13 Temmuz 2014 Pazar

Ramazan’da et fiyatları artmadı…

Detay:


​-Ramazan'da et fiyatları artmadı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:"Ramazan'ın ilk yarısında et fiyatları değişmedi, et

ithalatına gerek olmadığı ortaya çıktı"

-"Ramazan'da et ithalatı bekleyen ithal et lobilerinin hevesleri kursaklarında kaldı"

-"Irak'a ihracatta yaşanan sıkıntı ve yaz aylarında talepte görülen azalma yumurta fiyatlarını etkiledi. Yumurta fiyatları üreticide yüzde 23,42, markette yüzde 6,76 geriledi"

-"Ramazan ayının ilk yarısında market fiyatlarında 16 üründe fiyat değişimi görülmezken, 8 ürünün fiyatında azalma, 14 ürünün fiyatında artış oldu"

-"Aynı dönemde, üretici fiyatlarında 15 üründe fiyat değişimi olmazken, 7 ürünün fiyatında azalma, 12 ürünün fiyatında artış meydana geldi"

-"Üreticide fiyatı en fazla artan ürün yüzde 14,71 ile kırmızı mercimek oldu. Kırmızı mercimekte hasadın sonuna gelinmesiyle birlikte piyasaya yeterli miktarda yeni ürün çıkmaması nedeniyle üretici fiyatları artış gösterdi"

-"Yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle hasadın gecikmesi kavun ve karpuz fiyatlarında artışa yol açtı. Elmada görülen fiyat artışında mevsimsel özellikler nedeniyle arzdaki daralma etkili oldu"

-"Havuçta talep azalmasına bağlı olarak fiyatlar geriledi"

-"Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar, tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi konusunda gereken hassasiyeti göstermelidir"

 

Ankara – 13.07.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan'da et fiyatlarının artmadığını bildirerek, "Ramazan'ın ilk yarısında et fiyatları değişmedi. Et ithalatına gerek olmadığı ortaya çıktı. Ramazan'da et ithalatı bekleyen ithal et lobilerinin hevesleri kursaklarında kaldı" dedi.

Bayraktar, Irak'taki olaylar nedeniyle ihracatta yaşanan sıkıntı ve yaz aylarında talepte görülen azalmanın yumurta fiyatlarını etkilediğini, yumurta fiyatlarının üreticide yüzde 23,42, markette yüzde 6,76 gerilediğini belirterek, Ramazan ayında tüketicinin daha ucuza yumurta tüketebildiğini vurguladı.

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ramazan ayının ilk yarısında market fiyatlarında 16 üründe fiyat değişimi görülmezken, 8 ürünün fiyatında azalma, 14 ürünün fiyatında artış olduğunu, aynı dönemde, üretici fiyatlarında 15 üründe fiyat değişimi olmazken, 7 ürünün fiyatında azalma, 12 ürünün fiyatında artış meydana geldiğini bildirdi.

Bayraktar, Ramazan ayı öncesinde düzenledikleri basın toplantısı ile bu kutsal ayda üreticiden tüketiciye, halkımızın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri takip edeceklerini, kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalar yapacaklarını bildirdiklerini hatırlattı.

 

-Market fiyatlarındaki değişim-

 

Bu doğrultuda gıda fiyatlarındaki gelişmeleri yakından takip etmeye devam ettiklerini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Ramazan ayının ilk yarısında, market fiyatlarında, 16 üründe fiyat değişimi görülmezken, 8 üründe azalma, 14 üründe ise fiyat artışı olmuştur. Kabak, patates, salatalık, nohut, yeşil mercimek, kuru kayısı, kuru incir, fındık, dana eti, kuzu eti, zeytinyağı, mısırözü yağı, ayçiçeği yağı, toz şeker, kırmızı mercimek, maydanoz fiyatlarında değişim yaşanmadı. Fiyat düşüşü yüzde 14,76 oran ile en fazla kuru üzümde görüldü. Kuru üzümdeki fiyat düşüşünü, yüzde 12,10 ile domates, yüzde 10,49 ile Antep fıstığı, yüzde 7,04 ile yeşil soğan, yüzde 6,76 ile yumurta, yüzde 4,93 ile havuç, yüzde 4,81 ile kuru fasulye, yüzde 4,45 fiyat azalmasıyla pirinç izledi. Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 16,56 oran ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 9,28 ile karpuz, yüzde 6,29 ile yeşil fasulye, yüzde 6,12 ile patlıcan, yüzde 6,02 ile şeftali, yüzde 3,41 ile kavun, yüzde 3,25 ile kuru soğan takip etti. Market fiyatlarındaki artış oranı yüzde 0,43 ile yüzde 16,56 arasında gerçekleşti."

 

-Üretici fiyatlarındaki değişim-

 

Aynı dönemde üretici fiyatlarında, 15 üründe fiyat değişimi görülmezken, 7 üründe azalma, 12 üründe ise fiyat artışı olduğunu bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Yeşil fasulye, maydanoz, kuru soğan, limon, çilek, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağı, patates, kabak fiyatlarında değişim yaşanmadı. Fiyat düşüşü yüzde 27,50 oran ile en fazla havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat düşüşünü yüzde 23,42 ile yumurta, yüzde 10 ile domates, yüzde 9,29 ile yeşil soğan, yüzde 5,43 ile kiraz, yüzde 4,76 fiyat azalmasıyla Antep fıstığı izledi. Üreticilerde en fazla fiyat artışı yüzde 14,71 oran ile kırmızı mercimekte görüldü. Kırmızı mercimekteki fiyat artışını yüzde 12,59 ile karpuz, yüzde 9,52 ile süt, yüzde 9,02 ile marul, yüzde 7,69 ile elma, yüzde 7,25 ile patlıcan izledi. Üretici fiyatlarındaki artış oranı yüzde 1,30 ile yüzde 14,71 arasında gerçekleşti."

