arkasını getireceğiz" diye konuştu. 

TZOB ve SGK merkez birimlerinden uzmanların katıldığı seminerde "Sosyal Güvenliğin Önemi ve Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Kapsamında Yapılan Çalışmalar", "Sigortalı Tescil İşlemleri ve Tarım Sektöründe Sosyal Güvenlik Kapsamı", "Sigortalı Prim ve Tevkifat İşlemleri" hakkında bilgi sunuldu.

Tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu tespit edilen 6 ilde SGK ve TZOB işbirliğiyle bilgilendirme düzenlenen seminerler 24 Kasım'da Konya'da, 27 Kasım'da Erzurum'da yapılmıştı. Bilgilendirme seminerleri, Sakarya'nın ardından, 4 Aralık'ta Manisa'da, 8 Aralık'ta Şanlıurfa'da, 11 Aralık'ta Adana'da yapılacak.


30 Kasım 2014 Pazar

TZOB, ÇKS başvuru süresinin uzatılmasını istedi

Detay:

-TZOB, ÇKS başvuru süresinin uzatılmasını istedi
-Genel Başkan Bayraktar: "Bu yıl kuraklık, don, dolu gibi afetler yaşayan çiftçimizin, 2015 yılı ÇKS kayıt işlemlerini 31 Aralık 2014 tarihine kadar tamamlaması mümkün değil. Ek süre verilmeli"
-"ÇKS başvuru süresinin Haziran ayına kadar uzatılmasına ilişkin talebimiz, Birliğimizce Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımıza iletilmiştir"
-"Bu yıl 2014 yılı ÇKS başvuruları Ekim ayına kadar devam etti. Bu nedenle 2015 yılı ÇKS başvuruları belirtilen 1 Eylül tarihinde başlatılamadı"
-"Ayrıca yeni yönetmelik değişikliği ile önceki başvuru formlarında değişiklik yapılması, sistemde meydana gelen aksaklıklar, bu yıl işlemlerin uzamasına yol açtı"
-"Odalarımız başvurularda fazla yoğunluğun yaşandığını, üreticilerin panik halinde olduğunu ifade ediyorlar"
-"Çiftçilerimiz de olası sıkışıklıkları düşünerek son günü beklenmeden tarım il ve ilçe müdürlüklerine bir an önce başvurularını yapmalı"

Ankara – 26.11.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 31 Aralık 2014 tarihinde sona erecek 2015 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıt süresinin uzatılmasını istediklerini bildirdi.
Bayraktar, "bu yıl kuraklık, don, dolu gibi afetler yaşayan çiftçilerin, 2015 yılı ÇKS kayıt işlemlerini 31 Aralık 2014 tarihine kadar tamamlaması mümkün değil. Ek süre verilmeli. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın da bu talebimizi makul karşılayacağını tahmin ediyoruz" dedi.
Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:
"Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yeni ÇKS yönetmeliği, 27 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik, 'Üretim yılına ilişkin çiftçi başvuruları bir önceki yılın 31 Aralık tarihinde sona erer' hükmü getirdi. Konuyla ilgili genelge de yayımlandı. Buna göre, 1 Eylül 2014'de başlayan 2015 yılı ÇKS başvuruları, 31 Aralık 2014 tarihinde sona erecek.
ÇKS başvuru tarihinin 2014-2015 tarımsal üretim sezonunun başlangıcı olan Ekim ayından önce başlaması doğru olmuştur. Ayrıca tarım ürünlerini sigorta yaptırmak isteyen üreticilerimizin işlemlerine, yeni tarımsal üretim sezonu kredi başvurularına kolaylık getirdi. 
Ancak, bilindiği üzere bu yıl 2014 yılı ÇKS başvuruları Ekim ayına kadar devam etti. Bu nedenle 2015 yılı ÇKS başvuruları belirtilen 1 Eylül tarihinde başlatılamadı. Ayrıca yeni yönetmelik değişikliği ile önceki başvuru formlarında değişiklik yapılması, sistemde meydana gelen aksaklıklar, bu yıl işlemlerin uzamasına yol açtı. ÇKS başvuru işlemlerinin yapıldığı bugünlerde Odalarımız başvurularda fazla yoğunluk yaşandığı, üreticilerin panik halinde olduğunu ifade etmektedir. Bu nedenlerle 2015 yılı ÇKS başvurularının, 31 Aralık 2014 tarihine kadar tamamlanması mümkün görülmemektedir."
Yönetmelikte "Çiftçilerin bu tarihten sonra sahip oldukları veya kiraladıkları tarım arazileri hariç olmak üzere ÇKS'ye yeni bir çiftçi ve arazi kaydı yapılamaz. Ancak, çiftçiler içinde bulunulan üretim yılında ÇKS'ye kayıtlı tarım arazileri üzerindeki üretim bilgilerinin güncellenmesini, üretim yılının 15 Mart-15 Mayıs tarihleri arasında yapabilirler" denildiğine de dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"Ülkemizde tarla bitkileri ekilişleri genel olarak ürünlere göre değişmekle birlikte genel olarak Eylül ayı itibariyle başlayıp Mayıs ayı sonuna kadar devam etmektedir. Yönetmelikte yer alan bu husus da dikkate alındığında ekilişlerin devam etmesi sistemin açık olmasını zorunlu kılmaktadır.
Yaşanılan sıkıntıların çözümü ve ekilişlerin Mayıs ayı sonuna kadar devam etmesi nedeniyle ÇKS başvurularının bir önceki yılın Eylül ayında başlayıp, üretim yılı içinde Haziran ayına kadar uzatılmasının önemli olduğu görülmektedir.
ÇKS başvuru süresinin Haziran ayına kadar uzatılmasına ilişkin talebimiz Birliğimizce Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımıza iletilmiştir. Talebimizin değerlendirilerek ÇKS yönetmeliğinde gerekli değişikliğin biran önce yapılması sorunu çözecektir."
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, çiftçilerin de olası sıkışıklıkları düşünerek son günü beklemeden tarım il ve ilçe müdürlüklerine bir an önce başvurusunu yapması gerektiğine dikkati çekti.
25 Kasım 2014 Salı