 

-Fiyat değişimlerinin nedenleri-

 

Üreticide fiyatı en fazla artan ürünün yüzde 14,71 ile kırmızı mercimek olduğunu, kırmızı mercimekte hasadın sonuna gelinmesiyle birlikte piyasaya yeterli miktarda yeni ürün çıkmaması nedeniyle üretici fiyatlarının artış gösterdiğini bildiren Bayraktar, "yaşanan olumsuz hava koşulları nedeniyle hasadın gecikmesi kavun ve karpuz fiyatlarında artışa yol açtı. Elmada görülen fiyat artışında mevsimsel özellikler nedeniyle arzdaki daralma etkili oldu" dedi.

Havuçta talep azalmasına bağlı olarak fiyatlar gerilediğini belirten Bayraktar, Ramazan'da et fiyatlarının artmadığını bildirerek, Ramazan'ın ilk yarısında et fiyatlarının değişmediğini, et ithalatına gerek olmadığının ortaya çıktığını, Ramazan'da et ithalatı bekleyen ithal et lobilerinin heveslerinin kursaklarında kaldığını vurguladı. Bayraktar, 27 Haziran-11 Temmuz döneminde dana etinde 30,77, kuzu etinde 37,51 liralık market fiyatının değişmediğini, tavuk etinde 6,66 lira olan fiyatın yüzde 0,84 artışla 6,71 liraya yükseldiğini bildirdi. Bayraktar, çiğ inek sütü fiyatının ihale dönemi olması sebebiyle Temmuz ayında 1,05 liradan 1,15 liraya, markette ise süt fiyatının 3,04 liradan 3,06 liraya çıktığını belirtti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, yumurta fiyatlarının üreticide yüzde 23,42 azalmayla 22 kuruştan 17 kuruşa, markette yüzde 6,76 gerilemeyle 37 kuruştan 35 kuruşa indiğini bildirerek, "Irak'taki olaylar nedeniyle ihracatta yaşanan sıkıntılar yumurta fiyatlarını etkiledi. İhracat yeni yeni toparlamaya başlasa da sıkıntı sürüyor. Yaz aylarında talepte yaşanan azalma da fiyatları düşürüyor" dedi. 

 

-Fiyat değişimleri arz ve talepteki değişime bağlı-

 

Genel olarak değerlendirdiklerinde arz ve talepteki değişime bağlı olarak fiyatlarda artış ve azalışların meydana geldiğinin görüldüğünü vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar, tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi konusunda gereken hassasiyeti göstermelidir.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak fiyatlarını takibe devam edeceğiz. Bütün gayret ve uğraşımız, kutsal Ramazan ayında artan talebi milletimizin aleyhine haksız kazanca dönüştürmeye engel olmaktır. Ramazan boyunca sürdüreceğimiz çalışmaların sonucunu da yine kamuoyumuzla paylaşacağız."

27 Haziran ve 11 Temmuz 2014 tarihlerinde seçilmiş ürünlerde market, üretici fiyatlarıyla, üretici, hal, pazar, market fiyatları ve fiyat değişim ve farkları şöyle: 

 

  

Seçilmiş ürünlerde market fiyatlarındaki değişim (TL/Kg)

 

 

Ürünler

27 Haziran 2014 (TL/Kg)

11 Temmuz 2014 (TL/Kg)

27 Haziran 2014/

11 Temmuz 2014

Değişim

(Yüzde)

Sivri Biber

2,17

2,52

16,56

Karpuz

0,98

1,08

9,28

Yeşil Fasulye

3,41

3,62

6,29

Patlıcan

1,61

1,71

6,12

Şeftali

3,60

3,81

6,02

Kavun

1,72

1,78

3,41

Kuru Soğan

1,18

1,22

3,25

Kiraz

7,62

7,82

2,59

Elma

4,23

4,32

2,19

Marul (Adet)

2,07

2,09

1,26

Çilek

5,05

5,10

0,96

Tavuk Eti

6,66

6,71

0,84

1 Litre Süt

3,04

3,06

0,77

Limon

5,08

5,10

0,43

Kabak

1,58

1,58

0,00

Patates

2,10

2,10

0,00

Salatalık

1,37

1,37

0,00

Nohut

6,14

6,14

0,00

Yeşil Mercimek

4,82

4,82

0,00

Kuru Kayısı

33,00

33,00

0,00

Kuru İncir

15,73

15,73

0,00

Fındık (İç)

32,28

32,28

0,00

Dana Eti

30,77

30,77

0,00

Kuzu Eti

37,51

37,51

0,00

Zeytinyağı

15,28

15,28

0,00

Mısırözü Yağı

6,45

6,45

0,00

Ayçiçek Yağı

5,40

5,40

0,00

Toz Şeker

3,44

3,44

0,00

Kırmızı Mercimek

4,83

4,83

0,00

Maydanoz (Adet)

0,74

0,74

0,00

Pirinç

7,50

7,17

-4,45

Kuru Fasulye

9,38

8,93

-4,81

Havuç

2,03

1,93

-4,93

Yumurta

0,37

0,35

-6,76

Yeşil Soğan

2,70

2,51

-7,04

Antep Fıstığı

45,75

40,95

-10,49

Domates

2,02

1,78

-12,10

Kuru Üzüm

11,85

10,10

-14,76

 

 

 

Seçilmiş ürünlerde üretici fiyatlarındaki değişim (TL/Kg)

 

 

Ürünler

27 Haziran 2014 (TL/Kg)

11 Temmuz 2014 (TL/Kg)

27 Haziran 2014/ 11 Temmuz 2014

Değişim

(Yüzde)

Kırmızı Mercimek

1,70

1,95

14,71

Karpuz

0,34

0,38

12,59

1 Litre Süt

1,05

1,15

9,52

Marul (Adet)

0,61

0,67

9,02

Elma

1,63

1,75

7,69

Patlıcan

0,48

0,52

7,25

Şeftali

1,53

1,63

6,32

Kavun

0,63

0,67

6,12

Sivri Biber

0,65

0,69

5,36

Kuzu Eti

20,50

20,81

1,51

Salatalık

0,35

0,35

1,45

Dana Eti

19,30

19,55

1,30

Yeşil Fasulye

1,35

1,35

0,00

Maydanoz (Adet)

0,13

0,13

0,00

Kuru Soğan

0,31

0,31

0,00

Limon

1,66

1,66

0,00

Çilek

2,04

2,04

0,00

Kuru Fasulye

3,20

3,20

0,00

Nohut

2,15

2,15

0,00

Yeşil Mercimek

1,70

1,70

0,00

Pirinç

2,14

2,14

0,00

Kuru Kayısı

14,00

14,00

0,00

Kuru Üzüm

3,00

3,00

0,00

Kuru İncir

5,00

5,00

0,00

Zeytinyağı

6,80

6,80

0,00

Patates

0,91

0,91

0,00

Kabak

0,38

0,38

0,00

Fındık (İç)

18,36

18,34

-0,11

Antep Fıstığı

31,50

30,00

-4,76

Kiraz

3,29

3,11

-5,43

Yeşil Soğan

1,13

1,03

-9,29

Domates

0,60

0,54

-10,00

Yumurta

0,22

0,17

-23,42

Havuç

0,80

0,58

-27,50

                                                                                      

 

Seçilmiş ürünlerde 11 Temmuz 2014 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları (TL/Kg)

 

Ürünler

Üretici

Fiyatı (TL/Kg)

Hal

Fiyatı (TL/Kg)

Pazar

Fiyatı (TL/Kg)

Market

Fiyatı (TL/Kg)

Hal/Üretici

Fiyat Farkı

(Yüzde)

Pazar/Üretici

Fiyat Farkı (Yüzde)

Market/Üretici

Fiyat Farkı (Yüzde)

Domates

0,54

0,69

1,25

1,78

27,31

131,48

228,81

Salatalık

0,35

0,60

1,25

1,37

71,43

257,14

291,43

Sivri Biber

0,69

1,13

1,75

2,52

64,65

154,55

267,22

Yeşil Fasulye

1,35

2,10

3,42

3,62

55,17

152,46

167,78

Patlıcan

0,52

0,79

1,42

1,71

52,17

173,75

229,47

Kabak

0,38

0,70

1,27

1,58

85,84

236,28

319,47

Havuç

0,58

1,03

1,65

1,93

76,72

184,48

232,53

Marul (Adet)

0,67

0,80

1,30

2,09

20,30

95,49

214,95

Maydanoz (Adet)

0,13

0,20

0,56

0,74

56,41

330,77

469,23

Yeşil Soğan (Kg)

1,03

1,75

2,56

2,51

70,73

150,00

144,88

Kuru Soğan

0,31

0,49

1,07

1,22

57,26

245,16

292,29

Patates

0,91

1,35

1,60

2,10

48,90

76,47

131,62

Limon

1,66

2,63

4,17

5,10

58,13

151,00

207,43

Elma

1,75

2,88

3,23

4,32

64,76

84,57

146,86

Çilek

2,04

2,88

4,00

5,10

40,93

96,08

149,88

Kiraz

3,11

4,83

5,40

7,82

55,31

73,76

151,74

Şeftali

1,63

2,50

3,00

3,81

53,69

84,43

134,46

Kavun

0,67

1,03

1,54

1,78

54,14

131,83

167,47

Karpuz

0,38

0,58

0,80

1,08

51,32

110,53

183,16

Kuru Fasulye

3,20

6,80

8,36

8,93

112,50

161,38

179,03

Nohut

2,15

3,30

5,90

6,14

53,49

174,42

185,43

Kırmızı Mercimek

1,95

2,90

4,20

4,83

48,72

115,38

147,61

Yeşil Mercimek

1,70

2,65

3,90

4,82

55,88

129,41

183,58

Pirinç

2,14

4,70

5,66

7,17

119,63

164,60

234,84

Kuru Kayısı

14,00

-

12,67

33,00

-

-9,52

135,71

Kuru Üzüm

3,00

-

12,00

10,10

-

300,00

236,67

Kuru İncir

5,00

-

13,00

15,73

-

160,00

214,50

Fındık (İç)