Traktör muayenesinde süre uzatımı talebi…

Detay:


​-Traktör muayenesinde süre uzatımı talebi…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Torba yasayla traktör muayenesinde gecikme bedellerindeki indirimden yararlanma süresi 31 Aralık 2014'de sona eriyor"

-"Mobil istasyonların sayısının yetersizliği nedeniyle çiftçimizin 31 Aralık 2014'e kadar traktör muayenelerini yaptırmaları mümkün görünmüyor. Süre en az 6 ay uzatılmalı"

-"Sürenin uzatılması için Maliye ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlıkları nezdinde yazılı girişimde bulunduk"

-"Yaşadığı doğal afetler yüzünden zaten ekonomik sıkıntı içindeki çiftçimiz, bu olanaktan mahrum bırakılmamalı"

 

Ankara - 25.11.2014 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkan Şemsi Bayraktar, kamuoyunda torba yasa olarak 6552 sayısı kanunla traktör muayenesinde gecikme bedellerindeki indirimden yararlanma süresinin 31 Aralık 2014'de sona erdiğini bildirerek, "Mobil istasyonların sayısının yetersizliği nedeniyle çiftçimizin 31 Aralık 2014'e kadar traktör muayenelerini yaptırmaları mümkün görünmüyor. Süre en az 6 ay uzatılmalı" dedi.

Şemsi Bayraktar, sürenin uzatılması için Maliye ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlıkları nezdinde yazılı girişimde bulunduklarını bildirdi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, 11 Eylül 2014 tarihli Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlanan, kamuoyunda torba kanun olarak adlandırılan, "İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 6552 Sayılı Kanun"un zamanında yapılmayan traktör muayenelerinde gecikme bedellerine indirim getirdiğini belirtti.

Muayene süresinin uzatılması yanında gecikme bedellerinde indirim öngören düzenlemeden üreticinin son derece memnun olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Fakat traktör muayenelerinde talebin fazla olduğu illerde mobil istasyonlarının sayısı yeterli değil. Birçok üreticimiz, traktör muayenesini yaptıramamaktadır. Bu nedenle 31 Aralık 2014'te sona erecek olan gecikme bedellerindeki indirimden faydalanma süresinin en az 6 ay uzatılması büyük önem arz etmektedir.