18,34

-

25,00

32,28

-

36,31

76,02

Antep Fıstığı

30,00

-

35,00

40,95

-

16,67

36,48

Yumurta

0,17

-

0,50

0,35

-

194,12

102,94

1 Litre Süt

1,15

-

-

3,06

-

-

166,30

Dana Eti

19,55

-

-

30,77

-

-

57,40

Kuzu Eti

20,81

-

-

37,51

-

-

80,23

Zeytinyağı

6,80

-

-

15,28

-

-

124,72

Mısırözü Yağı

-

-

-

6,45

-

-

-

Ayçiçeği Yağı

-

-

-

5,40

-

-

-

Toz Şeker

-

-

-

3,44

-

-

-

Tavuk Eti

-

-

-

6,71

-

-

-

 

Not: Hal, pazar ve market verileri Ankara, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fiyatlardır. Üretici fiyatları ise ürünlere göre önemli üretim merkezlerinden derlenmektedir. Pirinç, kuru fasulye, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek için belirtilen hal fiyatları toptan satış fiyatlarıdır. Dana eti, kuzu eti, Antep fıstığı ve fındık fiyatı serbest piyasa fiyatıdır. Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezona ait fiyatlardır.





TZOB ZOBİS BİLGİLENDİRMELERİ

EĞİTİM ALAN ODALARIMIZ İÇİN, ZOBİS GERÇEK VE TEST KULLANIM ADRESLERİ

 Türkiye Ziraat Odaları Birliği Bilgi Sistemi ZOBİS'i; Mernis ve Takbis entegrasyonu ile birlikte size bildirilen kullanıcı adı ve şifrenizle kullanmaya başlayabilirsiniz.

 ZOBİS ulaşım adresi :


ZOBİS adresi çalışan gerçek sistem olup, kesinlikle test veri girişi yapılmamalıdır.

 Odalarımızın sadece test ve öğrenme amaçlı olarak kullanımı için ise  bir test ortamı oluşturulmuş olup aşağıdaki yazılı yerden size daha önce verilen  kullanıcı adı ve şifresi ile test sistemine giriş yapabilirisiniz.

 Test Sistemi ulaşım adresi :


 Test ortamına yaptığınız deneme amaçlı kayıtlarınız, programa yapılacak yeni versiyon yüklemeleri ile birlikte silinecektir.

 ZOBİS ile ilgili her türlü soru, talep, önerilerinizi
mail adresine bildirebilirsiniz.
 TZOB Bilgi İşlem Tel : (312)-231 63 00 (dahili-450-451-452-454-455-457)
8 Temmuz 2014 Salı

Güvenli traktör kullanımı kampanyası devam ediyor…

Detay:



-Güvenli traktör kullanımı kampanyası devam ediyor…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "2013 yılında 2 ilde gerçekleştirilen etkinlik BalıkesirGönen'de devam etti"

-"Proje kapsamında 10 bin çiftçiye ulaşılmak isteniyordu, ikiye katlanarak 23 bin 678 çiftçiye eğitim verildi"

 -"Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre, her yıl dünyada 1,3 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybetmekte, 50 milyondan fazla insan yaralanmakta veya sakat kalmaktadır"

-"Bu kadar ölüm, yaralanma ve sakatlık savaşlarda bile görülmüyor"

-"Ölümlü trafik kazalarının toplam kazalar içinde oranı ortalama %2,5 iken, traktörlerin karıştığı kazaların ölümle sonuçlanma oranını yaklaşık dört kat daha fazla"

-"Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak il ve ilçelerde bulunan Ziraat Odalarımız vasıtasıyla projenin yürütülmesine ve eğitimlerin traktör kullanan geniş kitlelere ulaşmasına destek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz"

 

Ankara -08.07.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2013 yılında 5 bakanlık, TZOB ve bir şirketin işbirliğiyle "Güvenli Traktör Kullanımı Projesi" hazırlandığını, eğitimlerin Konya ve Manisa'dan sonra Balıkesir'in Gönen İlçesinde Gönen Ziraat Odasının katkılarıyla gerçekleştirildiğini bildirerek, "Proje kapsamında verilecek eğitimlerle ülke genelinde 10 bin çiftçiye ulaşılmak isteniyordu, ikiye katlanarak 23 bin 678 çiftçiye eğitim verildi" dedi.

 

Bayraktar, yaptığı açıklamada, istatistiklerin tarım araçlarının karıştığı trafik kazalarında daha fazla oranda ölüm ve yaralanmanın meydana geldiğini vurguladı. Araştırmaların ölümlü trafik kazalarının toplam kazalar içinde oranı ortalama %2,5 iken, traktörlerin karıştığı kazaların ölümle sonuçlanma oranının yaklaşık dört kat daha fazla olduğunu gösterdiğini bildiren Bayraktar, güvenli bir şekilde kullanılmayan tarım araçlarının da diğer araçlar gibi trafik için tehlikeli ve insan güvenliği bakımından büyük riskler oluşturduğunu belirtti.

  

-Trafik güvenliği küresel boyutta önem arz ediyor-

 

Trafik kazalarının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük bir sorun yarattığını ve dolayısıyla trafik güvenliğinin küresel boyutta önem arz ettiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

 

"Günümüzde trafik kazalarının yol açtığı maddi ve manevi kayıplar ne yazık ki korkunç boyutlara ulaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre, her yıl dünyada 1,3 milyon insan trafik kazalarında hayatını kaybetmekte, 50 milyondan fazla insan yaralanmakta veya sakat kalmaktadırBu kadar ölüm, yaralanma ve sakatlık savaşlarda bile görülmüyor.

 

Birleşmiş Milletler kararıyla 2011–2020 yılları arasında trafik güvenliğinin sağlanması ve trafik kazalarından kaynaklanan ölümlerin yüzde 50 oranında azaltılması amacıyla üye ülkeler, trafik güvenliği için on yıllık eylem planlarını açıklamaya davet edilmişlerdir. Ülkemiz de bu çağrı doğrultusunda on yıllık 'Trafik Güvenliği Eylem Planı'nı hazırlamış ve bu planın uygulanması amacıyla çalışmalara başlanmıştır."

 

-Traktör kazalarının önlenmesi için ne yapmalı-

Tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı dönemlerde traktörlerin kazalara karışma sayılarının arttığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:

 "Traktörlerin karıştığı kazaların önlenmesi için; sürücülerin hız kurallarına ve kavşaklarda geçiş önceliğine uymaları, tepe lambası gibi ışık donanımlarının tam ve çalışır durumda olması, traktörlerde koruyucu kabin bulunması ve römorkların arkasına standartlara uygun reflektörlerin takılması önemlidir. Devrilmelerin ve traktörden insan düşmesi şeklindeki kazaların önüne geçmek için traktöre aşırı yükleme yapılmaması, açıkta ve yük üzerinde insan taşınmaması,  ani ve kontrolsüz manevralardan kaçınılması gerekmektedir.

On Yıllık Eylem Planı'nda da yer alan bu konunun ayrıntılı olarak incelenmesi, gerekli önleyici tedbirlerin alınması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi için Türkiye Ziraat Odaları Birliği, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Yiğit Akü işbirliğiyle 'Güvenli Traktör Kullanımı Projesi' hazırlanmıştır.

 Projeyle traktör kullanıcılarını trafik kuralları hakkında bilgilendirmek, güvenli traktör sürüş tekniklerini benimsetmek, traktörlerin sebep olduğu trafik kazalarını azaltmak, traktör kullanıcılarına kullandıkları traktörün daha iyi tanıtmak ve benimsetmek ve doğru traktör kullanımıyla tarımsal işlerin güvenli yapılmasını sağlamak amaçlanmaktadır.

Proje kapsamında "Güvenli Traktör Kullanımı Kampanyası" adı altında verilecek eğitimlerin ilk iki ayağının Konya'nın Altınekin ve Manisa'nın Saruhanlı içlerinde gerçekleştirildiğini hatırlatan Bayraktar, "Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak il ve ilçelerde bulunan ziraat odalarımız vasıtasıyla projenin yürütülmesine ve eğitimlerin traktör kullanan geniş kitlelere ulaşmasına destek olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.

6 Temmuz 2014 Pazar

Zeytin alanları korunmalı…

Detay:



-Zeytin alanları korunmalı…

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-" Zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılatılmasıyla ilgili Yasada değişiklik öngören tasarı TBMM'ye sunuldu"

-"Zeytinciliğimizin geleceğinin ve son yıllarda yapılan büyükyatırımların heba olmaması açısından, söz konusu tasarı geri çekilmeli, hangi amaçla olursa olsun zeytinliklerin tahrip edilmesi önlenmeli, zeytinliklerimiz korunmalıdır"

-"25 dekarın altında kalan işletmeler zeytinlik olarak kabul edilmemekte; her türlü arama ve işletme faaliyetlerine açık hale gelmektedir."

-"Hükümetimiz tarafından zeytincilikte dünya ikinciliği  hedefi konulmuştur. Bu hedef doğrultusunda zeytin için verilen destekler ve yapılan yatırımlarla büyük ilerlemeler kaydedilmiştir."

-"Söz konusu Kanun Tasarısı, ülkemizin zeytincilikte dünya ikinciliği hedefiyle örtüşmemektedir."

-" Bitkisel yağ açığımızın zeytinyağı önemli bir ürün konumundadır. Bu nedenle zeytinliklerimiz muhakkak korunmalıdır."

 

Ankara –06.07.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,  "Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasına dair Kanun Tasarısı"nın TBMM'ye sunulduğunu belirterek, "Zeytinciliğimizin geleceğinin ve son yıllarda yapılan büyük yatırımların heba olmaması açısından, söz konusu tasarı geri çekilmeli, hangi amaçla olursa olsun zeytinliklerin tahrip edilmesi önlenmeli, zeytinliklerimiz korunmalıdır" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Meclis'e sunulan Tasarıda, zeytinlik saha tanımıyla en az 25 dekar büyüklüğündeki alanların zeytinlik saha olarak kabul edildiğine dikkati çekti. Şemsi Bayraktar, bu durumda 25 dekarın altında kalan işletmelerin zeytinlik olarak kabul edilmediğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Zeytin Kanununda sadece zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmelerinin kuruluşu Bakanlığın iznine tabi iken kapsam genişletilmiştir. Büyüklüğü 25 dekarın altındaki zeytinlik alanları jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, yol altyapı ve üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak yatırımlara açık hale getirilmiştir."

 

-25 dekar altında kalan alanlar tehlikede-

 

Zeytinlik sahalarda yapılacak yatırımların uygunluğuna, oluşturulacak olan "Zeytincilik Sahaları Koruma Kurulu"nun karar vermesinin öngörüldüğünü bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

"25 dekarın altında kalan alanlar her türlü arama ve işletme faaliyetlerine açık hale gelmektedir. Bugün ülkemiz zeytinciliği büyük bir gelişme içerisindedir. 2000 yılında toplam 97 milyon 770 bin ağacımız varken, 2013 yılında ağaç sayımız yüzde 70,8 artışla 167 milyon 30 bin adede ulaşmıştır. Hükümetimiz tarafından zeytincilikte dünya ikinciliği hedefi konulmuştur. Bu hedef doğrultusunda zeytin için verilen destekler ve yapılan yatırımlarla büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Söz konusu Kanun Tasarısı, ülkemizin zeytincilikte dünya ikinciliği hedefiyle örtüşmemektedir."