Kanunda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca araç muayenesi yaptırmaları gerektiği hâlde muayenelerini süresinde yaptırmamış olanların, 31 Aralık 2014 tarihi mesai saati bitimine kadar araç muayenelerini yaptırmaları halinde indirimden faydalanabiliyor. Muayene süresi geçirilen her ay ve kesri için daha önce yüzde 5 ceza ödeniyordu. Şimdi, kanunun yayımlandığı tarihe kadar yurtiçi üretici fiyatları endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları uygulanıyor. Kanunun yayımlandığı tarihten (yayımlandığı ay dâhil) araç muayenelerinin yapıldığı tarihe kadar ise her ay ve kesri için aylık yüzde 1 fazla para alınacak."

Buna göre, yıllık cezanın yüzde 60'dan, enflasyon oranına indirildiğini, bu oranın geçmiş yıllarda yüzde 7-9 arasında gerçekleştiğini vurgulayan Bayraktar, "2013-2014 üretim sezonunda yaşadığı doğal afetler yüzünden zaten ekonomik sıkıntı içindeki çiftçimiz, bu olanaktan mahrum bırakılmamalı. Süre uzatılmalı" dedi. 

20 Kasım 2014 Perşembe

Traktör sayısı en çok Konya'da arttı…

Detay:


​-Traktör sayısı en çok Konya'da arttı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Eylül ayında Konya'da traktör sayısı 348 adet arttı.

Konya'yı 202 adetle Denizli, 179 adetle Manisa, 177 adetle Bursa, 172 adetle İzmir, 160 adetle Ankara, 157 adetle Adana, 154 adetle Afyonkarahisar, 152 adetle Gaziantep izledi"

-"Traktör sayısında Sivas, Tekirdağ'ı, Muş, Kırşehir'i, Batman, Karabük'ü geride bıraktı"

-"Konya, traktör sayısında Manisa ile arasındaki farkı kapatsa da hala geçemedi"

 

Ankara – 19.11.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, traktör sayısının Eylül ayında en çok Konya'da arttığını bildirerek, "Eylül ayında Konya'da traktör sayısı 348 adet arttı. Konya'yı 202 adetle Denizli, 179 adetle Manisa, 177 adetle Bursa, 172 adetle İzmir, 160 adetle Ankara, 157 adetle Adana, 154 adetle Afyonkarahisar, 152 adetle Gaziantep izledi" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, traktör sayısının Eylül ayında Balıkesir ve Sakarya'da 144,Sivas'ta 121, Aydın ve Kayseri'de 118, Kastamonu'da 109, Yozgat'ta 108, Diyarbakır'da 107, Samsun'da 106, Şanlıurfa'da 104, Adıyaman'da 101, Erzurum'da 100 adet arttığını belirtti. Şemsi Bayraktar, Mersin ve Osmaniye'de 97, Antalya ve Muğla'da 95, Kütahya'da 94, Tokat'ta 92, Niğde'de 90, Muş'ta 89, Tekirdağ'da 86, Çanakkale ve Kars'ta 81, Kahramanmaraş'ta 79, Ardahan'da 75, Edirne'de 72 adet olan traktör sayısındaki artışın, Çorum'da 69, Bolu'da 67, Isparta ve Kocaeli'nde 65, Amasya'da 63, Eskişehir ve Uşak'ta 61, Malatya ve Nevşehir'de 56, Çankırı'da 54, Hatay'da 52, Kırklareli'nde 50 adette kaldığını bildirdi.

Düzce'de 48, Kırşehir, Van ve Siirt'te 41, Aksaray ve Şırnak'ta 38, Karaman'da 37, Bilecik, Elazığ ve Kilis'te 36 Batman'da 35, Burdur ve Mardin'de 34 arttığı bilgisini veren Bayraktar, "artış Bartın'da 27, Kırıkkale'de 22, Ağrı'da 20, Erzincan'da 19, Zonguldak ve Yalova'da 18, Iğdır'da 17, İstanbul ve Bitlis'te 16, Giresun'da 14, Tunceli'de 11, Bayburt'ta 10, Sinop'ta 9, Karabük'te 8, Bingöl'de 7, Artvin'de 4, Ordu ve Trabzon'da 3, Gümüşhane ve Hakkari'de 1 adette kaldı. Rize'de ise artış olmadı" dedi.