 

-Ülke ekonomisi olumsuz etkilenecek-

 

Tasarıyla getirilecek değişiklik sonucu, önemli bir tarım, sanayi, ticaret ve istihdam alanı olan zeytincilik sektörünün büyük ölçüde zarar göreceğinin altını çizen Bayraktar, şunları belirtti:

"Bu durumda geçimini zeytinliklerden sağlayan üreticilerimiz de mağdur olacaklardır. Zeytinlik alanlarda arama işlemleri tamamlandıktan sonra bu alanlar yeniden tarıma kazandırılmaya çalışılsa bile, tarımı bırakan, üretimden uzaklaşan üreticilerin yeniden tarıma dönmesi mümkün görülmemektedir. Zeytin yetiştirilen alanlarda yapılacak faaliyetler nedeniyle doğal yapısı bozulan toprağın verim gücü düştüğü gibi, toprak ve su erozyonuna açık hale gelecek, çölleşme riski daha da artacaktır. 1 cm kalınlıktaki bir toprağın oluşabilmesi için en az bir asır geçmesi gerektiği dikkate alındığında telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.

Çimento fabrikasından çıkan tozların zeytin ağaçları üzerindeki etkisini tespit etmek amacıyla yapılan bir araştırmada, filiz boylarının, yaprak sayısının, tane iriliğinin ve yağ miktarının azaldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bacalarda filtre kullanılsa da olumsuz etkileri önlemek pek de mümkün olmamaktadır."

 

-Ödenen dövizin azaltılması için zeytin önemli-

 

Başta istihdam olmak üzere, ülke ekonomisinin de tasarıyla yapılması düşünülen değişikliklerden olumsuz etkileneceğine vurgu yapan Bayraktar, "Ülkemiz en büyük harcamalarından birini bitkisel yağ ithalatı için yapmaktadır. 2013 yılı itibarıyla yağlı tohum, ham yağ ve yağlı tohumların işlenmesi sonucu arta kalan küspelerin ithalatı için ödenen döviz miktarı da 3,6 milyar dolardır.

Bitkisel yağ açığımızın kapatılması ve ödediğimiz döviz miktarının azaltılması için zeytincilik oldukça önem taşımaktadır. Bitkisel yağ açığımızın kapatılmasında zeytinyağı önemli bir ürün konumundadır. Bu nedenle zeytinliklerimiz muhakkak korunmalıdır.

3573 sayılı Kanun ile ilgili değişiklik talepleri muhtelif tarihlerde TBMM'ye gelmiş ve her seferinde sağduyu galip gelerek değişiklik talepleri reddedilmiştir.

Zeytinciliğimizin geleceğinin ve son yıllarda yapılan büyük yatırımların heba olmaması açısından, söz konusu kanun tasarısı geri çekilmeli, hangi amaçla olursa olsun zeytinliklerin tahrip edilmesi önlenmeli, zeytinliklerimiz korunmalıdır."

3 Temmuz 2014 Perşembe

Sıkıntılara rağmen gıda fiyatlarındaki artış düşük kaldı

Detay:



-Sıkıntılara rağmen gıda fiyatlarındaki artış düşük kaldı

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Haziran ayında gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarında yüzde 0,36, tüketici fiyatlarında yüzde 0,31 artış oldu"

-"Yıllık enflasyon, tüketicide yüzde 9,16, gıda ve alkolsüz içecekte yüzde 12,47 oldu"

-"Alkolsüz içecekler ve gıda fiyatlarındaki artış eğitim ve sağlığın altında kaldı"

-"Tüketicide Haziran enflasyonu, giyim ve ayakkabı, alkollü içecekler ve tütünde geriledi,  gıda ve alkolsüz içecekler, konut, ev eşyası, sağlık, ulaştırma, haberleşme,  eğlence ve kültür,  eğitim ve lokanta, oteller ve çeşitli mal ve hizmetlerde arttı"

-"Bazı ürünlerde Haziran ayındaki fiyat artışı, yaşanan  don afetinin bir sonucudur"-"Buna karşın, patates, kabak, salatalık, taze fasulye, domates ve patlıcan fiyatlarında düşüş görüldü, limon, kuru kayısı, yumurta, elma, marul, toz şeker, yeşil soğan, çay ve ekmekte artış oldu"

 

 Ankara – 03.07.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,  Haziran ayında tüketicide, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışının 0,36 ve tüketici fiyatları artışının yüzde 0,31 olduğunu bildirerek, "bu yıl tarımda yaşanan sıkıntılara rağmen gıda ve alkolsüz içecek fiyatlarındaki artış düşük kaldı" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Haziran ayı enflasyonunun yüzde 0,36 arttığını, Haziran ayı itibarıyla son bir yıllık enflasyonun yüzde 9,16, oniki aylık ortalamalara göre yıllık enflasyonun yüzde 8,31 olduğunu belirtti.