Traktör sayısında Sivas'ın, Tekirdağ'ı, Muş'un, Kırşehir'i, Batman'ın, Karabük'ü geride bıraktığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Ağustos ayında Sivas'ta 27 bin 540, Tekirdağ'da 27 bin 545 traktör vardı. Sivas, Eylül ayında Tekirdağ'ı geride bırakarak 27 bin 661 traktör sayısına ulaşırken, Tekirdağ 27 bin 631 traktörde kaldı. Aynı şekilde Ağustos ayında 9 bin 747 traktörü olan Muş, Eylül'de 9 bin 836 traktörle Kırşehir'i geride bıraktı. Kırşehir'in Ağustos'ta 9 bin 755, Eylül ayında 9 bin 796 traktörü vardı. Ağustos ayında 5 bin 64 traktörü olan Batman ise 5 bin 69 traktörü bulunan Karabük'ü geçti. Eylül ayında Batman 5 bin 99 traktöre ulaşırken, Karabük 5 bin 77 traktörde kaldı."

 

-İllerin traktör sayıları-

 

Konya, traktör sayısında Manisa ile arasındaki farkı kapatsa da hala geçemediğini bildiren Bayraktar, illerin traktör sayısıyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Manisa, 77 bin 308 traktörle ilk sırada bulunuyor. Bu ili 75 bin 966 traktörle Konya, 56 bin 437 adetle Balıkesir, 55 bin 775 adetle İzmir, 55 bin 670 adetle Bursa, 47 bin 664 adetle Ankara, 46 bin 925 adetle Samsun, 46 bin 644 adetle Adana, 43 bin 129 adetle Denizli, 41 bin 802 adetle Antalya izledi. Aydın'da 38 bin 757, Tokat'ta 37 bin 606, Afyonkarahisar'da 37 bin 48, Çorum'da 36 bin 112, Şanlıurfa'da 32 bin 574, Sakarya'da 32 bin 299, Mersin'de 30 bin 392, Kütahya'da 30 bin 195 traktör var.

Traktör sayısı Edirne'de 29 bin 307, Çanakkale'de 29 bin 230, Yozgat'ta 28 bin 702, Sivas'ta 27 bin 661,Tekirdağ'da 27 bin 631, Muğla'da 27 bin 13, Gaziantep'te 26 bin 469, Kastamonu'da 25 bin 919, Kayseri'de 24 bin 899, İstanbul'da 21 bin 766, Diyarbakır'da 21 bin 83, Eskişehir'de 20 bin 293, Malatya'da 20 bin 144'i buluyor.

Hatay'da 19 bin 452, Burdur'da 19 bin 247, Isparta'da 19 bin 103, Nevşehir'de 19 bin 27, Bolu'da 18 bin 999, Kırklareli'nde 18 bin 811, Amasya'da 17 bin 738, Kahramanmaraş'ta 17 bin 389, Kars'ta 16 bin 783, Uşak'ta 16 bin 478, Aksaray'da 16 bin 342, Erzurum'da 15 bin 732, Niğde'de 14 bin 677, Kocaeli'nde 14 bin 647, Osmaniye'de 14 bin 532, Adıyaman'da 13 bin 529, Çankırı'da 11 bin 788 traktör var.

Traktör sayısı, Karaman'da 9 bin 895, Muş'ta 9 bin 836, Kırşehir'de 9 bin 796, Bilecik'te 9 bin 631, Düzce'de 9 bin 398, Mardin'de 9 bin 344, Zonguldak'ta 8 bin 821, Elazığ'da 8 bin 560, Ardahan'da 8 bin 520, Kırıkkale'de 8 bin 292, Sinop'a 7 bin 954, Van'da 7 bin 847, Ağrı'da 7 bin 463, Erzincan'da 6 bin 75, Batman'da 5 bin 99 Karabük'te 5 bin 77 adette kalıyor."

Kilis'te 4 bin 831, Bartın'da 4 bin 694, Iğdır'da 3 bin 688, Gümüşhane'de 3 bin 186, Bitlis'te 2 bin 931, Giresun'da 2 bin 813, Bayburt'ta 2 bin 710, Yalova'da 2 bin 311, Siirt'te 2 bin 282, Ordu'da 2 bin 147, Şırnak'ta 2 bin 112 traktör bulunduğunu bildiren Bayraktar, "Tunceli'de 1317, Artvin 1081, Bingöl 982, Hakkari 766, Trabzon 189 traktörle son sıraları paylaşıyor. En az traktör 41 adetle Rize'de bulunuyor" dedi.
18 Kasım 2014 Salı

Tarım kadınlarda işsizliği rekor seviyede düşürdü

Detay:

​-Tarım kadınlarda işsizliği rekor seviyede düşürdü

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Tarım, kadınlarda işsizliği 5,5 puanla rekor bir seviyede düşürdü ve yüzde 18,2'den yüzde 12,7'ye indirdi"
-"Ağustos'ta tarım genel işsizliği ise 2,2 puan gerileterek yüzde 12,3'den yüzde 10,1'e çekti"
-"Ağustos'ta 3 milyon 54 bin erkek, 2 milyon 761 bin kadın tarımda istihdam edildi"
-"Haziran'da 5 milyon 937 bine çıkan tarımdaki istihdam, Temmuz'da 5 milyon 914 bine, Ağustos'ta 5 milyon 815 bine indi"

Ankara – 17.11.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ağustos ayında 3 milyon 54 bin erkek, 2 milyon 761 bin kadının tarımda istihdam edildiğini, "Tarım, kadınlarda işsizliği 5,5 puanla rekor bir seviyede düşürdü ve yüzde 18,2'den yüzde 12,7'ye indirdi. Ağustos'ta tarım genel işsizliği 2,2 puan gerileterek yüzde 12,3'den yüzde 10,1'e" dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarımın işsizliği erkeklerde 1,3 puan düşürerek yüzde 10,2'den yüzde 8,9 indirdiğini belirtti. TZOB Genel Başkanı, Mart ayında 1,9, Nisan'da 1,8, Mayıs'ta 1,9, Haziran'da 2, Temmuz'da ise 2,2 puan azalttığını hatırlattı.
Şemsi Bayraktar, Ağustos ayında tarımda çalışan sayısının, Temmuz ayına göre 99 bin kişi azalarak 5 milyon 914 bin kişiden 5 milyon 815 bin kişiye indiğini belirtti.
TZOB Genel Başkanı, Mart ayının ikinci yarısından sonra tarımda istihdamın yoğunlaştığını hasadın ardından azalmaya başladığını, Ocak-Şubat aylarında en düşük düzeye indiğini vurguladı.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 26 milyon 313 bin olan istihdam edilenlerin 13 milyon 277 bininin hizmetler, 5 milyon 257 bininin sanayi, 1 milyon 964 bininin inşaat, 5 milyon 815 bininin ise tarımda çalıştığını vurguladı. 
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Mart ayında tarımın istihdamda yüzde 20,8 olan payının, Nisan ayında yüzde 21,3'e, Mayıs'ta yüzde 21,9'a, Haziran'da yüzde 22,3, Temmuz'da yüzde 22,4'e çıktığını, Ağustos ayında yüzde 22,1'e indiğini bildirdi. 
Ağustos ayında sanayinin toplam istihdamdaki payının yüzde 20, inşaatın yüzde 7,5, hizmetlerin yüzde 50,5 olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
"Sıkıntılara rağmen tarım 5 milyon 815 bin kişiye istihdam sağlarken, bu rakam sanayide 5 milyon 257 binde kalıyor. Tarımda, sanayiden 558 bin kişilik daha fazla istihdam var. Teknolojik gelişmeyle birlikte tarımdaki istihdam önümüzdeki yıllarda azalacak. Bu nüfus, kırsalda korunmalı. Kırla kent arasındaki ekonomik, sosyal gelişmişlik farkları giderilmeli. Kırsal kalkınma sağlanmalı. Yeni iş sahaları açılmalı. Kırsaldaki insanlar meslek sahibi yapılmalı. 4-5 milyon insanın kentlere göç etmesi şehirlerde büyük sorunlara neden olur. Bu kadar insana kentlerde kısa zamanda, iş, aş, hizmet sağlamak, onlara altyapı hizmeti, okul, hastane götürmek mümkün değil. Kentlerde iş bulamayan, tarımda çalışma imkanı olmayan bu insanlar, kentlerde inşaatlarda, kırsalda madenlerde vasıfsız eleman olarak, çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyor. Bunun sıkıntılarını da tüm ülke çekiyor." 