 

-Ana harcama gruplarında tüketici fiyatları-

 

Gıda ve alkolsüz içeceklerde, tüketici enflasyonunun Mart'ta yüzde 2,1, Nisan'da yüzde 1,42 arttığını ve Mayıs ayında yüzde 1,35 gerilediğini hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Haziran ayında Alkolsüz içecekler ve gıda fiyatlarındaki artış eğitim ve sağlığın altında kaldı. Fiyatlar giyim ve ayakkabıda yüzde 1,25, alkollü içecekler ve tütünde yüzde 0,06 geriledi. Eğitimde yüzde 1,72, sağlıkta yüzde 0,98, lokanta ve otellerde yüzde 0,92, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,70, ulaştırma 0,50, ev eşyasında yüzde 0,46, eğlence ve kültürde 0,40, haberleşmede yüzde 0,08, arttı."

Bayraktar, Haziran ayında yüzde 0,31 artan TÜFE enflasyonunun,  Haziran ayı itibarıyla son bir yılık dönemde yüzde 9,16, on iki aylık ortalamalara göre yüzde 8,31 arttığını belirtti. Son bir yıllık gıda ve alkolsüz içecek fiyatları yüzde 12,47 arttı.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarımda üretici enflasyonunun, genelde gıda ve alkolsüz içeceklerdeki tüketici fiyatlarındaki artışın altında kaldığını hatırlattı.

 

-Tarım ve Gıda da fiyat istikrarı şart-

Tarım ve gıda da fiyat istikrarının önemine vurgu yapan Bayraktar, şunları kaydetti:

 

"Haziran ayı tarım, ormancılık ve balıkçılıkta fiyat artışı 14 Temmuz'da açıklanacak. O zaman tarım ve gıdada karşılaştırma daha net ortaya çıkacak. Üretici fiyatlarındaki artış, sürekli tüketici fiyatlarındaki artışın altında kalıyor. Tarım ve gıdada fiyat istikrarı şart. Üreticiden tüketiciye ürün uygun fiyatlarla ulaştırılmalı. Üretici de kazanmalı, tüketicide uygun fiyatla tüketebilmelidir."

Bazı ürünlerde Haziran ayındaki fiyat artışının Mart-Nisan aylarında yaşanan don afetinin bir sonucu olduğunu, buna karşın, fiyatlarda düşüşler görüldüğünü bildiren Bayraktar, "Piyasaya sürülen ürün miktarındaki artışla birlikte fiyatlar istikrara kavuşacaktır. Nitekim 30 Haziran'da yaptığımız açıklamada da görüldüğü gibi tarla ürünlerinin piyasaya çıkmasıyla özellikle sebze ürünlerinde fiyat düşüşü meydana gelmiştir.

Patates, kabak, salatalık, taze fasulye, domates ve patlıcan fiyatlarında düşüş, limon, kuru kayısı, yumurta, elma, marul, toz şeker, yeşil soğan, çay ve ekmekte artış görüldü.

Patateste yüzde 4,59, kabakta yüzde 10,59, salatalıkta yüzde 10,73, taze fasulyede yüzde 11,68, domateste yüzde 12,13, patlıcanda yüzde 12,29 düşüş, limonda yüzde 24,74, kuru kayısıda yüzde 13,25, yumurtada yüzde 11,28, elmada yüzde 6,37, marulda yüzde 6,13, yeşil soğanda 3,99, çayda 2,73, ekmekte 1,42 artış oldu" dedi. 

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Balıkçılıktaki potansiyel iyi değerlendirilmeli

Detay:

​-Balıkçılıktaki potansiyel iyi değerlendirilmeli

-TZOB Genel Başkanı Bayraktar: "Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, 607 bin tondan çok daha fazla su ürünleri üretme potansiyeline sahip"

-"2013 yılında yetiştiricilik üretimi yüzde 9,9 artarken, su ürünleri avcılığının yüzde 13,5 gerilemesi, su ürünleri üretimini yüzde 5,8 azalttı"

-"Yetiştiricilikte üretim artışı iyi giderken, su ürünleri avcılığının benzer bir eğilimi sürdürememesi bir eksiklik"

-"Su ürünleri sektörünün önü açıktır ve gelecek vadeden bir sektör konumundadır"

-"Piyasa düzenlemede sorumluluk alacak bir kuruma ihtiyaç duyuluyor. Et ve Süt Kurumu bu konuda devreye girmelidir"

 

Ankara – 02.07.2014 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2013 yılında su ürünleri üretiminde yüzde 5,8'lik bir gerileme olduğunu belirterek, "Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, 607 bin tondan çok daha fazla su ürünleri üretme potansiyeline sahip" dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son verilerine göre, 2012 yılında 644 bin 852 ton olan toplam su ürünleri üretiminin, 2013 yılında yüzde 5,8'lik azalmayla 607 bin 515 tona indiğini bildirdi. 2013 yılı üretiminin yüzde 48,6'sının deniz balıkları, yüzde 7,2'sinin diğer deniz ürünleri, yüzde 5,8'inin içsu ürünleri ve yüzde 38,4'ünün yetiştiricilik ürünlerinden oluştuğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"2013 yılında yetiştiricilik üretimi yüzde 9,9 artarken, su ürünleri avcılığının yüzde 13,5 gerilemesi, su ürünleri üretimini yüzde 5,8 azalttı. Yetiştiricilikte üretim artışı iyi giderken, su ürünleri avcılığının benzer bir eğilimi sürdürememesi bir eksiklik.