-"Tarım, kadınlarda işsizliği 5,5 puan düşürdü"-

Tarımın ülke ekonomisine ihracatta, üretimde, istihdamda büyük katkı sağladığını bildiren Bayraktar, "Ağustos ayında tarım, toplamda işsizliği 2,2 puan azaltarak yüzde 10,1'e çekti. Tarım erkeklerde işsizliği yüzde 10,2'den yüzde 8,9'e, kadınlarda ise yüzde 18,2'dan 12,7'ye çekti. Tarım, erkeklerde işsizliği 1,3, kadınlarda 5,5 puan düşürdü" dedi.
Bayraktar, Ağustos ayında tarımın 3 milyon 54 bin erkek, 2 milyon 761 bin kadına iş ve aş yarattığını, çalışan erkeklerin yüzde 16,5'inin, çalışan kadınların yüzde 35,4'ünün, üçte birden fazlasının tarımda çalıştığını vurguladı.
Şemsi Bayraktar, 5 milyon 815 bin istihdamın 46 bininin işveren, 649 bininin ücretli ve yevmiyeli, 2 milyon 201 bininin kendi hesabına çalışan, 2 milyon 920 bininin ise ücretsiz aile işçisi konumunda bulunduğunu bildirdi.
5 Kasım 2014 Çarşamba

Kestane yetiştiriciliğinin geleceği parlak…

Detay:


​-Kestane yetiştiriciliğinin geleceği parlak…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Dış alıcılar, Türkiye'de kabukları soyulmuş, soğutulmuş, paketlenmiş, işlenmiş kestane bulamıyor. Bizimle de

görüşüyorlar"

-"İşadamlarımızı yatırıma davet ediyorum. Türkiye, kestanede önemli bir ihracat ülkesi olabilir"

-"İklim ve toprak özelliklerimiz nedeniyle, kestanede yıllık 60 bin tondan çok daha fazla üretim yapmamız mümkün"

-"Tamamen doğal şartlarda üretilen kestanede, kapama bahçecilik yaygınlaştırılmalıdır. Son yıllarda talep artışı nedeniyle fiyatı artan kestanede, üretim çok daha büyük

rakamlara çıkarılmalı"

-"TÜİK, bu yıl kestane üretiminin yüzde 7,8 artışla 64 bin 724 tona çıkacağını tahmin etmektedir"

-"Meyvesinin yanı sıra ağacıyla da önemli bir ekonomik değer olan kestanede markalaşmaya önem verilmeli, modern ürün işleme tesisleri kurulmalı"

-"Dünyanın en lezzetli ve kaliteli kestanesini üretiyorsak bunu değerlendirmeli, marka olmalıyız"

-"Ürüne katma değer katan ürün işleme tesislerini kurmalıyız. Soğuk hava tesislerini açmalıyız. Ürünü işlenmiş olarak ihraç etmeliyiz"

 

Ankara – 05.11.2014 - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de kestane yetiştiriciliğinin geleceğinin parlak olduğunu bildirerek, "dış alıcılar, Türkiye'de kabukları soyulmuş, soğutulmuş, paketlenmiş, işlenmiş kestane bulamıyor. Bizimle de görüşüyorlar. İşadamlarımızı yatırıma davet ediyorum. Türkiye, kestanede önemli bir ihracat ülkesi olabilir" dedi.

Bayraktar, iklim ve toprak özellikleri nedeniyle Türkiye'nin kestanede yıllık 60 bin tondan çok daha fazla üretim yapmasının mümkün olduğunu, tamamen doğal şartlarda üretilen kestanede kapama bahçecilik yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.  Şemsi Bayraktar, son yıllarda talep artışı nedeniyle fiyatı artan kestanede, üretimin çok daha büyük rakamlara çıkarılabileceğini vurguladı.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, hasadı süren kestane yetiştiriciliği konusunda yaptığı açıklamada, modern üretime geçilmemesi nedeniyle kestanede üretim artışının sınırlı kaldığını, 2008 yılında 55 bin 385 ton olan üretimin, 2013 yılında 60 bin 19 tona yükseldiğini belirtti. Şemsi Bayraktar, Türkiye İstatistik Enstitüsü'nün (TÜİK) bu yıl kestane üretiminin yüzde 7,8 artışla 64 bin 724 tona çıkacağını tahmin ettiği bilgisini verdi.

 

-Üretimde bölgeler arasında Ege, iller arasında Aydın ilk sırada-

 

Üretimin, Doğu Karadeniz'de gürgen, kızılağaç gibi ağaçlarla karışık olarak nadiren de saf kestane toplulukları şeklinde yapılırken, batıya doğru küçük gruplar halinde bol miktarda kestaneliklere rastlandığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Bölgeler itibariyle kestane üretimde Ege Bölgesi, yaklaşık yüzde 70'lik payla ilk sıradadır. İller arasında, 21 bin 406 tonla Aydın birinci gelirken, bu ili 9 bin 24 tonla İzmir, 5 bin 787 tonla Kastamonu ve 4 bin 231 tonla Sinop izlemektedir.

Ülkemizde kestane, doğada tamamen doğal şartlar altında yetiştirilmekte, hiçbir şekilde tarımsal ilaç, suni gübre kullanılmamaktadır. Kestane besin içeriğinin zengin olması ve tamamen doğal şartlar altında yetiştirilmesi nedeniyle, beslenme diyetlerinde hatta çocuk mamalarında yer almaktadır.

 

-Çin, dünya üretiminin yüzde 82,5'ini Türkiye yüzde 3'ünü

karşılıyor-

 

Çin, 1 milyon 998 bin 880 ton olan dünya kestane üretiminin 1 milyon 650 bin tonunu tek başına karşılamaktadır. Bu ülkenin dünya üretimindeki payı yüzde 82,5'i geçmektedir. Üretimde 70 bin tonla Güney Kore ikinci, 60 bin tonla Türkiye üçüncü sıradadır. Ülkemiz, her ne kadar 60 bin ton üretimle dünya üçüncüsü olsa da üretimi Çin'e göre yetersiz kalmaktadır. Dünya üretiminde yüzde 3 pay alan ülkemizi, Bolivya, İtalya, Yunanistan ve Japonya izlemektedir. Yaklaşık 19–20 ülkede üretilen kestanede ticari üretim yapılan ülke sayısı 5-6'yı geçmemektedir."

 

-"İşadamlarımız yatırım yapsın. Kendileri de çiftçimiz de kazansın"-

 

Meyvesinin yanı sıra ağacıyla da önemli bir ekonomik değer olan kestanede markalaşmaya önem verilmesi, modern ürün işleme tesisleri kurulması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Kestanede, talepteki artış nedeniyle fiyatlar yükseliyor. 5 yıldır kestane fiyatları sürekli artıyor. Üretim çok daha büyük rakamlara çıkarılabilir. Tanıtım yapılır, üreticinin yetiştiricilik ve pazarlama konusundaki bilgi eksikliği giderilir, mürekkep hastalığı ve kestane dal kanseriyle mücadelede başarı sağlanır ve kapama bahçelerin kurulması desteklenirse kestanede üretim de ihracat da artar. Bunun olmaması için bir sebep yok. Ülkemizin potansiyeli var. Dünyanın en lezzetli ve kaliteli kestanesini üretiyorsak, bunu değerlendirmeli, marka olmalıyız. Ürüne katma değer katan ürün işleme tesislerini kurmalıyız. Bu kadar üretimimize rağmen kestane soyma makinemiz yok. Soğuk hava tesislerini açmalıyız. Ürünü işlenmiş olarak ihraç etmeliyiz. Dış alıcılar, Türkiye'de kabukları soyulmuş, soğutulmuş, paketlenmiş, işlenmiş kestane bulamıyor. Bizimle de görüşüyorlar. İşadamlarımızı yatırıma davet ediyorum. Yatırım yapsınlar, kendileri de kazansınlar. Çiftçimiz de kazansın."

Kestane sektöründe üretim tekniği, hasat, depolama ve pazarlama konularında üreticide bilgi eksikliği bulunduğunu bildiren Bayraktar, bu konularda gerekli çalışmalar yapılarak üreticinin aydınlatılması ve modern tarım tekniklerinin uygulamaya konulmasının ürün kayıplarını azaltacağına dikkati çekti.