Ülkemizde yetiştiricilik su ürünleri üretimi içinde gittikçe artan bir öneme sahip oluyor. Su ürünleri yetiştiriciliğimiz, 2002 yılında 61 bin 165 ton iken, 2005 yılında 118 bin 277 tona, 2008 yılında 152 bin 186 tona, 2012 yılında 212 bin 410 tona ve 2013 yılında da 233 bin 394 tona yükseldi. Yetiştiricilik üretimi, 2002-2013 döneminde 3,8 kata çıktı. 2002 yılında 522 bin 744 ton olan denizlerdeki avcılık, 2005 yılında 380 bin 381 tona kadar geriledi. 2007'de 589 bin 129 tona çıkan denizlerdeki avcılık, 2009 yılında 425 bin 46 tona indi. 2009 ve 2011 yıllarında artan ve sırasıyla 445 bin 680 ton, 477 bin 658 ton olan denizlerdeki avcılık, 2012 yılında 396 bin 322 tona, 2013 yılında ise yüzde 14,45 gerilemeyle 339 bin 47 tona düştü.

2002 yılında 43 bin 938 ton olan tatlısu ürünleri üretimi, 2005 yılına 46 bin 115 tona çıktıktan sonra 2009 yılında 39 bin 187 tona indi. 2010 yılında 40 bin 259 ton olan tatlısu ürünleri üretimi, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında gerileyerek 35 bin 74 tona düştü. Tatlısu ürünleri üretiminde 2013 yılındaki gerileme yüzde 2,9 olarak gerçekleşti. 2002 yılında 627 bin 847 ton olan toplam su ürünleri üretimi, 2005 yılında 544 bin 773 tona indikten sonra 2007 yılında 772 bin 323 tona kadar çıktı. 2010 yılında 653 bin 80, 2011 yılında 703 bin 545, 2012 yılında 644 bin 852 ton olan toplam su ürünleri üretimi, 2013 yılında yüzde 5,8 gerilemeyle 607 bin 515 tona indi."

Bayraktar, yetiştiricilik üretiminin yüzde 52,7'sinin iç sularda, yüzde 47,3'ünün denizlerde gerçekleştiği, deniz ürünleri üretiminde ilk sırayı yüzde 51'lik oran ile Doğu Karadeniz alırken, bu bölgeyi yüzde 21,7 ile Batı Karadeniz, yüzde 12 ile Marmara, yüzde 9,4 ile Ege ve yüzde 5,9 ile Akdeniz Bölgesi'sinin izlediği bilgisini verdi.

 

-Üretimi artırmak için alınması gereken tedbirler-

 

Su ürünleri sektörünün önünün açık ve gelecek vadeden bir sektör konumunda bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, su ürünleri yetiştiriciliğinin artırılması için üreticilerin desteklenmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasının büyük önem arz ettiğini belirtti. Türkiye'yi, dünyada ve içinde bulunduğu bölgede su ürünleri yetiştiriciliği konusunda söz sahibi, güçlü ve lider bir ülke haline getirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Bayraktar, su ürünleri üretimini artırmak için alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı:    

"Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ülkemizde ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.

Sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere ihtiyaç var. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurularak, eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir.

Bakanlık taşra teşkilatında kıyı illeri ile sektörün yoğun faaliyet gösterdiği illerde su ürünleri şube müdürlükleri kurulmalıdır.

Su ürünleri sektöründe aracı ve kabzımal yoluyla dağıtım yapıldığı için pazar ve fiyat oluşumunda sorunlar ortaya çıkmaktadır. Piyasa düzenlemede sorumluluk alacak bir kuruma ihtiyaç duyuluyor. Et ve Süt Kurumu bu konuda devreye girmelidir.

Su ürünleri sektöründe örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir.

Kıyı bölgelerde ve baraj göllerde ağ kafes yetiştiriciliği için uygun üretim alanları belirlenmelidir.

Yumurta ve yavru üretimi amacıyla uzmanlaşmış damızlık işletmelerinin kurulması ve mevcut işletmelerin geliştirilmesi teşvik edilmelidir.

Son yıllarda başta yem olmak üzere girdi maliyetleri yükselmiştir. Bu durum yetiştiricilik sektörünü olumsuz etkilemektedir. Kısa dönem için yem ve yem hammaddelerindeki gümrük vergileri ve fonları kaldırılmalıdır.

Ülkemizdeki yetiştiricilik işletmelerinde hastalık haritası çıkarılmalı ve hastalıkların yayılımının önlenmesi için tedbirler geliştirilmelidir.

Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gereklidir.

Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı sağlayacaktır.

Ülkemizde kişi başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altındadır. Bunun artırılması için tedbirlerin alınması gerekmektedir."

 

 

-Bu mevsimde yapılanlar-

 

Barajlarda ve kafeslerde alabalık üretiminde üreticilerinin kafeslerini boşalttığını,  Mayıs sonundan Eylül sonuna kadar buralarda faaliyet olmadığını bildiren Bayraktar, "Kuluçkahanelerde ise yavru üretimi ile havuzlarda her boyutta alabalık üretimi devam etmektedir. Diğer taraftan sazan üretiminde, sazan yavrusu üretme ve büyütme dönemindeki çalışmalar sürüyor. Çipura ve levrekte ise üretim sezonu itibarıyla yavru üretiminin sonuna gelinmiş durumda. Denizlerdeki yavru üretimi devam ediyor. Karadeniz'de ve Ege Bölgesinde de yavru üretimi ve her boyutta balık üretimi bu dönemde yapılıyor" dedi.

Yıllara göre su ürünleri üretimi şöyle: